Fevzi Efe Sekitmez / Acil vakalara en kısa sürede müdahale etme zorunluluğu olan 112 çalışanları, İzmir Buca’da bulunan Türk Kızılay İzmir Afet Müdahale Merkezi Müdürlüğü’nde sürgülü kapıyla da mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Yaklaşık bir aydır bozuk olan ve elle müdahale edilerek açılmak zorunda kalan sürgülü kapı, çalışanların hastaya zamanında ulaşması için gereken süreden yiyor. Kapının yapımı için gerekeli atılım ise henüz ne Kızılay’dan ne İl Sağlık Müdürlüğü tarafından gerçekleşmedi. Çalışanlar, durumdan şikayetçi olurken kapının hala yapılmamış olması yüzünden işlerini doğru yapamadıklarını belirttiler.
KIZILAY: “KAPIYI SİZ KULLANIYORSUNUZ SİZ YAPTIRIN”
Konuyu değerlendiren BİRLİK SAĞLIK SEN Genel Başkanı Ahmet DOĞRUYOL, “Acil ölüm riski taşıyan vakalara giden 112 Acil Sağlık Ambulanslarımız için bırakın dakikaları saniyeler bile çok önemli. Ambulansın gün içerisinde defaten girip çıktığı basit bir kapının bir aydır bozuk olması ve çalışanlarımızın gün içerisinde ambulanstan inerek, yaklaşık 45-50 kez kapı açması ya da kapatması kabul edilebilir bir durum değil. Sonuçta 112 insan sağlığını ilgilendiren çok önemli kamu görevi yapmakta. Bize gelen bilgilere göre mal sahibi olan Kızılay’ın İl Sağlık Müdürlüğüne yönelik ‘kapıyı siz kullanıyorsunuz siz yaptırın’ şeklindeki yaklaşımı da üzücü. Bizim çalışanlarımız ve hizmet alan hastalarımız açısından kapıyı kimin tamir edeceği değil, kapının yapılması önemlidir” dedi.
“SAĞLIK BAKANLIĞI PERSONELİNE SAHİP ÇIKMALI”
Çalışanların ev sahibi kiracı pozisyonunda kalarak işlerini yapmakta zorlandığını söyelyen Birlik Sağlık Sen İzmir Şube Başkanı Mahmut Oğuz, “Türkiye genelinde yaklaşık on yıldan beri yeni istasyon yatırımları neredeyse durma noktasına gelmiştir. İzmir’de olduğu gibi birçok istasyon böyle yetersizliklerle mücadele etmektedir. On yıl önce sağlıklı çalışma koşulları olan istasyonlarımız varken şu an derme çatma yerlerde sanki kiracı pozisyonda çalışıyor arkadaşlarımız. Boyutu yetersiz yaşam alanında çift ekiplerle maalesef arkadaşlarımız hizmet verememektedir. Bu yetmiyormuş gibi arkadaşlarımızın hızlıca hareket etmesi ve vakaya çıkış yapması gerekirken bu engelleyici çevre etmenleriyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum, sağlık bakanlığının kendi personeline sahip çıkmamasından kaynaklanıyor. Eğer personeline sahip çıkarsa, kiracı ev sahibi pozisyonunda kalınmaz, çalışanlar ve hastalar da bu şekilde mağdur olmaz” diye konuştu.
