Haber / Murat Ervin

Geçtiğimiz gün görevden alınan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Halis Aygün ocak ayında yaptığı açıklamada, 2021 yılında yaptıkları tüm sınavlara 8 milyon 763 bin 64 adayın katıldığını söylemişti. Bu rakamdan 1 milyon 385 bin aday ülke genelinde KPSS'de ter döktü. Bunun 5'te 1'ine denk gelen yaklaşık 300 bin aday da İzmir'de sınava girdi. Sınav görevlilerinden, kamera takip görevlilerine, evrak nakil ekibinden emniyet çalışanına kadar 295 bin görevli de İzmir'de işinin başında oldu.

Geçtiğimiz hafta yapılan KPSS sınavıyla ilgili rakamlar açıklanmadığı için geçen senenin rakamlarını referans aldığımızda sınavlarda kalem, silgi ve kalemtraştan oluşan 10 TL'lik 300 bin kırtasiye seti için sadece İzmir'de 3 milyon TL harcandı. Yine İzmir'de sınav günü öğrenciler ve görevlilerle birlikte 600 bin kişinin gidiş dönüş olmak üzere yaklaşık 1.2 milyon kez toplu ulaşımı kullandığı düşünülürse 4 milyon 680 bin TL de ulaşıma gitti. Böylece sadece kırtasiye seti ile ulaşım gideri 7 milyon 680 bin TL'yi buldu. Diğer yandan İzmir'de salonlarda görev alan ortalama 130 bin görevliye kişi başı ortalama 300 TL'lik günlük hizmet bedeli ödendiğinde bu rakam da yaklaşık 39 milyon tutuyor. Özetle İzmir'de iptal edilen KPSS sınavı ile 46 milyon 680 bin TL çöpe gitmiş oldu. Bu bedelle kurulabilecek bir fabrikada ortalama 150 kişi istihdam edilebilirdi.

20 YILDA İSVİÇRE GİBİ OLURDUK

Ekonomist Prof. Dr. Hüsnü Erkan, ÖSYM'nin her yıl yaklaşık 20 sınav yaptığını, 20 yıldan beri öğrencilerin her sınav sonrası soruların daha önce başka yerlerde çıktığına dair itirazları olmasına karşın bunların dikkate alınmadığını söyledi. Erkan, “Ülke genelinde yapılan 20 sınavdan 1'i iptal edilse bile bunun maliyeti günümüz parasıyla 500 milyon lirayı bulur. Yani en az 10 fabrika ve bin 500 kişilik istihdam edilirdi. Ama daha da önemlisi eğer 20 yıl önce hakkı yenmeyip üniversiteye yerleştirilecek başarılı öğrenciler engellenmeseydi bugün belki de milyar dolarlar edecek teknolojik, inovatif ürünlere ve hatta uçağa sahip ve onu yapan bir ülke olurduk. Bugün ise domates, patates ile ekonomimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz. 20 yıl önceki gerçek hak sahipleri bugünün bilim insanları olsaydı teknolojide Kore, Tayvan; refah seviyesinde ise İsviçre, Finlandiya gibi olurduk” diye konuştu.

'HESABINI SORACACAĞIZ'

Kani Beko (TBMM Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyesi): Yaşanan skandal Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti ile ilgili yıllardır dile getirdiğimiz iddiaların ve ortaya koydukları hukuksuzlukların bir kez daha ortaya çıkmış halidir. Gençlerin üniversite hayallerini çaldıkları gibi işe girme hayallerini de çaldılar. Yandaşlarını, cemaatleri korumak, işe yerleştirmek için milyonların emeğine göz koydular yine. Hem sınava hakkıyla girip ter döken yurttaşları mağdur ettiler hem de bu ağır ekonomik krizde kaynaklarımızı israf ettiler. CHP olarak bu skandalın hesabını soracağız.

MİLYONLAR ÇÖP OLDU

Murat Bakan (CHP İzmir Milletvekili): KPSS'de yaşanan bu emek hırsızlığı ilk değil. Ağa babalarından öğrendikleri taktiklerle kadrolaşmaya çalışıyorlar, bu kez ellerine yüzlerine bulaştırdılar, rezil kepaze oldular. Hem aylarca emek veren milyonlarca insan mağdur oldu hem ekonomik krizin ortasında milyonlarca lira çöp oldu. Bunun sorumluluğunu ne tek imzayla görevden aldıkları ÖSYM başkanına yükleyebilirler ne de bir yayınevine düzenlenen operasyonla insanların yüreğini soğutabilirler. Bunun sorumluluğu saray rejimi ve onun neferliğini yapanlardır.

ZARAR TAZMİN EDİLMELİ

Necip Vardal (Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı): Bu ülkenin vergilerle elde edilen kaynakların halkın yararına kullanılması gerekirken boşa gittiğini görüyoruz. Bu sınav için hem ÖSYM'nin hem de sınava girenlerin yaptığı harcamaların toplamının gerekli özen gösterilmeden, har vurup harman savrularak kullanıldığı görülmekte. Yapılan bu hatada dolayı kamu zararı oluştuğu açık. Bu zarar, soruları hazırlayanlar başlamak üzere tüm ilgililerden tazmin edilmeli. Sadece sınavlarda değil ülkedeki atıl yatırımlar açısından da halk, bu kişilerden hukuk önünde hesap sormalı