Mosseri’nin blog gönderisinde paylaştığına göre, Instagram’ın ana akış, hikayeler, keşfet, reels ve arama gibi farklı bölümleri için farklı algoritmalar ve sıralama sistemleri var. Her biri, kullanıcıların ilgi alanlarına ve etkileşimlerine göre içeriği nasıl sıraladığını belirlemek için çeşitli sinyalleri değerlendiriyor.

Örneğin, ana akıştaki gönderilerin sıralaması, kullanıcının o gönderiyi yapan kişiyle olan etkileşimleri ve geçmiş etkinlikleri tarafından belirleniyor. Hikayeler gönderilerinde ise yakınlık ve bağlantı olasılığı gibi faktörlerin yanı sıra görüntüleme geçmişi de göz önünde bulunduruluyor. Keşfet bölümündeki öneriler ise daha çok kullanıcının geçmişte beğendiği, kaydettiği, paylaştığı ve yorum yaptığı gönderilere dayanıyor, ancak bu önerilerde daha az etkileşimde bulunduğu hesaplar da yer alabiliyor.

Şeffaflık için çalışmalar devam ediyor

Mosseri ayrıca, içerik oluşturucuların içeriklerinin veya hesaplarının engellenmesi durumunda şeffaflığı artırmak için çalıştıklarını belirtti. Instagram, kullanıcılara daha fazla içerik sunmak ve deneyimi iyileştirmek için çaba gösteriyor ve ilerleyen dönemlerde daha fazla açıklama yapmayı planlıyor.

Bu açıklamalar, Instagram’ın içerik sıralama sürecini biraz daha anlamamıza ve içerik oluşturucuların deneyimini daha şeffaf hale getirmek için adımlar attığına işaret ediyor

Editör: Kazim Bozkurt