YAĞMUR KARADAĞ/CHP İzmir İl Başkanlığı ev sahipliğinde “Her Çocuğun Hakkı: Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunma” paneli Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirildi.

29Dc87B4 D7Dc 4Ac5 A7Bf 5Fe517E22Aea

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, CHP Gölge Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Aylin Nazlıaka ve CHP Gölge Milli Eğitim Bakanı Suat Özçağdaş’ın açılış konuşmalarını gerçekleştirdiği etkinliğe; CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, çok sayıda partili ve STK temsilcileri katıldı.

30.10.2025 Eff934B8 1499 4Ffa Bd1D 72Ab045F76Dd

“GERÇEK MEDENİYET ÇOCUKLARIN DUYDUĞU GÜVENİN SESİDİR”

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Vatanı korumak, çocuklarımızı korumaktır’ sözünü rehber olarak gördüklerini ifade eden CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, “Cumhuriyetimizin yeni yüzyılda çocuklarımıza daha ağır, güvenli ve özgür bir ülkede bilmesi için omuz omuza çalışacağımızı bir kez daha söz veriyoruz. Çocuklarımız sadece bizim geleceğimiz değil, bugünümüzün en kıymetli varlıklarıdır. TÜİK verilerine göre 2024 yılında çocukların karıştığı olay sayısı 612 bin 651’e ulaşmış durumda. Bu yalnız bir sayı değil, bir çocuğun susturulmuş sesi, bir toplumun vicdan sorunudur. Hiçbir gelişme, hiçbir başarı, hiçbir çocuğun yaşam hakkının kaybettiği bir dünyada övünç kaynağı olamaz. Gerçek medeniyet çocukların gülüşlerinde ve sokaklarda oynarken duyduğu güvenin sesindedir” dedi.

“ÇOCUKLAR HEPİMİZİN ORTAK VİCDANIDIR”

CHP olarak çocuk politikasını bir yardım hakkı değil, bir insan hakkı olduğunu gördüklerini dile getiren Başkan Çağatay Güç, “Bizim anlayışımızda çocuk yalnızca korunacak değil, güçlendirilecek bir bireydir. Çocukların sesini duymayan hiçbir toplum ilerleyemez. Biz yoksulluğu değil fırsat eşitliğini büyüterek, çocuklarımızı yalnızca korumak değil özgürleştirmek için mücadele ediyoruz. Yerel yöntemlerimizde kurduğumuz kadın ve çocuk merkezleri, koruyucu sosyal hizmetlerin kalbinde yer almaktadır. Çünkü biz biliyoruz ki bir çocuğu korumak toplumun korumaktır. Çocuklarımızın geleceği, ülkenin geleceğidir. Onların güvenliği Cumhuriyetimizin güvenliğidir. Bu nedenle, çocuklarımızın tarikat yurtlarında değil güvenli ve çağdaş okullarda büyümesini istiyoruz. Çocuğa yapılan her saldırı bu ülkenin geleceğine yapılmış bir saldırıdır. Çocuklar hepimizin ortak vicdanıdır. CHP olarak bu vicdanın sesi olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

30.10.2025 588B7Ad3 3D32 4Df9 845E A4Cf67383B67

“TÜRKİYE EN ZOR SINAVLARDAN BİRİNİ VERİYOR”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise toplumda sosyal adaletsizliklerin olduğunu ve yanlış politikalar sonucunda mağduriyetlerin doğduğunu belirterek, “Çocuklar çok özel bir konu. CHP’li yerel yönetimler olarak çocukların uğradıkları mağduriyetler için eylem planları yapıyoruz, çalışmalar yürütüyoruz. Çocukların şiddetten, istismardan ve ihmalden korunma hakkı bir insanlık sınavı, vicdan meselesidir. Dünya olarak iyi noktada değiliz, Türkiye’de ise en zor sınavlardan birini veriyoruz. Maalesef UNICEF’in Kasım 2024 verileri, insanı derinden sarsan bir tabloyu ortaya koyuyor. Dünyada her 4 dakikada bir çocuk, şiddet sonucu hayatını kaybediyor. Bugün hayatta olan 650 milyon kadın, çocukluk çağında cinsel şiddete maruz kaldığını söylüyor. 410 ila 530 milyon erkek, çocukluk çağlarında cinsel şiddetin hedefi olmuş. 1,6 milyar çocuk, yani dünya üzerindeki çocukların üçte ikisi, yaşadığı evde düzenli olarak şiddet içeren cezalara maruz kalıyor. Her yıl ortalama 130 bin çocuk, şiddet nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu rakamlar, birer istatistik değil; kaybedilmiş çocukluklardır, sönmüş hayatlardır. Ve ne üzücüdür ki bize, dünyanın henüz çocuklarını koruyamadığını gösteriyor” dedi.

İSTİSMAR VAKALARININ SAYISI ŞEHRİN NÜFUSUNA DENK

Türkiye’de ise TÜİK 2024 verilerine göre, sadece bir yıl içinde 279 binden fazla çocuk, mağdur olarak güvenlik birimlerine getirildiğini vurgulayan Başkan Tugay, “Bu çocukların yüzde 55’i yaralama, yüzde 10’u kendilerine yönelik işlenen cinsel suçlar nedeniyle oradaydı. Adalet Bakanlığı verileri, 2023’te 66 binden fazla çocuğun cinsel istismar dosyasının açıldığını söylüyor. 2015’ten bu yana bu sayı ikiye katlandı. Yani yalnızca mahkeme dosyalarına yansıyan istismar vakalarının bile sayısı, bir şehrin nüfusuna denk hale geldi” diye konuştu.

15 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR EĞİTİMİN DIŞINA ÇIKARILMAK İSTENİYOR

MÜSİAD’ın zorunlu eğitimin istihdama engel olduğu açıklaması sonrasında zorunlu eğitimin kısaltılması üzerinde yapılan açıklamalarının tesadüf olmadığını dile getiren Başkan Tugay, “Yoksulluk da bir şiddet biçimi. Eğitimden mahrum kalmak, güvencesiz çalışmak, soğuk bir evde büyümek. Bunlar da çocuğun onurunu zedeler. İSİG Meclisi’nin 2024 verilerine göre, Türkiye’de 15-17 yaş grubundaki çocukların dörtte biri, işçi olarak çalışıyor. Yani neredeyse her dört çocuktan biri, çocukluğunu değil, geçim derdini yaşıyor. Toplam 1 milyon 474 bin çocuk, kayıtlı ya da mesleki eğitim adı altında fiilen işçi. Ve iktidarın bugün zorunlu eğitimi kısaltma niyeti bu durumdan bağımsız değil. Zorunlu eğitimin kısalmasının sonucu, 15 yaşındaki çocukları eğitim dışına çıkararak işçileştirme, onları ucuz iş gücüne dönüştürme olacak. Düzenleme niyetinin, MÜSİAD’ın ‘zorunlu eğitimin istihdama engel olduğu’ yönündeki açıklamasının hemen ardından gündeme gelmiş olması hiç de tesadüf değil” şeklinde konuştu.

KORUMA SİSTEMİNİN HER AŞAMASINDA EKSİKLİKLER VAR

Kız çocukları için erken evliliğin önemli bir tehdit olduğunu söyleyen Başkan Tugay, “Türkiye’de 20–24 yaş aralığındaki kadınların yüzde 2’si 15 yaşına kadar evlendirildiğini söylüyor. Yani hâlâ çocuk yaşta evlilik, hâlâ zorla kurulan hayatlar var. Cezaevlerinde 4 binden fazla 12–18 yaş arası çocuğun tutulduğunu, anne hükümlülerle birlikte 759 çocuğun cezaevi ortamında büyüdüğünü gösteriyor. Bu tablo bize, koruma sistemimizin her aşamasında eksikler olduğunu açıkça söylüyor. Bir diğer önemli nokta, şiddetin kültürel olarak meşrulaştırılması. Her beş ebeveynden biri çocuğunu dövüyor, her üç ebeveynden biri tokat atıyor. ‘Terbiye’ adı altında yapılan bu eylemler, aslında birer travma yaratıyor. Toplumsal dilimizde, mizahımızda, hatta eğitim anlayışımızda şiddet hala sıradanlaşmış durumda. Bunu dönüştürmeden çocukları gerçekten koruyamayız” dedi.

ÇOCUKLARIN BİRLİKTE YÖNETTİĞİ KENT HEDEFİ

Büyükşehir olarak çocuklar için verilen hizmetleri anlatan Başkan Tugay, “İzmir’de biz bu sorumluluğu yalnızca bir hizmet alanı olarak değil, bir vicdan borcu olarak görüyoruz. Çocuğu korumak, bir kurumun değil; bir kentin ortak görevidir. Bu anlayışla İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, çocuklara yönelik politikalarımızı hak temelli, bütüncül ve yerelden güç alan bir model üzerine inşa ediyoruz. Kentin dört bir yanında kurduğumuz Dayanışma Noktaları, yalnızca yardım merkezleri değil; çocukların güven zincirinin ilk halkasıdır. Bu merkezlerde, çocukların okul beslenmesinden kırtasiye desteğine, eğitim materyallerinden hijyen ve gıda desteğine kadar pek çok ihtiyacını karşılıyoruz. Sosyal hizmet uzmanlarımız her hane ziyaretinde çocukların refahını, güvenliğini gözlemliyor. İhmal ya da istismar şüphesi görüldüğünde, ilgili kurumlarla iş birliği içinde hızlı müdahale ediyoruz. Yani çocuklarımızı yalnızca desteklemiyor, aktif olarak koruyoruz. Bizim hedefimiz, her mahallenin bir çocuk merkezine sahip olması. Bu merkezlerde çocuklar sadece ders çalışmıyor; sanatla, sporla, oyunla ve değerlerle buluşuyor. Çocuk Hakları Birimimiz ve İzmir Çocuk Meclisi ile çocukların fikirlerini yerel yönetim politikalarına taşıyoruz. Bu meclis, çocukların ‘katılım hakkı’nı yalnızca teoride bırakmıyor, uygulamada da hayata geçiriyor. Çocuklar, yaşadıkları kentte söz sahibi olmanın ne demek olduğunu burada deneyimliyor. Bizim hedefimiz, “çocukları koruyan bir kent”ten öte, ‘çocukların birlikte yönettiği bir kent’ yaratmak” dedi.

30.10.2025 4A076254 36D7 4Ea4 8A5B 2A85E907B817

İMO’dan depremin yıl dönümünde hükümete çağrı: İmar affını kaldırın, yapı stoğunu açıklayın!
İMO’dan depremin yıl dönümünde hükümete çağrı: İmar affını kaldırın, yapı stoğunu açıklayın!
İçeriği Görüntüle

CAYDIRICI TEDBİRLER İLE ÇOCUKLARIN KORUNDUĞU HAK TEMELLİ BAKIŞ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka da kadınların ve çocukların Türkiye’de güvenlik tehdidi altında olduğunun altını çizerek, “İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede feshettiler. 6284’ü kırpmaya çalışıyorlar. Medeni Kanun için ‘sil baştan yazacağız’ diyor. Bir başka bakan çocuk istismarından küçüğün rızasından bahsediyor. Devlet olarak çocukları koruma sorumluğunu almak yerine ailelere sorumluluk yüklüyorlar. CHP olarak bizi iktidara geldiğimizde yoğun bir sorumluluk bekliyor. 4+4+4 ile çocuk evliliğinin önünü açtılar. İstismara uğrayan çocuk istismar eden kişiyle evlendirilecek ve istismarcı aklanacak öyle mi? Karaman’da 45 çocuk istismara uğradığında, ‘bir defadan bir şey çıkmaz’ dedi. AKP’nin vekilleri Bakanı tebrik etti. Ortaokul çağındayken çocukların nişanlanması ve evlenmesi meşrulaştırıldı. Erken yaşta ve zorla evlilikleri böyle tetiklediler. 2013 yılında tarikat ve cemaatlere yurt açma izni verdiler. 2016 çok karanlık bir yıldı. İstismar cezalarında kademeye gidildi. Çocuğun rıza yaşı 12’ye indi. 2021’de 4. Yargı Paketi’ni çıkardılar, istismara uğrayan çocuğun delil getirmesini istediler. Bir çocuk delil toplamak için istismar eden kişiyle buluştu, bu sefer 2 çocuk istismara uğradı. 2007 yılında imzalanan 2011’de uygulamaya konulan sözleşme var. Bunu da fesih etsin diye tarikatlar konuşuyorlar. O tarikatlara yol açanları ilk seçimlerde göndermek zorundayız. Biz bu soruna caydırıcı tedbirleri alıp çocukların korunduğu hak temelli bir bakış açısı ile yaklaşıyoruz. Bu ülkede çocuklarımız rahat edecek. Erken yaşta ve zorla evlilik olmayacak. 102 yıl önce Atamız ve onun mücadele arkadaşları nasıl başardıysa biz de başaracağız. Türkiye yeniden eşit, adil ve özgür bir ülke olacak” ifadelerini kullandı.

30.10.2025 36788339 2Cd4 41Ed 9449 3218B61E2586

İKTİDARIN POLİTİKALARIYLA ÇOCUKLARIMIZ GELECEKSİZLEŞTİRİLİYOR

CHP Gölge Milli Eğitim Bakanlığı’ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş ise “Ülkemizde 0-18 yaş arası 21 milyon 817 bin 61 çocuk bulunuyor. Maalesef çocuklarımız, güvenli bir yaşam hakkından mahrumlar, ihmal ve istismardan korunamıyor, yeterli beslenemiyor, barınamıyor, kendilerini özgürce ifade edemiyor ve seçim yapamıyor, kendilerini geliştirme hakkından, sağlık ve eğitim gibi temel haklarından nitelikli faydalanamıyorlar. İktidarın politikaları ise çocuklarımızı geleceksizleştirmeye devam ediyor. Çocuklarımız küçük yaşlarda çalışmak zorunda kalıyor, bu da hem ihmali hem de ekonomik istismarı, şiddeti beraberinde getiriyor. MESEM kapsamında çalışırken 15 çocuğumuz hayatını kaybetti. Örgün eğitim kapsamında toplam 17 milyon 956 bin 523 öğrenci var. Ara eleman eksikliği, aile yılı, evlenme yaşı gibi çeşitli bahaneler sunularak zorunlu eğitim süresinin kısaltılmak istenmesinin altındaki asıl amacın; iktidarın toplumu nasıl dönüştürmek istediği fikri olduğu ortadadır. 38 bini Mesleki Açıköğretimde olmak üzere, 420 bini MESEM kapsamında olmak üzere Mesleki ve Teknik Eğitimde 1 milyon 643 bin öğrenci var. Zorunlu eğitim çağında olup okul dışında kalan çocuk sayısı 611 bin ve 15-29 yaş arası ne eğitimde ne istihdamda olan 4 milyon 676 bin genç var. Yetiştirilebilecek ve istihdam edilebilecek yaklaşık 8 milyon insan varken, iktidar korumakla yükümlü olduğu çocukların ekonomik olarak istismar edilmesinin önünü açmak istiyor” şeklinde konuştu.

Muhabir: Yağmur KARADAĞ