İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılayan altı büyük barajda, 9 Mayıs 2025 itibarıyla doluluk oranları alarm veriyor. Özellikle Tahtalı Barajı ve Gördes Barajı’ndaki düşüş, kentin su güvenliği açısından riskli bir döneme girildiğini gösteriyor. İZSU’nun yayımladığı son rapora göre, barajların genelinde geçen yıla kıyasla ciddi bir azalma yaşandı.

Tahtalı ve Gördes’te kritik seviyeler

Şehrin en büyük su kaynağı olan Tahtalı Barajı, yüzde 15,34’lük aktif doluluk oranıyla son yılların en düşük seviyesine geriledi. Geçen yıl aynı dönemde bu oran yüzde 30’un üzerindeydi. Gördes Barajı ise yüzde 4,86 ile neredeyse kuruma noktasına geldi. Toplam su hacmi ve kullanılabilir su miktarında da dramatik bir düşüş yaşanıyor. Bu iki barajdaki suyun, yaz aylarını çıkarmaya yetip yetmeyeceği tartışılıyor.

Karabağlarlı muhtarlardan Başkan Kınay’a sürpriz kahvaltı Karabağlarlı muhtarlardan Başkan Kınay’a sürpriz kahvaltı

Balçova ve Ürkmez’de tablo iç açıcı değil

Balçova Barajı’nda da kayıplar dikkat çekici. Aktif doluluk oranı yüzde 42,48’e gerilerken, geçen yıl bu oran yüzde 75,44’tü. Ürkmez Barajı ise yüzde 26,42’lik doluluk oranıyla, yaz sıcaklarında ciddi bir su sıkıntısı yaşanabileceğinin sinyallerini veriyor. Her iki barajda da kullanılabilir su hacmi, geçen yılın yarısından daha az.

Güzelhisar ve Alaçatı Kutlu Aktaş’ta durum görece iyi ama risk sürüyor

İzmir’in kuzeybatısındaki Güzelhisar Barajı, yüzde 65,43’lük doluluk oranıyla görece daha iyi durumda. Ancak geçen yıl yüzde 85’in üzerinde olan bu oran, mevcut rezervin hızla tükendiğini gösteriyor. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı da yüzde 16,16’lık doluluk oranıyla, yaz aylarında bölgedeki su ihtiyacını karşılamakta zorlanabilir.

2024-2025 karşılaştırmasında büyük kayıp

Geçen yılın aynı dönemine bakıldığında, İzmir barajlarında neredeyse yarı yarıya bir su kaybı yaşandığı görülüyor. 2024’te Balçova’da yüzde 75,44, Gördes’te yüzde 12,68, Tahtalı’da yüzde 30,32, Ürkmez’de yüzde 42,27, Güzelhisar’da yüzde 85,41 ve Alaçatı Kutlu Aktaş’ta yüzde 39,94 olan doluluk oranları, 2025’te ciddi biçimde düştü. Bu tablo, hem iklim değişikliğinin hem de yanlış su kullanımının etkisini gözler önüne seriyor.

Kuraklık tehdidi ve su yönetimi uyarısı

Uzmanlar, İzmir’deki barajlardaki hızlı düşüşün arkasında yağış eksikliği, artan sıcaklıklar ve plansız su kullanımı olduğunu belirtiyor. Kuraklık tehdidinin kapıda olduğu bu dönemde, suyun akıllıca ve tasarruflu kullanılması gerektiği vurgulanıyor. Özellikle yaz aylarında su kesintisi riskinin arttığına dikkat çekiliyor.

Tarım ve sanayi de su kriziyle karşı karşıya

Barajlardaki su seviyesinin düşmesi, sadece evlerdeki muslukları değil, İzmir’in tarımsal üretimini ve sanayi tesislerini de tehdit ediyor. Özellikle sulama sezonunun başlamasıyla birlikte, mevcut su rezervlerinin hızla tükenebileceği öngörülüyor. Tarımsal sulamada modern tekniklerin ve damla sulamanın yaygınlaştırılması, suyun daha verimli kullanılmasını sağlayabilir.

Acil önlem çağrısı: tasarruf ve yeni kaynaklar

İZSU ve yerel yönetimler, İzmirli vatandaşlara su tasarrufu çağrısı yapıyor. Musluklardan gereksiz yere su akıtılmaması, kaçak su kullanımının önlenmesi ve tarımda suyun akıllı yönetilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, kentin su ihtiyacını karşılamak için yeni kaynakların devreye alınması ve mevcut altyapının güçlendirilmesi gündemde.

Uzmanlardan sürdürülebilirlik önerileri

Su yönetimi alanında çalışan uzmanlar, İzmir’deki barajlardaki düşüşün iklim değişikliğiyle bağlantılı olduğunu ve uzun vadeli çözümler gerektiğini belirtiyor. Yeraltı su kaynaklarının korunması, yağmur suyu hasadı ve gri suyun yeniden kullanımı gibi alternatif yöntemlerin hayata geçirilmesi öneriliyor. Ayrıca, kentsel büyüme ve nüfus artışına paralel olarak su yönetimi politikalarının güncellenmesi gerektiği ifade ediliyor.

İzmir’in su geleceği için toplumsal bilinç şart

Barajlardaki mevcut tablo, İzmir’in önümüzdeki dönemde daha büyük bir su krizi ile karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor. Uzmanlar, suyun verimli kullanılması, altyapı yatırımlarının hızlandırılması ve toplumsal bilinçlendirme kampanyalarının artırılması gerektiğini vurguluyor. İzmir’in su geleceği için her bireyin üzerine düşeni yapması, şehrin kuraklıkla mücadelesinde kritik rol oynayacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ