Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bu yıl TEOG sınavının yapılmayacağını açıklarken “Evlatlarımızı yarış atı konumuna koyduk” dedi. Eğitim sendikaları ise karardan endişeli

Haber / Umut KARAKOYUN

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavının kaldırılacağına yönelik verdiği mesajın ardından beklenen resmi açıklama, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’dan geldi. Yılmaz, “TEOG'un kaldırılmasına karar verildi. TEOG'un kaldırılması da Türkiye'nin önünün açılması. Evlatlarımızı yarış atı konumuna koyduk yani. Etüd merkezleri ne kadar artmıştı değil mi? Niye arttı? TEOG yüzünden arttı. Evladının yarış atı konumuna girmesini hangi aile ister? Son sözümüz şu. Bize güvenin” dedi. TEOG sınavının yerine hangi sistemin geleceği ise henüz belirlenmedi. Karar, eğitim sendikaları tarafından ise endişeyle karşılandı.

BÖYLE BUYURDU ERDOĞAN

Eğitim-İş İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, yeni eğitim-öğretim döneminin, çağdışı müfredat ve skandal yönetmelik değişiklikleriyle başladığını ileri sürerek, ‘Ben yaptım oldu’ anlayışının yarattığı bu kaos tablosuna TEOG’un kaldırılması kararının da eklendiğini ifade etti. Yıldırım; “Aniden gelen bu TEOG’u kaldırma kararı, yerine ne koyulacağı ve milyonlarca çocuğun bu güne kadarki çalışmasının ne olacağı düşünülmeden alınmıştır. ‘Ve böyle buyurdu Erdoğan’ dercesine bir hızla alınan bu karar, ülkenin geleceği olan yavrularımızın kaderinin, tek adamın iki dudağının arasında olduğunu sananlar tarafından derhal kabul görmüştür” dedi. Yıldırım, yandaş sendikanın belirlediği yöneticilere sahip devlet okullarındaki sınavlarda torpilin, özel okullardaki sınavlar da ise paranın belirleyici kriter olacağını ileri sürdü.

YENİ SORUNLARA GEBE

Türk Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Merih Eyyup Demir ise sınavsız eğitim sistemi kendilerinin de desteklediklerini fakat hazırlıksız yapılacak değişikliklerin ileride altından kalkılamayacak sorunlara neden olabileceği uyarısında bulundu. Başkan Demir; “Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 6. Maddesi derki; ‘Öğrenciler bilgi ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlara veya okullara yöneltilerek yetiştirilir.’ Bu amaç çerçevesinde hareket etmesi gereken MEB, bugüne kadar bu maddeyi ne kadar gerçekleştirdi? LGS, SBS, TEOG gibi sınavlarla bu hedefi tutturabildi mi? Tüm bunları tartışmadan şimdi sınavsız sisteme geçiyoruz. Peki sınavsız sistemde biz öğrencilerimizi kabiliyetleri çerçevesinde nasıl yönlendireceğiz” diye sordu. Eğitim sisteminin akşamdan sabaha değiştirecek uygulamalar içerisinde olmaması gerektiğini belirten Başkan Demir, planlama yapılacaksa bütün tarafların bir masa etrafında tartışması ve bu süreci yıllara yayarak fertlerin ilgilileri doğrultusunda yönlendirilmeleri için alt yapı oluşturulması gerektiğini kaydetti.

SINAV MERKEZLİ EĞİTİM SİSTEMİ

Eğitim-Sen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Necip Vardal da şunları söyledi: “Merkezi sınav yapılmayacaksa yerine nasıl bir sistem konulacak? TEOG’un bu yıl uygulanmaması, imam hatiplere dönük bir hamle mi? Akıllara bu soru geliyor çünkü ortaöğretim kurumları yönetmeliğinde yakın tarihte çeşitli değişiklikler yapıldı. İmam hatip okulları dışındaki okullara sınırlamalar getirilirken, imam hatiplerine şube açma konusunda bir sınırlama getirilmedi. Bu ciddi bir sorun. Eğer her okul sınavını kendisi yapacaksa, bu şu demektir: Herhangi bir ortaokuldan mezun olan öğrencilerin sene sonu notları eşit olmayacak. Örneğin, Güzelyalı Ortaokulu’ndan mezun olan bir öğrencinin aldığı 100 puan ile Kadifekale’deki bir okuldan mezun olan bir öğrencinin aldığı 100 puan eş değer değil. İçerisinde bir eşitsizlik barındırıyor” dedi. Sınav adlarını değiştirerek, sorunun çözülemeyeceğini belirten Vardal; “Eğitim sistemimizi yeniden yapılandırmak zorundayız. Sınav merkezli eğitim sistemi olmaktan çıkarmak zorundayız. Velilerde ciddi endişeler var. MEB’in bir çırpıda sistem üzerinde oynaması doğru değil. Çocukların ilgi ve becerileri doğrultusunda eğitim alacakları bir eğitim sistemi oluşturulmadan bu kaosa son vermek mümkün görünmüyor” dedi.