İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Kültürpark’ta devam eden İZKİTAP- 6. İzmir Kitap Fuarı, FİKİR Gazetesi tarafından düzenlenen "Fikir Söyleşileri" kapsamında kentin geleceğine ışık tutan önemli bir oturuma sahne oldu. "İzmir Tarım ve Gıda Ekosistemi" başlıklı panelde, belediyenin kırsal kalkınma, güvenli gıda sistemleri ve üreticiye yönelik destek mekanizmaları masaya yatırıldı. İzmir Sanat’taki etkinlikte konuşan Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Nehir Yüksel, Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Bülent Üngür ve İZTARIM Genel Müdürü Öztürk Kurt, artan gıda fiyatları, iklim krizi ve üretimdeki zorluklara karşı geliştirilen bütüncül projeleri ve çözüm yollarını anlattı.
Kırsalın nabzı tutuluyor: sorunlar tek tek tespit edildi
İzmir’in 12 bin kilometrekarelik yüzölçümünün neredeyse tamamına yakınının kırsal nitelik taşıdığını vurgulayan Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Nehir Yüksel, krizler karşısında dirençli bir tarım modeli oluşturmak için attıkları ilk adımın, mevcut durumu anlamak olduğunu belirtti. Bu amaçla kapsamlı bir veri tabanı oluşturduklarını ifade eden Yüksel, "11 bin kilometrekarelik alanın 10 bin 600 kilometrekarelik kısmını kapsayan ve 951 mahalleyi içeren bir çalışma yürüttük. Bu envanter çalışmasıyla kırsalda ne yaşadığımızı ve temel sorunlarımızın neler olduğunu bilimsel verilerle ortaya koyduk" dedi. Bu verilerin, 2026’da tamamlanması hedeflenen kırsal alan stratejik planlama çalışmasının temelini oluşturduğunu ve İzmir’in tarım havzalarının kendine özgü potansiyellerine göre planlanacağını sözlerine ekledi.
Geleceğin gıda politikası için tüm paydaşlar masada
Sağlıklı gıdaya erişimin giderek zorlaştığı bir dönemde, tüm kesimleri sürece dahil edecek katılımcı bir model üzerinde çalıştıklarını açıklayan Nehir Yüksel, "İzmir Kent Gıda Sistemleri Belgesi" çalışmasını başlattıklarını duyurdu. Bu çalışmanın nihai hedefinin, tüm paydaşları bir araya getirecek bir yapı kurmak olduğunu söyleyen Yüksel, "Kamu, üretici, kooperatif, bakanlık, sivil toplum ve akademisyenlerin yatay bir hiyerarşiyle birlikte çalışacağı bir Kent Gıda Politikaları Meclisi oluşturacağız. Bu meclis, İzmir'in gelecekteki gıda stratejisini ortak akılla belirleyerek sağlıklı gıda erişimini güvence altına alacak" şeklinde konuştu.
Damlalar bile değerli: su krizine karşı akıllı tarım hamlesi
Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Bülent Üngür ise İzmir’in tarımsal üretimdeki lider konumuna dikkat çekerken, en büyük tehditlerden biri olan iklim krizi ve kuraklığa karşı yürüttükleri çalışmaları detaylandırdı. Etkili bir su yönetimi için sulama göletleri ve modern tesisler inşa ettiklerini belirten Üngür, "Özellikle Dikili’de 10 bin dekarlık bir alanı sulayan tesisimizde 600'e yakın akıllı sayaç ile su kullanımını anlık olarak yönetiyoruz. Amacımız sadece suyu korumak değil, aynı zamanda çiftçilerimizi silajlık mısır gibi çok su tüketen bitkiler yerine kuraklığa dayanıklı alternatif ürünlere yönlendirmek" dedi. Üngür ayrıca, orman yangınlarından etkilenen çiftçilere yem desteğinden küçük balıkçılara buz makinesi teminine, don olaylarına karşı yapay zeka destekli erken uyarı sistemlerinden Tire’de kurulacak incir paketleme tesisine kadar geniş bir yelpazede üreticiye destek verdiklerini belirtti.
Efsane geri döndü: TANSAŞ ruhu İZMAR ile halka ulaşıyor
İZTARIM Genel Müdürü Öztürk Kurt, belediyenin kamusal bir sorumlulukla gıda piyasasına müdahale ettiğini ve bir dönemin efsanesi olan TANSAŞ’ın tanzim satış kültürünü yeniden canlandırdığını vurguladı. Bu anlayışın günümüzdeki temsilcisinin İZMAR olduğunu ifade eden Kurt, "Geçmişte TANSAŞ, güvenilir gıda dendiğinde bu kentte akla gelen ilk markaydı. Biz de bugün aynı misyonla, üreticiden aldığımız ürünü kendi tesislerimizde işleyerek halka ulaştırıyoruz. İZMAR, sadece bir satış noktası değil, güvenli gıda zincirinin kamusal teminatıdır" diye konuştu.
Sadece satış değil üretim: süt kuzusu ve yerli markalar
İZMAR modelinin sadece bir al-sat yapısı olmadığını, aynı zamanda güçlü bir üretim altyapısına dayandığını belirten Öztürk Kurt, bu sayede hem üreticinin desteklendiğini hem de göçün önlendiğini söyledi. Süt Kuzusu projesine dikkat çeken Kurt, "Geçen yıl fabrikamızda bu proje için 1 milyon adet süt ürettik. Bu yıl sonuna kadar hedefimiz 2 milyona ulaşarak ihtiyaç sahibi çocuklarımıza dağıtmak. Kendi sütümüzü, yoğurdumuzu, tereyağımızı üretiyoruz ve bu hafta ayranımızın deneme üretimine başlıyoruz. Üretimden gelen gücü vatandaşa yansıtıyoruz" dedi.
İZMAR büyüyor, etiketler düşüyor
Nisan ayında faaliyete geçmesine rağmen kısa sürede 12 şubeye ulaşan İZMAR’ın yıl sonu hedefinin 20 şube olduğunu açıklayan Kurt, projenin piyasa üzerindeki etkisine de değindi. İZMAR’ın açıldığı bölgelerde diğer marketlerin fiyatlarında düşüş gözlemlediklerini aktaran Kurt, "Bu durum, kamunun piyasayı dengeleyici etkisini net bir şekilde gösteriyor. Vatandaşın bütçesine bir kuruş bile katkı sağlayabilmek bizim için çok değerli. Yüzde 10-20’lik fiyat farkları, halkın yaşamına doğrudan dokunuyor” ifadelerini kullandı.İ