Jose Mourinho yönetiminde Avrupa sahnesinde fırtına gibi esen Fenerbahçe, Hollanda'da 2-1 kaybettiği maçın rövanşında Feyenoord'u taraftarının müthiş desteğiyle 5-2'lik ezici bir skorla geçerek Şampiyonlar Ligi'nde play-off turuna adını yazdırdı. Bu zafer, sadece takıma moral ve prestij kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda kulübün kasasına da anında önemli bir nakit akışı sağladı. UEFA'nın belirlediği ödül sistemine göre, 3. Eleme Turu'nu geçerek play-off aşamasına kalan Fenerbahçe, bu başarısıyla birlikte yaklaşık 4.5 milyon Euro (bazı kaynaklara göre 4.3 milyon Euro) tutarında bir geliri garantilemiş oldu. Bu rakam, daha tek bir play-off maçı bile oynamadan, sadece Feyenoord'u elemenin finansal karşılığı olarak sarı-lacivertli kulübün hanesine yazıldı. Bu önemli gelir, hem yaz transfer döneminde yapılan harcamaların bir kısmını karşılayacak hem de kulübün finansal dengelerine olumlu bir katkı sağlayacak.
Devler ligi'nin kapısı: 30 milyon euro'luk devasa ödül ve ötesi
Fenerbahçe için asıl büyük piyango ise Portekiz'in güçlü ekibi Benfica ile oynanacak olan play-off turunun ardından yatıyor. Sarı-lacivertliler, zorlu rakibini iki maç sonunda elemeyi başarır ve 16 yıllık Şampiyonlar Ligi hasretine son verirse, UEFA'nın yeni ve son derece cömert ödül havuzundan aslan payını alacak. UEFA'nın 2025-26 sezonu için güncellediği yeni formata göre, Şampiyonlar Ligi'nin 36 takımlı lig aşamasına katılan her takıma, sadece "ayak bastı parası" olarak 18.6 milyon Euro ödeme yapılıyor.
Ancak gelirler bununla sınırlı değil. Kulübün geçmiş 10 yıllık UEFA katsayısı ve yayın havuzundan gelecek paylarla birlikte, Fenerbahçe'nin henüz tek bir lig maçı oynamadan kasasına koymayı garantileyeceği meblağ, en az 29 ila 30 milyon Euro seviyelerine ulaşıyor. Geçtiğimiz sezon İsviçre temsilcisi Young Boys'un Devler Ligi'nde puan dahi alamamasına rağmen yaklaşık 30 milyon Euro kazanması, bu rakamın ne kadar gerçekçi olduğunu gözler önüne seriyor.
Üstelik bu rakam, sadece bir başlangıç. Yeni formatta takımlar, lig aşamasında oynayacakları 8 maçta alacakları her galibiyet için 2.1 milyon Euro, her beraberlik için ise 700 bin Euro daha kazanacak. Bu da demek oluyor ki, ligde alınacak birkaç iyi sonuçla birlikte toplam gelir 40-50 milyon Euro bandını rahatlıkla aşabilir. Bu devasa potansiyel, Benfica maçlarını sadece bir tur mücadelesi olmaktan çıkarıp, kulübün geleceğini şekillendirecek bir finansal operasyona dönüştürüyor.
'B' planı da cazip: Avrupa ligi'nde 15 milyon euro'luk teselli
Fenerbahçe'nin Benfica karşısında elenmesi durumunda ise Avrupa macerası sona ermeyecek. Sarı-lacivertliler, bu senaryoda yollarına UEFA'nın iki numaralı kupası olan Avrupa Ligi'nin lig aşamasından devam edecek. Her ne kadar Şampiyonlar Ligi'nin sunduğu astronomik rakamların gerisinde kalsa da, Avrupa Ligi'nin gelirleri de hiç de azımsanacak gibi değil. Play-off turunda elenerek Avrupa Ligi'ne katılan Fenerbahçe, bu durumda dahi henüz maç oynamadan kasasına yaklaşık 15 ila 16 milyon Euro arasında bir geliri koymayı garantileyecek. Bu rakam, katılım payı, katsayı ve yayın gelirleri gibi çeşitli kalemlerin birleşiminden oluşuyor. Avrupa Ligi'nde alınacak her galibiyetin priminin yaklaşık 450 bin ila 630 bin Euro arasında olduğu düşünüldüğünde, bu arenada da önemli bir ekonomik kazanç elde etme fırsatı bulunuyor.
UEFA'nın yeni formatı para basıyor: gelirler neden bu kadar arttı?
Fenerbahçe'nin önündeki bu büyük finansal fırsatın temel nedeni, UEFA'nın 2024-25 sezonundan itibaren uygulamaya koyduğu yeni turnuva formatı. 32 takımlı grup aşamasından, 36 takımlı tek bir lig formatına geçilmesi, oynanan maç sayısını ve dolayısıyla yayın gelirlerini de patlattı. UEFA, sadece Şampiyonlar Ligi için oluşturduğu toplam ödül havuzunu bir önceki döneme göre %33 artırarak 2.47 milyar Euro gibi akıl almaz bir seviyeye çıkardı. Bu devasa pasta, turnuvaya katılan her kulübün daha fazla gelir elde etmesini sağlıyor. Kulüpler, artık sadece aldıkları sonuçlara göre değil, aynı zamanda geçmiş başarılarına (katsayı puanı) ve ülkelerinin yayın pazarının büyüklüğüne göre de ciddi paralar kazanıyor. Bu yeni sistem, Fenerbahçe gibi köklü kulüpler için, sportif başarının yanı sıra finansal sürdürülebilirlik açısından da tarihi bir fırsat sunuyor. Şimdi tüm gözler, sarı-lacivertlilerin bu tarihi fırsatı değerlendirip değerlendiremeyeceğini gösterecek olan kritik Benfica maçlarında olacak.
