Türkiye'de milyonlarca tüketiciyi ve binlerce işletmeyi doğrudan ilgilendiren ÖTV artışı, 3 Temmuz'da açıklanan haziran ayı enflasyon verilerinin ardından kaçınılmaz hale geldi. Yasal düzenlemeler uyarınca, alkol ve tütün ürünleri gibi mallardan alınan maktu ÖTV tutarları, her yılın ocak ve temmuz aylarında, bir önceki altı aylık Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) oranında otomatik olarak artırılıyor.

2025 yılının ilk yarısını kapsayan dönemde Yİ-ÜFE'deki artışın yüzde 15,71 olarak kesinleşmesi, alkollü içkilerin üzerindeki vergi yükünün de bu oranda ağırlaşacağı anlamına geliyor. Bu durum, hükümetin yeni bir karar almasına gerek kalmaksızın, fiyatların yasa gereği artmasını zorunlu kılıyor. Cumhurbaşkanı'nın bu otomatik artışı durdurma veya erteleme yetkisi bulunsa da, bütçe disiplininin önceliklendirildiği bu dönemde böyle bir adım beklenmiyor. Bu nedenle, içki firmalarının artan vergi maliyetini fiyatlara yansıtmasıyla birlikte, raflarda yeni bir zam dalgası başladı.

Palandöken'den zam uyarısı: Doğal gaz ateşi çarşıyı da, mutfağı da yakacak!
Palandöken'den zam uyarısı: Doğal gaz ateşi çarşıyı da, mutfağı da yakacak!
İçeriği Görüntüle

Kadehlerdeki yeni hesap: rakı ve birada fiyatlar ne oldu?

Otomatik ÖTV zammının etiketlere yansıması gecikmedi. Sektörün nabzını tutan Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği (TBYD) Başkanı Erol Dündar, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarla yeni zamlı listeleri duyurmaya başladı. Dündar'ın açıklamasına göre, bir bira grubuna gelen zamla birlikte, piyasadaki en ucuz biranın tavsiye edilen raf satış fiyatı 70 TL'ye yükseldi. Bu artış, biranın artık birçokları için ulaşılması zor bir ürün haline geldiğinin en somut göstergesi oldu.

Asıl büyük şok ise, Türkiye'nin milli içkisi olarak kabul edilen rakıda yaşanacak. Yüzde 15,71'lik ÖTV artışının, yüksek alkol oranına sahip rakıdaki vergi yükünü devasa boyutlara taşıması bekleniyor. Yapılan hesaplamalara göre, 1 litrelik rakıdaki maktu ÖTV tutarına gelecek artış, KDV etkisiyle birlikte, 70'lik bir şişenin raf fiyatına yaklaşık 150 TL'lik bir ek yük getirecek. Bu da, halihazırda yüksek olan rakı fiyatlarının, adeta astronomik seviyelere ulaşması anlamına geliyor. Benzer şekilde, votka, viski, cin ve şarap gibi diğer alkol kategorilerinde de fiyatların çift haneli oranlarda artması kaçınılmaz görünüyor. Zamlı fiyatların, 6 Temmuz 2025 tarihinden itibaren ülke genelindeki tüm satış noktalarında geçerli olacağı belirtildi.

Verginin vergisi: bir şişenin ne kadarı devlete gidiyor?

Alkollü içki fiyatlarının bu denli yüksek olmasının arkasındaki temel neden, ürünün kendisinden çok, üzerine bindirilen ağır vergi yükü. Türkiye, alkolden alınan vergiler konusunda dünyada ilk sıralarda yer alıyor. Bir şişe içkinin raf fiyatının büyük bir bölümünü, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve bu verginin de üzerine eklenen Katma Değer Vergisi (KDV) oluşturuyor. Yani tüketici, aslında "verginin vergisini" ödüyor.

Uzmanlara göre, yüksek alkollü bir içkinin fiyatının yaklaşık yüzde 70 ila yüzde 75'i, doğrudan devlete giden vergilerden oluşuyor. Geriye kalan küçük pay ise, ürünün üretim maliyeti, şişeleme, lojistik, ithalat masrafları (eğer ithal ise), üretici firma karı, distribütör karı ve perakendeci bayi karını kapsıyor. Bu durum, tüketicinin bir şişe içki aldığında, aslında büyük ölçüde devlete vergi ödediği anlamına geliyor.

Esnaf isyan noktasında: ‘Bu zamlar kepenk kapattırır’

Gelen son zamlar, sadece tüketicileri değil, aynı zamanda on binlerce tekel bayisi, büfe, restoran, bar ve otel işletmecisini de isyan noktasına getirdi. TBYD Başkanı Erol Dündar, bu zamların, zaten zor durumda olan küçük esnaf için "ölüm fermanı" anlamına geldiğini belirtti. Artan fiyatlar nedeniyle satışların ciddi şekilde düşeceğini öngören esnaf, küçülen kar marjları ve artan işletme giderleri (kira, elektrik, personel vb.) karşısında ayakta kalmakta zorlanacaklarını ifade ediyor.

Birçok tekel bayisi, "Bu fiyatlarla artık kimseye içki satamayız. Satışlarımız yarı yarıya düşerse, dükkanı döndürmemiz imkansız hale gelir. Bu zamlar, resmen bize kepenk kapattırır" diyerek tepkisini dile getiriyor. Yeme-içme sektöründeki işletmeler de, menülerindeki içki fiyatlarını güncellemek zorunda kalacaklarını, bu durumun da müşteri kaybına yol açmasından endişe ettiklerini belirtiyor.

Sahte içki tehlikesi kapıda: ‘merdiven altı’ üretime davetiye

Fiyatlardaki bu fahiş artışın tetikleyeceği en büyük tehlikelerden biri de, sahte ve kaçak içki pazarının patlama yapması. Yasal ve bandrollü ürünleri almaya gücü yetmeyen tüketicilerin, çok daha ucuza satılan ancak ölümcül riskler taşıyan "merdiven altı" ürünlere yönelme tehlikesi artıyor.

İçinde etil alkol yerine, daha ucuz olan ve körlükten ölüme kadar birçok ciddi sağlık sorununa yol açan metil alkol kullanılan sahte içkiler, her yıl onlarca insanın hayatına mal oluyor. Fiyatlardaki her artış, bu yasa dışı üretimi ve satışı daha da kârlı hale getirerek, halk sağlığı için büyük bir tehdit oluşturuyor. Ayrıca, kaçak alkol ticareti, devletin milyarlarca liralık ÖTV ve KDV geliri kaybı yaşamasına da neden oluyor. Bu nedenle, güvenlik güçlerinin ve ilgili bakanlıkların, zamların ardından artması beklenen bu yasa dışı faaliyetlere karşı denetimlerini artırması hayati önem taşıyor.

Turizm sektörü de etkilenecek: yabancı turist için ‘ucuz alkol’ cazibesi bitti mi?

Alkole gelen bu dev zamların etkisinin, sadece iç piyasayla sınırlı kalmayacağı ve Türkiye'nin en önemli gelir kapılarından biri olan turizm sektörünü de olumsuz etkileyeceği belirtiliyor. Türkiye, özellikle Avrupalı turistler için, kendi ülkelerine kıyasla yeme-içme ve alkol fiyatlarının daha uygun olduğu bir destinasyon olarak biliniyordu. "Her şey dahil" sistemle çalışan otellerin maliyetleri artarken, bireysel olarak gezen turistler için de restoran ve barlardaki içki fiyatları artık daha az cazip hale gelecek.

Bu durumun, Türkiye'nin Akdeniz çanağındaki en büyük rakipleri olan Yunanistan, İspanya ve İtalya gibi ülkeler karşısında rekabet gücünü zayıflatabileceği endişesi dile getiriliyor. Yabancı turist, tatil bütçesini planlarken, yeme-içme maliyetlerini de önemli bir kriter olarak göz önünde bulunduruyor. Alkol fiyatlarındaki bu sert artışın, orta ve uzun vadede bazı turistlerin tatil tercihini başka ülkelere kaydırmasına neden olabileceği, sektör temsilcileri tarafından ifade ediliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ