Rojda Dolgun/ CHP İzmir İl Kadın Kolları’nın çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, akşam CHP il binasında toplandı. Kadın cinayetleri, cezasızlık politikaları ve kadınların kamusal alandan dışlanmasına karşı yükselen tepki, kortejin Konak’a doğru yürüyüşüyle birlikte daha da görünür oldu. Yürüyüşün başlangıcında yaşamını kaybeden kadınlar için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı; sessizliğin ardından oturma eylemin yapıldı.
Eyleme Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, CHP İl Başkanvekili Murat Aydın ve çok sayıda partili kadın katıldı. Simgesel dövizler ve mumlar eyleme eşlik etti.
“Bu ülkenin karanlığına rağmen kadın dayanışması en büyük ışıktır”
CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Zahide Korun, kalabalığın önünde yaptığı açıklamada kadınların yüzyıllardır süren direnişine dikkat çekti. 25 Kasım, Mirabel Kardeşlerden bugüne uzanan bir mücadele günü olarak anılırken Korun, “Bugün sadece bir takvimi değil, kadınların yüzyıllardır süren direnişini konuşuyoruz” dedi. Korun’un sözlerine göre Türkiye, OECD verilerinde kadına yönelik şiddet oranında yüzde 38 ile ilk sırada yer alıyor. Şiddetin yalnızca fiziksel değil, ekonomik ve sosyal bir yok sayma biçimine dönüştüğünü vurgulayan Korun, “Kadınlar öldürülüyor, susturuluyor, yalnız bırakılıyor; failler korunuyor” diye konuştu.
“Bu ülkede kadınları öldüren bireysel bahaneler değil, erkek egemen düzendir”
Açıklamada erkek şiddetinin bireysel değil sistematik olduğu vurgulandı. “Ekonomik krizmiş, kıskançlıkmış, psikolojik sorunmuş… Her dosyada aynı cümleleri duyuyoruz” sözleri kalabalıktan büyük bir alkış aldı. Korun, “Bu ülkenin kadınlarını öldüren şey, erkek egemen zihniyetin kendisidir” diyerek temel soruna işaret etti.Kadınlara yönelmiş her saldırının güç ilişkilerinin bir sonucu olduğunu ifade eden Korun, “Bu cinnet geçiren erkekler neden patronlarını, komutanlarını, babalarını öldürmüyor da kadınlara yöneliyor? Çünkü kadınları güçsüz sanıyorlar. İşte bu vahşetin kaynağı tam olarak budur” dedi.
“Güçsüzlük masalını paramparça ettik”
Korun, Türkiye’deki kadın mücadelesinin hiçbir koşulda geri adım atmayacağını dile getirerek kalabalığa şöyle seslendi: “Biz kadınlar o güçsüzlük masalını paramparça ettik. Sokakta, evde, işte, Meclis’te geri adım atmadık, atmayacağız.” Açıklamanın en güçlü bölümlerinden İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa vurgusu oldu. Korun, “Bu ülkede kadın cinayetlerinin sebebi çok açık: İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede feshettiler, 6284’ü etkin uygulamıyorlar” diyerek iktidarın politikalarının kadınların hayatını doğrudan tehlikeye attığını söyledi.
“İktidarın dili kadın düşmanı; cesaret veren sözlerin hesabı sorulacak”
Kadınların hedef gösterilmesine yol açan siyasi söylemlere dikkat çeken Korun, iktidar temsilcilerinin yıllar boyunca söylediği sözleri hatırlatarak bunların “cehaletten öte, kadın katillerine verilen cesaret” anlamına geldiğini vurguladı.
Korun ayrıca CHP’nin yürüttüğü Siyah Mektuplar çalışmasında binlerce kadının yaşadıklarını anlattığını, bu mektupların “bir halkın çığlığı” olduğunu söyledi. “O mektuplar bu iktidarın yüzüne tutulmuş aynadır. Ya bu aynaya bakacaklar ya da kadın dayanışmasının altında ezilecekler” ifadelerini kullandı.
“Kadınlar susmuyor, kadınlar direniyor, kadınlar kazanacak”
Eylem, kadınların hep bir ağızdan haykırdığı sloganlarla sona erdi. Korun son sözlerinde, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in verdiği sözü hatırlattı: İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe girecek, 6284 etkin şekilde uygulanacak, cezasızlık bitecek. Kalabalık, “Kadınlar susmuyor, kadınlar direniyor, kadınlar kazanacak!” sloganıyla yürüyüşü tamamladı. En yüksek sesle söylenen cümle ise meydanda uzun süre yankılandı: “Biz kadınlar şiddete mecbur değiliz!”
