Haber / Didar DEMİRCİ

Öğretmenler Günü’ne özel basın açıklaması yapan Eğitim İş İzmir Şube, eğitim emekçilerinin zor şartlar altında çalıştığına dikkat çekerek, 3 bin 630 öğretmenin katılımıyla hazırladıkları anket sonucunu paylaştı. Anket sonuçları hakkında konuşan Eğitim İş İzmir Şube Başkanı Adem Yıldırım, öncelikle Öğretmenler Günü’nün tarihine dikkat çekerek, “Başöğretmenimiz Atatürk’ü saygıyla anıyor, tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyoruz” dedi.

‘DEĞERSİZLEŞTİRİLDİK’

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenlere verdiği değere dikkat çekerek konuşmasını sürdüren Adem Yıldırım, Atatürk’ün ‘Ulusları kurtaranlar, yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğitimciden yoksun bir ulus, henüz ulus adını alma yeteneğini kazanmamıştır’ sözlerini hatırlattı. Yıldırım, “Bugün ise Türkiye’de öğretmenlerin hak ettiği ilgi ve değeri gördüğünü, taleplerinin karşılandığını söylemek mümkün değildir. Muhalif ve örgütlü öğretmen devletin gözünde sakıncalı görülmekte; öğretmenin mesleki ve demokratik haklarını savunacağı örgütlenme hakkı engellenmekte; kendisini daha da yetiştirecek ve toplumda saygınlığını sürdürecek maddi olanaklardan yoksun bırakılmaktadır. Eğitimi bilimsel ve laik özünden koparmaya çalışan siyasi kadrolar, eğitimi çökertirken öğretmeni de ezmektedir” diye konuştu. Yıldırım, eğitim sistemindeki değişikliklere ve öğretmenlere uygulanan baskılara da değinerek AKP iktidarına eleştirilerini sürdürdü.

‘GEÇİNEMİYORUZ’

Eğitim İş’in hazırladığı ankete değinen Yıldırım, sonuçları şu şekilde paylaştı:

“Katılımcıların yüzde 23,34'ü eşinin çalışamadığını belirtmiştir. Yani neredeyse evli her 4 emekçiden birinin eşi işsizdir ve evin başlıca gelir kaynağı enflasyonla biçilen tek maaştır. Katılımcıların yüzde 57,8’i ailenin gıda ihtiyaçlarını karşılamada zorluk yaşadığını, yüzde 48,3’ü maaşlarının yetersizliğinden dolayı ek hesap kullandıklarını, yüzde 77,7’si ailenin sağlık harcamalarını karşılamakta zorluk çektiklerini, yüzde 90’ı kullandıkları kredi kartının borçlarını ödemede zorlandıklarını, yüzde 65’i geçinmekte zorlandıklarını ailelerinden veya yakınlarından borç aldıklarını beyan etmişlerdir. Katılımcıların yüzde 61,1’i ekonomik zorluklardan dolayı mesleki motivasyonlarının düştüğünü, yüzde 84,3’ü ek iş aradığı belirtmiştir. Öğretmenin işi dışında ek iş aramak istemesi oldukça manidardır. Ekonomik olarak zor durumda olan eğitim çalışanlarının öncelik olarak ekonomiyi temel sorun olarak görmelerinin nedeni yukarıdaki görüşlerinden belli olmaktadır. Katılımcıların yüzde 64,2'si düşük maaşları nedeniyle toplumdaki saygınlıklarının yıprandığını aktarmıştır. ‘Öğrencilerimden ve meslektaşlarımdan uzak kalmak mesleki motivasyonumu her zaman düşürüyor’ diyenlerin oranı yüzde 70,6’dır. Katılımcıların yüzde 77,6'sı pandemi sürecinde teknolojik ihtiyaçlarının MEB tarafından karşılanmadığını kaydetmiştir.”

‘YILMAYACAĞIZ’

Anket sonuçlarının karamsar bir tablo oluşturduğunu söyleyen Yıldırım, “Başöğretmen Atatürk'ün eğitim neferleri olarak bu karamsar, vahim tabloya rağmen yılmıyoruz” dedi. Karanlık tablodan çıkış için eğitim emekçilerinin taleplerini de sıralayan Yıldırım, “İnsanlık onuruna yaraşır bir ücret alıp, insanca yaşamak istiyoruz! Söz verilmesine rağmen yaşama geçirilmeyen 3600 ek gösterge hakkımızı istiyoruz! Eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesi istiyoruz! Ek ders ücretlerimizin emekliliğe sayılmasını talep ediyoruz! Eğitim emekçilerinin köle değil geleceğin mimarları olduğunun idrak edilmesini istiyoruz! Sadece öğrencilerimiz ve kendimiz için değil ülkemizin geleceği için laik, bilimsel, adil ve kamusal eğitim istiyoruz! Eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının, hükümetin ekonomi ve eğitimde din eksenli politikaları ile değil nesnel ve bilimsel kriterlerle belirlenmesini talep ediyoruz! Yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesini istiyoruz! Öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçecek önlemler alınmasını talep ediyoruz! Her şeyden önemlisi meslek onurumuzu geri istiyoruz” sözlerini kaydetti.