İzmir, son yılların en ciddi kuraklık tehditlerinden biriyle karşı karşıya. Kente içme suyu sağlayan barajlardaki su seviyeleri, endişe verici boyutlara ulaştı. İZSU'nun 4 Kasım 2025 tarihli verilerine göre, barajlardaki genel doluluk oranı geçen yılın aynı dönemine göre büyük bir düşüş göstererek, olası bir su krizi için tehlike çanlarının çalmasına neden oldu. Özellikle bazı barajların tamamen kurumuş olması, durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Yağışların yetersiz kalması ve artan sıcaklıklar, İzmir'in su rezervlerini tarihi dip seviyelere çekti.
Barajlarda genel durum kritik eşikte
İzmir'in su ihtiyacını karşılayan altı önemli baraj genelinde durum hiç iç açıcı değil. Verilere göre, Balçova ve Gördes barajlarında kullanılabilir su hacmi tamamen tükenmiş durumda. Balçova Barajı'nda aktif doluluk oranı %0,00 olarak ölçülürken, Gördes Barajı'nda da benzer bir tablo hakim. Bu iki baraj, an itibarıyla kente su sağlayamaz duruma gelmiş bulunuyor. Geçen yıl bu zamanlar %13,19 doluluk oranına sahip olan Balçova Barajı'nın bir yıl içinde tamamen kuruması, kuraklığın boyutunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Diğer barajlardaki doluluk oranları da kentin su geleceği adına kaygıları artırıyor.
Geçen yıla göre korkutan düşüş
Barajların 2024 ve 2025 yılları karşılaştırması, yaşanan su kaybının ne denli büyük olduğunu gösteriyor. Geçen yıl 4 Kasım'da genel olarak daha sağlıklı bir görüntü çizen barajlar, bu yıl adeta SOS veriyor. Örneğin, kentin en önemli su kaynağı olan Tahtalı Barajı'nda geçen yıl aktif doluluk oranı %13,88 iken, bu yıl bu oran %1,62'ye kadar gerilemiş durumda. Benzer şekilde, Güzelhisar Barajı'nda geçen yıl %65,74 olan doluluk oranı, bu yıl %45,59'a düştü. Bu rakamlar, bir yıl içinde su rezervlerinde ne kadar büyük bir erime yaşandığını kanıtlıyor. Toplam su hacimlerindeki düşüş, milyonlarca metreküpü buluyor ve bu durum, yaz aylarında yaşanabilecek olası kesintilerin habercisi olarak yorumlanıyor.
Tahtalı ve Güzelhisar'da endişe hakim
İzmir'in içme suyu ihtiyacının büyük bir kısmını tek başına karşılayan Tahtalı Barajı'ndaki durum, en endişe verici tabloyu oluşturuyor. Barajdaki kullanılabilir su hacmi 4,6 milyon metreküpe kadar gerilerken, aktif doluluk oranı %1,62 gibi kritik bir seviyede bulunuyor. Geçen yıl aynı tarihte barajda yaklaşık 40 milyon metreküp kullanılabilir su bulunuyordu. Bu dramatik düşüş, kentin ana su arteri üzerindeki baskıyı artırıyor. Bir diğer önemli kaynak olan Güzelhisar Barajı'nda ise durum nispeten daha iyi görünse de tehlike geçmiş değil. Geçen yıla oranla doluluk oranında %20'lik bir kayıp yaşayan Güzelhisar, mevcut su seviyesi ile kentin ihtiyacını ne kadar daha karşılayabileceği sorusunu gündeme getiriyor.
Diğer barajlar da alarm veriyor
Kentin diğer su kaynakları olan Ürkmez ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajlarında da durum farklı değil. Ürkmez Barajı'nda aktif doluluk oranı %9,38'den %3,70'e gerilemiş durumda. Kullanılabilir su miktarı ise sadece 305.000 metreküp olarak ölçüldü. En vahim tablo ise Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nda yaşanıyor. Geçen yıl %7,94 olan doluluk oranı bu yıl %0,05'e düşerek barajın neredeyse tamamen kuruduğunu gösteriyor. Barajda sadece 8.000 metreküp kullanılabilir su kalması, bölgedeki su sıkıntısının ne kadar ciddi olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, acil ve etkili su tasarruf önlemleri alınmadığı takdirde, İzmir'i önümüzdeki aylarda zor günlerin beklediği konusunda hemfikir.
            
            
                            
                            
                            
                




