Türkiye'nin demir-çelik sektöründeki en önemli merkezlerinden biri olan İzmir'in Aliağa ilçesi, bölgenin sanayi kimliğini daha da pekiştirecek dev bir yatırıma hazırlanıyor. Sektörün öncü firmalarından Kocaer Çelik Sanayi ve Ticaret A.Ş., Aliağa Bozköy Mahallesi'nde bulunan mevcut tesislerine entegre edeceği yeni ve devasa bir tesis için ilk adımı attı. Şirket, bölgede "Çelikhane ve Haddehane Entegre Tesisi" projesini hayata geçirmeyi planlıyor. Bu proje, yıllık 1 milyon 250 bin ton sıvı çelik üretme kapasitesine sahip bir çelikhane ile mevcut 360 bin ton/yıl kapasiteli sıcak haddeleme tesisine ek olarak 500 bin ton/yıl kapasiteli yeni bir sıcak haddeleme ünitesini içeriyor. Bu dev yatırım, hem Kocaer Çelik'in üretim kapasitesini katlayarak artıracak hem de bölge ve ülke ekonomisine önemli bir katma değer ve istihdam sağlayacak. Ancak bu büyüklükteki bir sanayi projesinin, hayata geçirilmeden önce çevresel ve sosyal etkilerinin detaylı bir şekilde değerlendirilmesi yasal bir zorunluluk. Bu kapsamda, projenin en kritik aşamalarından biri olan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci resmen başlatıldı.

Halkın söz hakkı: ÇED toplantısı ne anlama geliyor?

ÇED Yönetmeliği, bu tür büyük sanayi projelerinin çevreye olan potansiyel etkilerini bilimsel ve teknik olarak inceleyen, olumsuz etkileri en aza indirecek önlemleri belirleyen ve projenin yapılıp yapılamayacağına dair nihai kararı veren bir süreci ifade ediyor. Bu sürecin en demokratik ve en önemli aşamalarından biri ise, projenin doğrudan etki alanında yaşayan vatandaşların bilgilendirildiği ve görüşlerinin alındığı "Halkın Bilgilendirilmesi ve Sürece Katılımı Toplantısı". Bu toplantı, proje sahibi şirketin ve ÇED raporunu hazırlayan teknik kuruluşun, projeyi tüm detaylarıyla bölge halkına anlattığı, projenin olası çevresel etkilerini (hava kirliliği, su kullanımı, gürültü, atık yönetimi vb.) ve bu etkilere karşı alınacak önlemleri paylaştığı bir platform. Daha da önemlisi, bu toplantı, bölge halkının, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yöneticilerin projeyle ilgili endişelerini, eleştirilerini, soru ve önerilerini doğrudan yetkililere iletebildiği resmi bir ortam sağlıyor. Burada dile getirilen tüm görüşler, resmi bir tutanakla kayıt altına alınıyor ve ÇED raporunun nihai şeklinde dikkate alınmak zorunda.

Toplantı nerede ve ne zaman yapılacak?

İlgili mevzuat gereğince, Kocaer Çelik'in planladığı bu dev proje için de bir halkın katılımı toplantısı düzenlenecek. Yapılan resmi duyuruya göre, toplantı, projenin yapılacağı yer olan Bozköy Mahallesi'nde gerçekleştirilecek. Bu, projenin etkilerini en yakından hissedecek olan vatandaşların katılımını kolaylaştırmak adına önemli bir detay. Toplantıya katılmak ve söz almak isteyen tüm vatandaşlar için toplantının yeri, adresi ve zamanı şu şekilde belirlendi:

  • Toplantı Yeri: Karalar Kıraathanesi

  • Toplantı Adresi: Bozköy Mahallesi, Şahin Sokak, No:9 Aliağa/İZMİR

  • Toplantı Tarihi: 18 Eylül 2025 (Perşembe)

  • Toplantı Saati: 11:00

Bu toplantı, sadece Bozköy Mahallesi sakinleri için değil, projenin çevresel etkilerinden endişe duyan tüm Aliağa halkı, çevre dernekleri, meslek odaları ve konuyla ilgili tüm duyarlı vatandaşlar için açık olacak.

Aliağa için ne anlama geliyor: Ekonomik gelişim mi, çevresel risk mi?

Kocaer Çelik'in planladığı bu entegre tesis projesi, Aliağa için iki ucu keskin bir bıçak niteliği taşıyor. Bir yanda, projenin hayata geçmesiyle birlikte yaratılacak yüzlerce yeni istihdam olanağı, bölge ekonomisine sağlayacağı milyarlarca liralık katma değer, artacak ihracat potansiyeli ve Türkiye'nin çelik üretimindeki stratejik konumunu güçlendirecek olması gibi önemli ekonomik faydalar bulunuyor. Şirketin üretim kapasitesini ve rekabet gücünü artıracak bu yatırım, yan sanayiyi canlandıracak ve bölgedeki ticari hayatı daha da hareketlendirecektir. Diğer yanda ise, bu büyüklükteki bir ağır sanayi tesisinin getireceği potansiyel çevresel riskler yer alıyor. Zaten yoğun bir sanayi baskısı altında olan Aliağa'da, yeni bir çelikhane ve haddehanenin hava kalitesine, su kaynaklarına, tarım arazilerine ve genel olarak ekolojik dengeye olası etkileri, bölge halkının en temel endişelerini oluşturuyor. Özellikle çelik üretim süreçlerinde ortaya çıkacak emisyonlar, su tüketimi, cüruf gibi endüstriyel atıkların yönetimi ve artacak ağır vasıta trafiği gibi konular, 18 Eylül'deki toplantının en sıcak gündem maddeleri olmaya aday.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: 12 yıllık zorunlu eğitim süresinde revizyon yapmayı planlıyoruz
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: 12 yıllık zorunlu eğitim süresinde revizyon yapmayı planlıyoruz
İçeriği Görüntüle

Süreç nasıl işleyecek? Gözler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda

Halkın katılımı toplantısının ardından, ÇED sürecini yürüten Çınar Mühendislik Müşavirlik A.Ş., toplantıda dile getirilen tüm görüş ve önerileri de dikkate alarak hazırladığı kapsamlı ÇED Raporu'nu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na sunacak. Bakanlık bünyesinde kurulacak olan İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK), raporu bilimsel ve teknik açıdan detaylı bir şekilde inceleyecek. Gerekirse ek bilgi ve belgeler talep edecek, yerinde incelemeler yapacak. Bu uzun ve detaylı inceleme sürecinin sonunda komisyon, proje hakkında nihai kararını verecek. Bakanlık, komisyonun görüşü doğrultusunda proje için "ÇED Olumlu" (proje yapılabilir), "ÇED Olumsuz" (proje yapılamaz) veya "ÇED Gerekli Değildir" kararlarından birini verecek. "ÇED Olumlu" kararı çıkması durumunda, Kocaer Çelik, yatırım için diğer yasal izin süreçlerini başlatabilecek. "ÇED Olumsuz" kararı ise projenin rafa kalkması anlamına gelecek. Bu nedenle 18 Eylül'deki halkın katılımı toplantısı, hem projenin geleceği hem de Aliağa'nın çevresel kaderi açısından kritik bir dönemeç olacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ