Gazze Şeridi'nde aylardır devam eden ve on binlerce masum insanın hayatına mal olan İsrail saldırıları, bir kez daha en acımasız yüzünü gösterdi. Gazze'nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinde, hayatta kalmak için bir lokma ekmeğe, bir yudum suya muhtaç şekilde insani yardım bekleyen siviller, İsrail ordusunun hedefi oldu. Görgü tanıklarının ve yerel kaynakların bildirdiğine göre, kentin güneyindeki Tahliye Kavşağı yakınında toplanan kalabalığın üzerine açılan ateş ve düzenlenen bombardıman sonucu ortalık bir anda can pazarına döndü.
Gazze Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan ilk resmi açıklamada, bu vahşi saldırıda en az 45 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, onlarca kişinin ise yaralandığı duyuruldu. Saldırının hedefi olan bölge, açlık ve susuzlukla boğuşan insanların, uluslararası yardım kuruluşlarından gelecek bir kamyonu umutla beklediği bir toplanma noktasıydı. Ancak bu umut dolu bekleyiş, İsrail ordusunun saldırısıyla bir katliama dönüştü. Çocuk, kadın, yaşlı demeden hedef gözetilerek yapıldığı iddia edilen saldırı, bölgedeki insani krizin ne denli derinleştiğini ve sivil halkın hayatının ne kadar pamuk ipliğine bağlı olduğunu bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya koydu.
Hastaneler çaresiz: Yaralılar ve cenazeler koridorlara sığıyor
Saldırının hemen ardından, hayatta kalanların ve ilk yardım ekiplerinin insanüstü çabalarıyla yaralılar ve hayatını kaybedenlerin cenazeleri, bölgedeki son sağlık kalelerinden biri olan Nasır Tıp Kompleksi'ne taşınmaya başlandı. Ancak hastaneden gelen görüntüler ve açıklamalar, durumun vahametini gözler önüne serdi. Zaten aylardır aralıksız devam eden saldırılar nedeniyle kapasitesinin çok üzerinde çalışan hastanenin acil servisleri ve yoğun bakım üniteleri, bu yeni yaralı akını karşısında tamamen kilitlendi.
Gazze Sağlık Bakanlığı yetkilileri, yaptıkları açıklamada hastanenin koridorlarının dahi yaralılarla ve cenazelerle dolduğunu belirtti. Oldukça kısıtlı imkanlar, tükenme noktasına gelen ilaç ve tıbbi malzeme stokları ile sağlık hizmeti vermeye çalışan doktorlar ve hemşireler, çaresizlik içinde dünyaya sesleniyor. Ameliyathanelerin yetersiz kaldığı, en temel ağrı kesicilerin dahi bulunamadığı, elektrik kesintileri nedeniyle jeneratörlerin kısıtlı yakıtla çalıştırıldığı bir ortamda, onlarca ağır yaralıya müdahale etmeye çalışıyorlar. Bu durum, Gazze'deki sağlık sisteminin fiilen çöktüğünü ve en temel insani kriz yönetimi kapasitesinin dahi kalmadığını gösteriyor.
Dünyaya "acil yardım" çağrısı yinelendi
Yaşanan bu son katliamın ardından Gazze Sağlık Bakanlığı, bir kez daha uluslararası topluma ve ilgili tüm kurumlara acil tıbbi yardım desteği çağrısını yineledi. Yapılan açıklamada, sadece ilaç ve tıbbi ekipman değil, aynı zamanda hastanelerin çalışabilmesi için yakıt, temiz su ve gıda gibi temel ihtiyaçların da acilen bölgeye ulaştırılması gerektiği vurgulandı. Bakanlık, dünya liderlerini, Birleşmiş Milletler'i ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarını, İsrail'in sağlık altyapısını ve yardım bekleyen sivilleri hedef alan saldırılarını durdurması için derhal harekete geçmeye çağırdı.