Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın dördüncü duruşmasına sanık Cemal Metin Avcı, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Gültekin'in ailesi ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatının da aralarında bulunduğu taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu.

Duruşmada Diyarbakır'dan bir tanık SEGBİS ile dinlenecek. Pınar Gültekin'in ölüm sebebi ve zamanına ilişkin Adli Tıp raporu okunacak.

Ayrıca Gültekin'in telefonu için ABD'ye Android şifresi ile ilgili yazılan müzekkerenin sonucu da bekleniyor.

Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, dördüncü duruşma öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, geçen duruşmada Mertcan Avcı'nın tahliyesine Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı ve aile olarak itiraz ettiklerini belirterek, "Mertcan Avcı'nın tahliyesine yaptığımız itirazlar bir üst mahkemece reddedildi." dedi.

Epözdemir, maktulün ölüm zamanı ve nedeniyle ilgili Adli Tıp Kurumundan gelecek raporun bugün okunacağını, mahkemede dinlenecek yeni tanığın vereceği ifadenin de önemli olduğunu söyledi.

Maddi manevi tazminat haklarının sürüncemede kalması için karşı tarafın harekete geçtiğini öne süren Epözdemir, sanık Cemal Metin Avcı ve eşinin anlaşmalı bir şekilde boşanma davası açtıklarını dile getirdi.

Tarafların danışıklı bir protokol yaptığını öne süren Epözdemir şöyle devam etti:

"Protokolde eşine 5 milyon lira ödeyeceğini söylüyor, ödenemezse şirket hisseleri ve adına kayıtlı araçlar gayrimenkullerin tamamını devredileceği belirtiyor. Kanaatimizce bu da danışıklı bir boşanma hükmü. Bunun iptaliyle ilgili de başvuruda bulunacağız. Buradaki amaç belli. İlgililerin alabilecekleri maddi ve manevi tazminat haklarını sürüncemede bırakmak. Biz boşanmanın danışıklı ve muvazaalı olduğunu düşünüyoruz. Tarafların gerçekte bir boşanma iradesinin olmadığına inanıyoruz."

Ne olmuştu?

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin (27), 16 Temmuz 2020'de Akyaka Mahallesi'nde yalnız yaşadığı evinden ayrılmış, aynı gün ablasıyla telefonla görüştükten sonra kendisinden bir daha haber alınamamıştı. Ailesinin Akyaka Jandarma Komutanlığına kayıp ihbarında bulunması üzerine başlatılan çalışmada Gültekin'i tanıyan kişilerin listesi çıkarılmış ve bölgedeki güvenlik kamerası kayıtları incelenerek görgü tanıklarının ifadelerine başvurulmuştu.

Şüphe üzerine gözaltına alınan genç kızın eski erkek arkadaşı Cemal Metin Avcı, ilk ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmese de deliller ortaya konunca bir süre arkadaşlık yapıp ayrıldığı Gültekin'i bağ evinde öldürdüğünü, cesedini yaktıktan sonra varille Gülağzı mevkisindeki ormanlık alana attığını itiraf etmiş ve tutuklanmıştı.

Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı da soruşturma çerçevesinde telefon sinyallerinin ağabeyiyle aynı zaman diliminde olay yeri ve yakınlarında tespit edilmesi üzerine jandarma ekiplerince gözaltına alınmış, "delil karartmak" suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Dava süreci

Muğla 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Cemal Metin Avcı'nın "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, kardeşi Mertcan Avcı'nın da "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.

Yaklaşık 10 saat süren 9 Kasım 2020'deki ilk duruşmada mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, Pınar Gültekin'in kesin ölüm nedeninin saptanması için İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili 1. Adli Tıp İhtisas Kuruluna yazı yazılarak yeniden rapor istenmesine ve olay yeri inceleme uzmanı ve bilirkişi marifetiyle olay yerinde keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı 4 Ocak 2021'e ertelemişti. İkinci duruşmada Baba Sıddık Gültekin, mahkemede adil yargılama olmadığını öne sürerek salonu terk edip reddihakim talebinde bulunmuş, duruşma 15 Şubat'a ertelenmişti.

Üçüncü duruşmada mahkeme heyeti Cemal Metin Avcı'nın tutukluluk halinin devamına, kardeşi Mertcan Avcı'nın yurt dışı yasağı ile tahliyesine karar vermiş, yeniden keşif talebini de reddeden mahkeme heyeti, bu celse dinlenemeyen tanıklardan birinin dosyaya yeni bir şey katmayacağından dinlenmesine yer olmadığına, bir tanığın ise sonraki celseye zorla getirilmesine, Adli Tıp Kurumundan gelecek raporun beklenmesine hükmederek duruşmayı 26 Nisan'a ertelemişti.