İzmir’de çocukların teknolojiyle kurduğu ilişkiyi eşitlemeyi hedefleyen güçlü bir adım atıldı. Dijital Deneyim Merkezi, 2026 yılına daha fazla çocuğa ulaşma hedefiyle girerken, kentin önde gelen eğitim kurumlarını aynı çatı altında buluşturdu. “Her şey çocuklar için” anlayışıyla düzenlenen tanıtım toplantısı, yalnızca bir merkez tanıtımı değil; aynı zamanda dijital eğitim, fırsat eşitliği ve sosyal sorumluluk kavramlarının iç içe geçtiği güçlü bir çağrıya dönüştü.
Dijital dünyada eşit başlangıç hedefi
Teknolojiye erişimin her çocuk için aynı olmadığı bir dönemde, Dijital Deneyim Merkezi farklı bir modelle dikkat çekiyor. Merkez, özel okullardan elde edilen gelirle dar gelirli ailelerin çocuklarına ücretsiz teknoloji eğitimleri sunuyor. Bu model sayesinde bir yanda teknolojiyle iç içe büyüyen çocuklar deneyim kazanırken, diğer yanda imkânları sınırlı çocuklar için yeni bir kapı aralanıyor. 2026 hedefi ise net: daha çok çocuk, daha çok temas, daha güçlü bir gelecek.
Eğitimciler aynı masada buluştu
İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi bünyesinde faaliyet gösteren merkezin tanıtımı için düzenlenen toplantı, İzmir eğitim camiasını bir araya getirdi. Açılış konuşmalarını, İzmir Ticaret Odası ve İzQ Girişimcilik ve İnovasyon Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ile Kentimiz İzmir Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Yüce yaptı. Salonda bulunan eğitimciler, toplantıyı yalnızca bir tanıtım etkinliği olarak değil, ortak bir vizyon paylaşımı olarak değerlendirdi.
İzmir’i teknoloji üreten bir kent yapma vurgusu
Konuşmasında dijitalleşmenin yalnızca teknik bir dönüşüm olmadığını vurgulayan Mahmut Özgener, dijitalleşmenin artık küresel rekabetin merkezinde yer aldığını söyledi. Türkiye’nin dijital ekonomide daha güçlü bir paya sahip olmasının, şehirlerin bu alandaki kapasitesiyle doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Özgener, İzmir’in yalnızca teknolojiyi kullanan değil, teknoloji üreten, dünyaya fikir ve ürün ihraç eden bir kent olması için çalıştıklarını ifade etti. Bu vizyonun çocuklarla başlaması gerektiğinin altını çizen Özgener, erken yaşta verilen teknoloji eğitiminin uzun vadeli etkilerine işaret etti.
Okul dışı öğrenme deneyimi öne çıkıyor
Özgener’in konuşmasında dikkat çeken bir diğer başlık ise eğitimin okul sınırlarının ötesine taşınmasıydı. Dijital Deneyim Merkezi’nin bu anlayışın somut bir örneği olduğunu belirten Özgener, çocukların burada yalnızca bilgi almadığını, deneyimleyerek öğrendiğini dile getirdi. Merkezde yer alan istasyonlarda çocuklar bilimi, doğayı, kentsel yaşamı ve sürdürülebilirlik kavramını teknolojiyle harmanlayarak keşfediyor. Grup çalışmalarıyla iş birliği kuran çocuklar, aynı zamanda üretmenin ve birlikte başarmanın ne demek olduğunu öğreniyor.
Eğitimcilerin katkısı kritik görülüyor
Bu sürecin eğitimciler olmadan eksik kalacağını vurgulayan Özgener, eğitim sektöründe faaliyet gösteren kurumların deneyimlerinin kendileri için çok değerli olduğunu söyledi. Merkezin gelişiminde öğretmenlerin, okul yöneticilerinin ve eğitim uzmanlarının geri bildirimlerinin yol gösterici olacağına dikkat çekti. Bu yaklaşım, dijital dönüşümün yalnızca altyapı yatırımlarıyla değil, insan kaynağı ve pedagojik bakışla mümkün olabileceğini ortaya koydu.
Sosyal sorumlulukta yarış değil dayanışma
Toplantının en çarpıcı mesajlarından biri Kentimiz İzmir Derneği Başkanı Uğur Yüce’den geldi. Özel okullarla bir rekabet içinde olmadıklarının altını çizen Yüce, amaçlarının yalnızca daha fazla çocuğa ulaşmak olduğunu söyledi. Yüce, dört buçuk yıldır dar gelirli ailelerin çocuklarına ücretsiz eğitim verdiklerini, bu çocukların devlet okullarından öğretmenlerin katkısıyla seçildiğini hatırlattı. Bugüne kadar yaklaşık 1000 anaokulu öğrencisi ve 10 bini aşkın 6-14 yaş grubu çocuğa ulaşıldığını belirtti.
Her kuruş çocukların eğitimine dönüyor
Yüce’nin en net çağrısı ise eğitimcilere yönelikti. Özel okulların Dijital Deneyim Merkezi’ni bir gezi ve öğrenme alanı olarak kullanmasının, doğrudan başka çocukların eğitimine katkı sağladığını vurguladı. Merkeze yapılan her ziyaretin, teknolojiye erişemeyen çocuklar için bir fırsata dönüştüğünü söyledi. “Ne kadar gelirimiz varsa o kadar büyüyoruz” diyen Yüce, bu büyümenin ölçüsünün para değil, dokunulan çocuk sayısı olduğunu ifade etti.
Kentte bilinirlik, çocuklarda umut
Merkezin ziyaretlerle birlikte kent içinde daha görünür hale geleceğini belirten Yüce, bu görünürlüğün yalnızca bir marka değeri yaratmadığını, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilincini güçlendirdiğini dile getirdi. Eğitimcilerden bu projeye bir gezi organizasyonundan öte, uzun vadeli bir toplumsal yatırım olarak bakmalarını istedi.
Yoğun katılım dikkat çekti
Toplantıya İzmir iş ve eğitim dünyasından çok sayıda isim katıldı. İzmir Ticaret Odası yöneticileri, İzQ Yönetim Kurulu üyeleri, eğitim komitesi temsilcileri ve özel okul derneklerinin yöneticileri salonda yer aldı. Soru-cevap bölümünde eğitimciler merak ettikleri başlıkları gündeme getirirken, toplantı Dijital Deneyim Merkezi turuyla sona erdi. Katılımcılar, çocukların teknolojiyle kurduğu bu temasın İzmir için önemli bir kazanım olduğu konusunda ortak görüş bildirdi.
