Yaz mevsiminin en sıcak günleri, Türkiye için adeta bir kabusa dönüştü. Ülkenin farklı coğrafyalarından peş peşe gelen orman yangını haberleri, endişeyi en üst seviyeye taşıdı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, son 3 günde ülke genelinde tam 263 orman yangınına müdahale edildiğini ve bu yangınların 259'unun kontrol altına alındığını açıkladı. Ancak, özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde rüzgarın da etkisiyle hızla yayılan alevler, büyük bir yıkıma neden oldu.

İzmir, Bilecik, Hatay, Bodrum, Çanakkale, Aydın, Manisa, Sakarya, Antalya, Muğla ve Balıkesir, yangınların en etkili olduğu iller olarak öne çıktı. Sakarya'nın Taraklı ilçesinde başlayan ve kısa sürede Bilecik'in Gölpazarı ilçesine sıçrayan yangının 35 kilometrekarelik devasa bir alanı etkilediği belirtildi. Yangınların yerleşim yerlerini tehdit etmesiyle birlikte, on binlerce vatandaş, hayatlarının birikimini, anılarını geride bırakarak güvenli bölgelere sığınmak zorunda kaldı. Resmi rakamlara göre, tahliye edilenlerin sayısı 50 bini aştı; bu rakam, bir ilçenin nüfusuna denk bir kitlenin yaşadığı dramı gözler önüne seriyor.

Bakan Yumaklı, yangınların büyük bir bölümünün, orman dışı alanlarda başlayan ve daha sonra rüzgarın etkisiyle ormanlara sıçrayan yangınlar olduğuna dikkat çekti. Vatandaşları, anız yakma, sigara izmariti atma ve özellikle rüzgarlı havalarda ateşli piknik gibi son derece tehlikeli faaliyetlerden kesinlikle kaçınmaları konusunda bir kez daha uyardı.

Muğla'da "4. Geleneksel Düğün Yemekleri Festivali" yapıldı
Muğla'da "4. Geleneksel Düğün Yemekleri Festivali" yapıldı
İçeriği Görüntüle

İzmir'de alevler yerleşim yerlerini tehdit ediyor

Ege'nin incisi İzmir, yangın felaketinin en ağır yaşandığı kentlerden biri oldu. Yangınlar özellikle Menderes, Seferihisar, Gaziemir, Aliağa ve Buca ilçelerinde etkili olarak, kentin akciğerlerini hedef aldı. Menderes'in Kuyucak ile Seferihisar’ın Orhanlı mahalleleri arasında başlayan yangın, bölgede etkili olan kuvvetli poyrazın etkisiyle kısa sürede kontrol edilemez bir boyuta ulaştı ve yerleşim yerlerine kadar dayandı.

Alevlerin evlere yaklaşması üzerine bölgede büyük bir panik yaşanırken, jandarma ve itfaiye ekipleri, anonslarla vatandaşların evlerini boşaltmasını istedi. Gece boyunca devam eden amansız mücadele sonucunda yangının enerjisi büyük ölçüde düşürülse de, 3 kritik noktada alevlerin yeniden canlanmaması için soğutma çalışmaları aralıksız devam ediyor. İzmir Valisi Süleyman Elban, yaptığı açıklamada, yangından yükselen yoğun dumandan etkilenen 3 kişinin ayakta tedavi edildiğini ve sevindirici bir şekilde herhangi bir can kaybı yaşanmadığını belirtti. İzmir'de, artan yangın riski nedeniyle 1 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında ormanlara girişlerin yasaklandığı da bir kez daha hatırlatıldı.

Hatay'da fırtınayla büyüyen felaket

Türkiye'nin bir diğer ucunda, Hatay'ın Antakya ilçesi de büyük bir orman yangınıyla sarsıldı. Antakya'ya bağlı Karaali Mahallesi'nde 30 Haziran sabahı saat 11.30 sularında başlayan yangın, bölgede etkili olan fırtına ve şiddetli rüzgarın etkisiyle adeta bir canavara dönüştü. Rüzgarın taşıdığı közler, kısa sürede geniş bir alana yayılarak bazı evlerin de alev almasına neden oldu.

Bakan İbrahim Yumaklı, Hatay'daki yangına 30 arazöz, çok sayıda itfaiye aracı ve yüzlerce personelle müdahale ettiklerini açıklarken, alevlerin tehdit ettiği 3 mahallenin tedbiren tamamen boşaltıldığını ifade etti. Vatandaşlar, güvenli bölgelere tahliye edilirken, ekiplerin alevleri yerleşim yerlerinden uzak tutmak için verdiği mücadele, rüzgarın zorlaştırdığı koşullar altında devam ediyor.

Turizm cenneti bodrum'da korku dolu anlar

Yaz turizminin kalbinin attığı Muğla'nın Bodrum ilçesi de alevlerden nasibini aldı. Ortakent Mahallesi'ndeki ormanlık alanda, popüler bir alışveriş merkezinin hemen yakınında, saat 13.30 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Alevlerin AVM'ye yakın bir noktada yükselmesi, kısa süreli bir paniğe neden oldu. Yangına ilk müdahaleyi, AVM'nin kendi çalışanları yangın söndürme tüpleriyle yaptı.

Bu ilk müdahalenin ardından bölgeye Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı çok sayıda hava ve kara aracı hızla sevk edildi. Uçakların ve helikopterlerin havadan, arazözlerin ise karadan yaptığı yoğun müdahale sonucunda, alevlerin AVM'ye sıçrama tehlikesi kontrol altına alındı. Ancak, yangının sarp ve kayalık bir araziye sahip olan dağın yamacına doğru ilerlemesi, söndürme çalışmalarını oldukça zorlaştırıyor. Ekipler, zorlu arazi koşullarına rağmen yangını tamamen kontrol altına almak için havadan ve karadan müdahalelerini sürdürüyor. Muğla'da da, 25 Haziran-31 Ekim tarihleri arasında ormanlara giriş yasağı bulunuyor.

Zorlu arazi ve amansız mücadele: yeşil vatanın isimsiz kahramanları

Türkiye'nin dört bir yanında devam eden bu amansız mücadelede, orman işçileri, itfaiyeciler, jandarma ekipleri ve gönüllü vatandaşlar, adeta birer "isimsiz kahraman" olarak, canları pahasına alevlerle savaşıyor. Gece gündüz demeden, sarp arazilerde, yoğun dumanın ve kavurucu sıcağın altında verilen bu mücadele, yeşil vatanı korumak için gösterilen büyük bir fedakarlığın da en somut örneğini oluşturuyor.

Ancak uzmanlar, bu mücadelenin tek başına yeterli olmayacağını, asıl önemli olanın bu yangınların çıkmasını önlemek olduğunu vurguluyor. İklim değişikliğinin bir sonucu olarak artan rekor sıcaklıklar ve kuraklık, ormanları adeta birer barut fıçısına çevirirken, yangınların yüzde 90'ından fazlasının insan kaynaklı olduğu gerçeği, toplumsal bir bilinç ve sorumluluk seferberliğinin ne denli acil olduğunu gözler önüne seriyor. Atılan bir sigara izmariti, söndürülmeden bırakılan bir piknik ateşi veya kontrolsüz bir anız yakma işlemi, binlerce hektarlık ormanın, sayısız canlının ve geleceğimizin küle dönmesine neden olabiliyor. Bu nedenle, alevlerle savaşan kahramanlara verilebilecek en büyük destek, onların müdahale etmesine gerek kalmayacak bir hassasiyeti ve dikkati göstermekten geçiyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ