Ege'nin incisi İzmir, 2025 yılının bahar aylarında ciddi bir kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Kentin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan barajlardaki su seviyeleri, geçtiğimiz yıla oranla dramatik bir şekilde düşerek alarm veriyor. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) tarafından 16 Mayıs 2025 tarihinde güncellenen son verilere göre, İzmir barajlarındaki aktif doluluk oranlarında büyük bir düşüş yaşanıyor. Bu durum, kış aylarında beklenen yağışların yetersiz kalması ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıkların bir sonucu olarak değerlendiriliyor. İzmir'in su geleceği için endişe verici olan bu tablo, yetkilileri ve vatandaşları acil önlemler almaya zorluyor.
Barajlardaki son durum: Aktif doluluk oranları kritik seviyede
İZSU'nun 16 Mayıs 2025 tarihli verilerine göre, İzmir'in önemli barajlarındaki aktif doluluk oranları ve su hacimleri şu şekilde:
-
Balçova Barajı: Aktif doluluk oranı %42,98. Toplam su hacmi 3.413.000 m³, kullanılabilir su hacmi ise 3.276.000 m³.
-
Gördes Barajı: Aktif doluluk oranı %3,86 gibi alarm verici bir seviyede. Toplam su hacmi 35.392.000 m³, kullanılabilir su hacmi ise 16.792.000 m³.
-
Tahtalı Barajı: İzmir'in en büyük su kaynağı olmasına rağmen aktif doluluk oranı %15,09'a kadar gerilemiş durumda. Toplam su hacmi 62.930.000 m³, kullanılabilir su hacmi ise 43.330.000 m³.
-
Ürkmez Barajı: Aktif doluluk oranı %25,52. Toplam su hacmi 2.480.000 m³, kullanılabilir su hacmi ise 2.105.000 m³.
-
Güzelhisar Barajı: Diğer barajlara göre daha iyi durumda olsa da, aktif doluluk oranı %64,98. Toplam su hacmi 105.140.000 m³, kullanılabilir su hacmi ise 93.180.000 m³.
-
Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: Aktif doluluk oranı %15,36. Toplam su hacmi 2.958.000 m³, kullanılabilir su hacmi ise 2.458.000 m³.
2024-2025 karşılaştırması: Tablo her geçen yıl daha da kötüleşiyor
İzmir barajlarındaki durumun ciddiyeti, 2024 yılı verileriyle karşılaştırıldığında daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde barajlardaki aktif doluluk oranları çok daha yüksek seviyelerdeydi:
-
Balçova Barajı: 2024'te %74,11 iken, 2025'te %42,98'e düştü.
-
Gördes Barajı: 2024'te %12,67 iken, 2025'te %3,86'ya geriledi.
-
Tahtalı Barajı: 2024'te %29,90 iken, 2025'te %15,09'a indi.
-
Ürkmez Barajı: 2024'te %42,36 iken, 2025'te %25,52'ye düştü.
-
Güzelhisar Barajı: 2024'te %84,68 iken, 2025'te %64,98'e geriledi.
-
Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: 2024'te %38,91 iken, 2025'te %15,36'ya indi.
Bu rakamlar, İzmir'in su kaynaklarında bir yılda yaşanan dramatik azalmayı gözler önüne seriyor. Özellikle Gördes ve Alaçatı Kutlu Aktaş Barajlarındaki düşüş, bu bölgelerdeki su sıkıntısı riskini daha da artırıyor.
Kuraklığın nedenleri ve sonuçları: Yağış azlığı ve artan sıcaklıklar
İzmir barajlarındaki bu endişe verici düşüşün temel nedenleri arasında, son yıllarda giderek belirginleşen iklim değişikliği, yetersiz yağışlar ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıkları gösteriliyor. Kış aylarında beklenen kar ve yağmurun yeterli olmaması, barajları besleyen akarsuların debilerinde önemli düşüşlere yol açtı. Artan sıcaklıklar ise buharlaşmayı hızlandırarak barajlardaki su kaybını artırdı.
Bu durum, sadece içme ve kullanma suyu temininde değil, aynı zamanda tarımsal sulamada da ciddi sorunlara yol açma potansiyeli taşıyor. İzmir ve çevresindeki tarım arazilerinin sulanmasında kullanılan baraj sularının azalması, ürün verimini olumsuz etkileyebilir ve gıda fiyatlarında artışa neden olabilir. Ayrıca, su sıkıntısının yaşanması, sanayi üretimini de olumsuz etkileyebilir ve genel ekonomik aktivitede yavaşlamaya yol açabilir.
Uzmanlardan acil durum çağrısı: Su tasarrufu ve yeni politikalar şart!
İzmir barajlarındaki su seviyelerinin kritik eşiğe yaklaşması üzerine uzmanlar, acil önlemler alınması ve su tasarrufu konusunda toplumsal bilincin artırılması gerektiği konusunda uyarıyorlar. Hidrologlar ve çevre mühendisleri, İzmir'in su geleceğini güvence altına almak için atılması gereken adımları şu şekilde sıralıyor:
-
Bireysel Su Tasarrufu: Vatandaşların günlük su tüketimi alışkanlıklarını gözden geçirerek gereksiz su kullanımından kaçınmaları, muslukları tamir ettirmeleri, duş sürelerini kısaltmaları ve bahçe sulamalarında daha verimli yöntemler kullanmaları.
-
Tarımsal Sulamada Modernizasyon: Tarımda vahşi sulama yerine damlama ve yağmurlama gibi modern sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması, su kaybını önleyici tedbirlerin alınması.
-
Altyapı Yatırımları: Şehir şebekesindeki su kayıp ve kaçaklarının azaltılması için altyapının yenilenmesi, arıtılmış atık suların tarımsal sulamada ve sanayide yeniden kullanılması.
-
Yeni Su Kaynakları Arayışı: Yeraltı su kaynaklarının tespiti ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılması, deniz suyu arıtma tesislerinin kurulması gibi alternatif çözümlerin değerlendirilmesi.
-
Yağmur Suyu Hasadı ve Gri Su Kullanımı: Binalarda yağmur suyu toplama sistemlerinin yaygınlaştırılması ve evsel atık suların (gri su) arıtılarak bahçe sulama gibi amaçlarla yeniden kullanılması.
-
Kuraklığa Dayanıklı Bitki Seçimi: Park, bahçe ve tarım alanlarında su tüketimi düşük olan bitki türlerinin tercih edilmesi.
-
İklim Değişikliğiyle Mücadele: Sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en aza indirecek politikaların hayata geçirilmesi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU'dan beklenen adımlar
İzmir barajlarındaki bu kritik durum karşısında, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü'nün de acil eylem planlarını devreye sokması ve su tasarrufu konusunda daha etkin kampanyalar düzenlemesi bekleniyor. Kent genelinde su kesintisi riskini en aza indirmek için alınacak önlemler, vatandaşların yaşam kalitesini doğrudan etkileyecektir. Bu süreçte, şeffaf bir iletişim politikası izlenmesi ve vatandaşların düzenli olarak bilgilendirilmesi büyük önem taşıyor.
Önümüzdeki yaz aylarında İzmir'i bekleyen su sıkıntısı tehlikesi, sadece yerel yönetimlerin değil, tüm İzmirlilerin sorumluluk almasını gerektiriyor. Bireysel olarak yapılacak küçük tasarrufların bile toplumsal düzeyde büyük bir etki yaratabileceği unutulmamalıdır. Aksi takdirde, İzmir'in su kaynakları daha da tükenebilir ve geri dönüşü olmayan çevresel sorunlarla karşı karşıya kalınabilir. Gözler, önümüzdeki günlerde İZSU'nun yapacağı açıklamalarda ve atacağı adımlarda olacak.