8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, dünyada kadınların eşitlik, adalet ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri gündür. 8 Mart’ı bu yıl da, ülkemizde yaşanan deprem felaketi sonrasında karanlık günlerle karşılıyoruz.    

Kadınların günümüzde hala cinsiyete dayalı ayrımcılıkla, şiddetle, baskıyla, yobaz düşüncenin dayatmalarıyla savaştığını belirten İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, “Çalışma hayatında statü ve gelir olarak emeğinin hakkını hala alamıyor, yeteri kadar söz sahibi olamıyor. Yetenekleriyle, başarılarıyla gündemde olması gereken kadınlar cinayetlerle, şiddetle, taciz, intihar ve çocuk gelin vakalarıyla basında yer buluyor” dedi. 

Dilek Gappi, tek tuşla bilgiye ulaştığımız şu çağda bile okul sırası görmemiş kadınlar olduğunu ve daha kararlılıkla çalışmalar yürütmemiz gerektiğine işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıllardır süregelen bu sorunları gidermek için hepimize büyük görev düşüyor. Erkek egemen anlayış yerine eşit ve çağdaş düşünceye uymak, siyasette, medyada eril dilden, hak ihlalinden uzaklaşmak gerekiyor. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak gerekiyor.  Şiddet suçlularına, cinayet faillerine adeta ödül niteliğindeki adalete güvenimizi sarsan kararları ve bunu kanıksamayı bırakmak gerekiyor. Bu da basın kuruluşlarında, iş dünyasında, siyasette kısaca hayatın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliğinden geçiyor. 

İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak bu düşünceden hareketle “Nar Şiddete Karşı İletişim Projemiz” başarıyla hayata geçirdik. Şiddetin en yoğun yaşandığı mahalleleri saptayarak, “Şiddet Haritaları” oluşturduk ve cinsiyet ayrımcılığına karşı eğitimler gerçekleştirdik. Farkındalık çalışmaları yaptık. Takdir ve ödül toplayan projemizle, şiddet olaylarında izleyici değil, bizzat önleyici olmayı amaçladık.   

Evrensel hukuk değerleri ile bağının gelişeceği, tüm şiddet eylemlerinin yok olacağı bir Türkiye özlemiyle, tüm üye ve meslektaşlarımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor, bizlere güç veren tüm değerli meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum.”

Editör: Yusuf Tomruk