Rojda DOLGUN/ İzmir Büyükşehir Belediyesi, kurumsal sürdürülebilirlik alanında attığı önemli adımları kamuoyuyla paylaşmak üzere özel bir lansman hazırladı. Kentin yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesini pekiştirmek için hazırlanan İzmir Büyükşehir Belediyesi Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporu’nun tanıtımı, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlendi. Bu etkinlikle birlikte belediyenin yıllık performansı, kamuoyuyla paylaşıldı.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi ev sahipliği yaptı
Şehrin önemli kültür merkezlerinden Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu lansmanına ev sahipliği yaptığı programda, açılış konuşmalarını İzBB Sürdürülebilirlik ve Kent Stratejileri Müdürü E. Emre Uysal, İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreteri Dr. Erçin Güdücü ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay gerçekleştirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu raporla birlikte kent yönetiminde katılımcılık ve hesap verebilirlik standartlarını yükseltmeyi planlıyor. İzmirlilerin kentin geleceği hakkında daha fazla söz sahibi olması, hedefler arasında bulunuyor. Katılımcılar ise belediyenin bir yıllık performans verilerini, sürdürülebilirlik uygulamalarını ve yeni dönem projelerini doğrudan yetkililerden dinleme fırsatı buldu.
Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin önemimin altını çizen İzmir Ticaret Borsası Genel Sekreteri Dr. Erçin Güdücü “Hem bireysel hem kurumsal alanda hesap verilebilirliği desteklemek, farkındalık, eğitim, ölçüm, yasalara uyum ve sürdürülebilirliği oluşturmak istiyoruz. Ortak akılla hareket edilen bir ortamda sürdürülebilir kalkınma için İzmir önemli bir şehir. Tarımda sürdürülebilirlik, gıda güvenliği ve çiftçinin refahını arttırıcı yönleri üreticiye yansıyacaktır. Rekabetçiliği arttıran özel sektör AB delegasyonlarıyla yol almaya başladı. Bu konuda çalışmalar devam ediyor. Sürdürülebilir turizm modelleriyle devam ediyor. Özellikle yeşil ekonomi dediğimiz üretimin maddi karşılığı olan modele doğru gidiyor. Tercih değil zorunluluk olan bu sürdürülebilirlik hareketinin paydaşı olmaktan mutluluk duyuyoruz. Aslında sürdürülebilirlik, bir yaşam tarzı haline dönüşmeli” dedi.
"Dünya herkesi doyuracak zenginliğe sahip"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, lansman kapsamında yaptığı konuşmada hem belediyenin bugüne kadarki performansını aktarırken hem de önümüzdeki dönem projelerine dair mesajlar verdi. Tugay, sürdürülebilirlik anlayışını belediyenin tüm birimlerine entegre etmek ve hizmetleri daha verimli, çevreci ve şeffaf bir şekilde yürütmek amacıyla atılacak adımları açıkladı.
Sürdürülebilirlik konusunun çok önemli olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay şu ifadeleri kullandı:
“Pek çok kurum sürdürülebilirlik konusunda elinden gelen çalışmayı yapıyor. Ama ne yazık ki istediğimiz seviyeye gelinemiyor. Sadece İzmir için değil tüm dünya açısından böyle. Sürdürülebilirlik konusunda anket yapılsa toplumun büyük bir kısmı bu fikirde olmayabilir. Ama biz çok vahim görüyoruz. Dünya gerçekten herkesi doyuracak zenginliğe sahip. Ama yüz tane dünyamız olsa açgözlü insanları doyuramıyorsunuz. Bir şeylerin fiyatı anormal yükseliyor. Doğanın dengesinin bozulması nedeniyle anlıyorsunuz. İşler iyi gitmiyor. Kötü gitmeye devam ediyor. Bizler insanlar olarak doğanın dengesini bozduk Sadece insanlar için değil diğer canlılar için de dünyayı yaşanamaz bir hale getiriyoruz. Sorumluluk almaktan kaçınan kişiler ve durumlar var. Sadece kendi kişisel konfor ve lükslerine odaklanan ya da kendi kazancından başka bir şey düşünmeyenler doğadaki tüm hayatı birer birer yok etmeye devam ediyor. Ciddi krizler yaşıyoruz. İstediğimiz yağmur yağmadı. Şans değil ölçülebilir gerçekler var. Bu sene yüz binlerce ağaç susuzluktan kurudu. Yanan milyonlarca ağacı söylemiyorum. Bunlarla birlikte çok canlı popülasyonu azaldı. Ne denizlerde yeteri kadar balık var ne doğada canlı türü var. Yaşadığımız her şey şans ve şanssızlık mı? Yoksa bazı sebeplerin somut sonuçları mı? Herkesin mutlaka hataları var. Bizler buraya arabamızla gelerek karbon solunumuna sebep olduk. Bunları düşünmek zorundayız.”
Bu çalışmayı yapan ilk belediyeyiz
Uluslararası standartlara uygun bu çalışmayı yapan ilk belediyenin İzmir olduğunun altını çizen Tugay şu ifadeleri kullandı:
“Şehrimizin, ülkemizin, dünyanın geleceğini düşünüyoruz. Biz bir kültür oluşturarak anlatmaya çalışıyoruz. Neyi başarabileceğimizi tam bilmiyorum. İzmir 2030 yılında karbon nötr olmaya aday bir şehir. Bunu az enerji tüketimi, karbon yerine temiz enerji kaynaklarıyla, sürdürülebilir kentsel dönüşüm planıyla yapabiliriz. İklim dostu beslenme yapılmalı. Üretilen her gıda maddesi israf edilmemeli. Sadece ihtiyaç olanı tüketmek bile inanılmaz bir fark yaratabilir. İnsanı ya da tüm canlı türleri fark etmeden herkesi etkileyecek bir durumdan bahsediyorum. İnsanların birçoğu israf içerisinde görüyorum. Mümkün olduğunca yerel ürünler tüketilmeli. Yaşam dostu beslenmeyi herkesin anlaması lazım. Dışarıda bunların konuşulması gerekiyor. Daha az elektrik tüketilmeli. Ben evimde kendim de çok dikkat ediyorum. Hiçbir aleti gereksiz şarjda tutmuyorum, gereksiz yanan ışığı söndürüyorum. Bir grup duyarlı insanla olacak iş değil. Bazı kararlar almak zorundayız. Kendimize yeni bir yaşam tarif etmek zorundayız. İçerisinde bulunduğumuz nokta geri dönüşümü olmayacak bir nokta. Nereye kadar gideceğini bilmediğimiz felaketlerin, yok oluşun karşısında nasıl duracağımıza kafa yoracağız. Geçekten olağanüstü bir cennet olan doğanın tüm güzelliklerini , denizleri, dağları, milyonlarca hayvan türünü korumuş olacağız. O termik santrallere ihtiyacımızı ortadan kaldıramadığımız için kendi ellerimizle yok edeceğiz. Hırs, iştah, açgözlülüğe karşı durmamız lazım. İnsan olarak sorumluluk bizim üzerimizde. Biz bu sorumlulukla bu raporlama çalışmasını yaptık.
Türkiye’de bunun çalışmasını yapan ilk belediyeyiz. Uluslararası standartlara uygun sürdürülebilirlik raporunu yazmış ilk belediyeyiz. Sadece göz boyamak için bu işleri yapıyormuş gibi görünenler var. O kadar fazla ki. Petrol şirketleri, çevreci işler yaptıklarını söylüyorlar. Sizin durarak petrol satmamanız lazım. Birileri biz olmadan önce buzdolabı yoktu diyor ya, ama vardı. Petrolden öncesi de vardı. Mümkün olduğunca ok noktada trafiği kısıtlamayı düşünüyoruz. Bu kararları alırken halkın desteğine ihtiyacımız var. Halk sağlığı, şehrimizin geleceği için yapıldığının hatırlanması gerekiyor. Bu kurum içerisinde emek harcayan herkese yürekten teşekkür ederim.”
