Uzun süredir televizyonlarda haber sonrası tartışma programı seyretmiyorum.

Aynı saatlerde oynayan dizilere alışamadım.

Hayvanlar aleminin en acımasız belgesellerine bile dayanıyorum, tartışma programlarına kalbim dayanmıyor.

Geçen akşam bir televizyon kanalında Binali Bey'e denk geldim.

Videosunda “çaldılar” diyordu ve nasıl çaldıklarını anlatıyordu.

Seyredip geçtim ama aklım kalmıştı.

Televizyonda yeniden izleme olanağım olmayınca internete dadandım.

Gemi mühendisliği okumuş, milletvekilliği, bakanlık, başbakanlık ve TBMM Başkanlığı yapmış biri acaba kendi anlattığına inanıyor mu diye düşündüm.

Sonra aklıma bir hırsız hikayesi takıldı.

***

Yer Antalya merkez.

Hırsızlar evde kimse olmadığını belirlemişler.

Telaşsız bir şekilde kapıyı açmışlar ve evdeki kıymetli eşyalar götürüyorlar.

Birden bire karşı dairenin kapısı açılmış.

Komşu kadın, “Hayırdır” diye sesleniyor.

Hırsızlar profesyonel tabi.

“Bizler halı yıkamacısıyız. Bu evin halılarını yıkamaya götürüyoruz. Üç gün içinde tertemiz yapıp getireceğiz” diye yanıtlıyorlar.

Kadın şaşırıp soruyor:

“Kaç liraya yıkıyorsunuz metrekaresini?”

Hırsızlar bozuntuya vermeden “2 liradan” diye yanıtlıyorlar.

Bunu duyan karşı komşu, “Vay canına. Biz taa geçen yıl 3 liraya yıkatmıştık. Bizimkisini de yıkar mısınız?” diye soruyor.

Hırsızlar pişkin, “Bu günler doluyuz ama madem buraya kadar geldik. Sizinkileri de götürelim” diyorlar.

Bu söz üzerine kadın evdeki bütün halıları kendi elleri ile teslim ediyor.

Sonra ne gelen var ne giden...

***

Binali Yıldırım İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı olduğu dönemde de seçim gezilerinde böyle ilginç hikayeleri vardır.

Hele KSK voleybol takımı ziyareti sırasında kravat takılı gömleğin üzerine giydiği forma ile bir pas veriş videosu vardır ki, dünyada bile izlenme rekorları kırmıştır.

Onun hırsızlık açıklamaları üzerine düşünürken aklıma ikinci bir olay daha geldi.

Yer yine Antalya.

Bir ailenin arabası çalınır.

Tüm aramalara rağmen bulunamaz.

Aradan bir hafta geçer.

Bir de bakarlar ki araba eski yerine park edilmiş.

Camında bir zarf.

İçindeki yazıda şunlar yazıyor:

“Sizlerden çok özür dileriz. Acil bir işimiz için arabanıza bir müddet el koyduk. Sizleri üzdüğümüz için ne kadar özür dilesek az. Bu özrümüzün bür nişanesi olarak sizlere Antalya Kemer'de bir haftalık bir tatil hediye ediyoruz. Tüm masrafları tarafımızdan ödenmiştir.”

Aile hayret eder.

Hemen inanmayıp tatil köyünü ararlar.

Evet kendileri için yer ayırılmış ve ücreti ödenmiştir.

“Demek ki adamların arabaya gerçekten ihtiyacı vardı” derler.

Belirlenen günde tatile giderler.

Bir güzel eğlenirler, hafta sonra evlerine gelirler.

Anahtarla kapıyı açınca bir de ne görsünler.

Evin bütün eşyası çalınmıştır.

Sonra Binali Bey'in videosunu yeniden seyrettim.

Öyle işte, çalmışlar...