İzmir Tarım Grubu ve Tire Süt Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, “Ülkemiz kooperatiflerin öncülüğünde akıllı tarım ülkesi olmalıdır” dedi.


Röportaj/ Engin YAVUZ

Milli Tarım Projesi Türk tarım ve gıda sektörü için yeni bir umut kapısı olacak

1967 yılında birkaç üreticinin işbirliği ile kurulan ve günümüzde 2000 ortaklı büyük bir işletme haline gelen Tire Süt Kooperatifi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Eskiyörük, tarım ve hayvancılığın gelişmesi için kooperatifçiliğin geliştirilmesinin ön planda olması gerektiğini belirtti.
Başbakan Binali Yıldırım tarafından bir süre önce açıklanan Milli Tarım Projesi’nin tarım ve hayvancılığın gelişmesi açısından son derece önemli olduğunu belirten Eskiyörük şöyle konuştu:
"Bu proje hiç şüphesiz Türk tarım ve gıda sektörü için yeni bir umut kapısı olacak. Burada önemli ve milli hedefler söz konusu. Ancak bize göre bu büyük projenin yine büyük bir amacı olmalı. Yani Milli Tarım Projesi'nin gelecekte Türkiye'yi taşıması gereken yeni bir model, yepyeni bir ekonomik gelişme sağlanmalıdır. Bu da ülkemizde kooperatifçiliğin geliştirilerek Türkiye’nin akıllı tarım ülkesi olma hedefidir.”

TRE06-2

GÜCÜMÜZ YETERLİ

Tarım ve gıda sektörünün her geçen gün geliştiğini ve öneminin arttığını belirten Mahmut Eskiyörük şunları söyledi:
“Bu gelişme Türkiye için büyük bir fırsat. Ancak geleceğe yönelik politikaları da buna göre düzenlemeliyiz. Örneğin Türkiye'nin tarım ve gıda ihracatı yaklaşık 18 milyar dolar. Cumhuriyetimizin 100. yılında yani 2023'te bu rakamın 40 milyar dolar olması hedefleniyor. Peki bu nasıl olacak? Yedi yıl içinde mevcut performansı iki katından fazlasına çıkarmak nasıl mümkün olacak? Ülkemiz bu potansiyele sahip.  Birkaç yıl önce tarım sektöründe dünya devi olan uluslararası bir şirketin yöneticisi, 'Anadolu 300 milyon insanı besleyebilir' demişti. Demek ki bütün sorun potansiyeli performansa dönüştürebilmekte yatıyor. Akıllı ve istikrarlı bir tarım politikasıyla hedefi yakalamak zor değil. Her şeyden önce tarım ve gıda sektörünün stratejik gücüne inanmalıyız. Buna inanmazsak amaca ulaşamayız. Bu çerçevede Hollanda ve Yeni Zelanda çok doğru iki örnektir. Bu iki ülkenin sektörel potansiyeline baktığınızda Türkiye ile kıyaslayamazsınız bile. Bu yönden Türkiye çok üstün. Ama önemli olan potansiyeli hangi strateji ve yol haritası ile değerlendiriyoruz, işin anahtarı burada. Hollanda ve Yeni Zelanda, Türkiye'ye göre çok daha kısıtlı olan tarım, tarımsal sanayi ve gıda fırsatlarını, öncelikleri son derece iyi belirlenmiş bir ekonomi politikası ile performansa çevirerek kooperatifleşmeyle 'Akıllı Tarım Ülkesi'ne dönüşmeyi başardılar. Biz de bunu kooperatifçilikle yapabiliriz. İşte Milli Tarım Projesi bu yönden çok ciddi bir fırsat olarak karşımızda duruyor.”
Türkiye’nin tarım olmadan, tarımın da kooperatifsiz kalkınamayacağını belirten Eskiyörük, “Çiftçiye para veren değil, para kazandıran bir tarım politikası oluşturmalıyız” dedi ve şunları ekledi:
“ Kooperatifleşme, devletin öncelikli tercihi olmalıdır. Ancak böylelikle kayıtdışılığı ortadan kaldırır, gıda güvenliğini sağlar, üretimi planlayarak fiyat istikrarını oluşturabiliriz. Akıllı tarım politikasıyla, çiftçiliği güvenceli bir meslek haline getirebilirsek gençlerimiz köylerini terk etmez ve köylerinde yaşayıp üretirler. Yoksulluğun yaşanmadığı, barışın sağlandığı bir Türkiye istiyorsak akıllı tarım ülkesi olmalıyız.”

BÜYÜKFOTORAF-41

BÜYÜME YÜZDE 5.5

Öte yandan Eskiyörük, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kooperatiflerle yaptığı işbirliğinin sonucunda İzmir’in ekonomik ve sosyal yapısının iyileşmesinde Türkiye’ye yol gösteren örnek bir model oluşturduğunu söyledi. İzmir’deki tarımsal gelişmenin istatistiki rakamlarla somut olarak ortaya konulduğunu belirten Eskiyörük, “İzmir modelinin uygulanması sonucunda Türkiye’de tarımsal büyüme % 2.1 olarak gerçekleşirken İzmir’de tarımsal büyüme % 5.5 olmuştur. Kooperatifleşme oranı Türkiye genelinde %13 seviyesindeyken İzmir’de % 28 oranındadır” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 10 yılı aşkın süredir kooperatiflerden doğrudan alım yöntemiyle kırsalda büyük gelişim sağladığını ve bu konuda da Türkiye’ye örnek olduğunu belirten Eskiyörük, “ Ödemiş’ten fidan alımlarıyla güçlenen Bademli Kooperatifi şu an dünyanın bir çok ülkesine ihracat yapıyor. Bayındır ilçesi köy görünümündeydi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin alımlarıyla güçlendi, Türkiye’de çiçekçilik konusunda önemli bir merkez haline geldi. Tire Süt Kooperatifi, Birleşmiş Milletler tarafından iki kez örnek gösterilerek Türkiye’nin en güvenilir markalarından biri haline geldi. Diğer ilçelerde de kooperatifçilik alanında olumlu gelişmeler başladı.”

İZMİR ÇOK GELİŞTİ

TRE01-2İzmir Büyükşehir Belediyesi ve kooperatiflerin omuz omuza çalışması Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın da desteğiyle İzmir’in gıda ve tarımsal ürün ihracat merkezi haline geleceğini belirten Eskiyörük, “Kentimiz son 15 yılda büyük bir ivme yakaladı ve Türkiye’nin tarımsal üretim merkezi haline geldi. Bu dayanışma ruhu sayesinde önümüzdeki süreçte İzmir’i yolcu uçakları kadar kargo uçaklarının kalktığı bir ihracat merkezi haline getireceğiz” diye konuştu.


ÇÖZÜM BİZİM ÇİFTLİK

Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, köylerde birkaç hayvanıyla geçimini sürdüren ve başka gelir kaynağı olmayan küçük aile işletmelerinin Bütünşehir yasasıyla geleceğinin tehlikeye girdiğini belirterek “5-10 baş ineğiyle yaşamını sürdüren küçük aile işletmelerimizi yok etmeyelim, birleştirerek gelişmelerini ve büyümelerini sağlayalım” dedi.
Köylerin mahalle statüsüne kavuşmasıyla gelecek süreçte küçük üreticinin hayvancılık faaliyetlerini bırakarak göç etmek zorunda kalacağını hatırlatan Eskiyörük, “Köylerimizin mevzuat gereği şehir içerisindeki mahallelerden hiçbir farkı kalmadı. Şu anda durum idare ediliyor ancak gelecekte ‘Mahalle içinde hayvan bakılamaz’ şeklinde şikayetler olduğunda yerel yönetimlerimiz bu işletmelere yasa gereği mecburen yaptırım uygulayacak. Geçim kaynağı elinden alınan köylümüz köyünü terk etmek zorunda kalacak”diye konuştu.

KÖYLÜYÜ KURTARACAK

Türkiye’ye örnek olacak şekilde Bizim Çiftlik Projesi’ni hayata geçirmeyi hedeflediklerini belirten Başkan Eskiyörük, proje kapsamında birkaç köyün ortasındaki bir merada TOKİ örneği işletme kurularak, köylerdeki hayvanların buraya getirilip bakılacağını belirtti ve şunları söyledi:
“Bizim Çiftlik, köylümüzü kurtaracak projedir. Bu projenin hayata geçmesiyle süt kalitesi iyileşip üreticinin kazancı artacak. Toplu alım yöntemiyle, üretim maliyetleri düşürülüp karlılık oranı artacak. Kayıt dışılık önlenecek. Bölgede yem bitkisi ve hammadde üretimi planlanabilecek. Üreticinin pazarlama sorunu ortadan kalkacak. Üretimin uygun yerde, uygun koşullarda yapılması sağlanıp bilinçli üretimle verimlilik artacak.  Tarımla ilgili bölümlerde eğitim gören öğrencilerin staj yapacağı ve pratik kazanacağı ortam oluşturulacak. Sektöre kalifiye eleman temin edilecek. Köyler çirkin görünümden kurtulacak, pırıl pırıl olacak. Gelir artışıyla kırsalda sosyal yaşam iyileşecek. Gençlerimiz köyünde yaşayıp tarımdan uzaklaşmak zorunda kalmayacak. Köyden kente göç önlenecek ve toplumsal barış sağlanacak.”