Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, sanıklar Oda TV Ankara Haber Müdürü Yıldız ve Baran 11 Haziran'da tutuklandı, TELE1 Ankara Temsilcisi İsmail Zeki Dükel ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yıldız ve Dükel ile bu isimlere "bilgi temin ettiği" iddia edilen Baran hakkında, "devletin güvenliği veya yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçunu zincirleme işledikleri gerekçesiyle 6 yıl 3'er aydan 17 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Mahkeme başkanı dosyada suçlama olarak bulunan telefon tapelerini okuyarak E.B'nin verdiği bilgileri sordu. Astsubay Erdal Baran, dava dosyasına giren tapelerde istihbarat raporu diye bahsettiği bilgilerin istihbarat raporu olmadığını, kendisini önemli göstermek için öyle dediğini, söylediği pek çok şeyin "kafadan atma" olduğunu ve kendisine herhangi bir istihbarat raporu gelmediğini ifade etti.

Mahkeme başkanı, Baran’ın tapelerini okurken bazı bilgilerin tahminden ileri gittiğini söyledi. Baran da bu bilgiyi devre arkadaşından öğrendiğini belirtti. Mahkeme başkanı askeri bilgilerin telefonda bu kadar rahat konuşulup konuşulmadığını sordu. Baran, "Bizim için olağan geliyor” dedi. Mahkeme başkanının Baran’a tapede geçen, "Müyesser ablayla birlikte yazıyoruz" sözünü hatırlatması üzerine Baran, "Müyesser ablanın ismini kullanarak kendime alan açıyordum” diye yanıt verdi.

Baran, duruşma savcısının, “17 Aralık 2019, 6 Ocak 2020, 28 Ocak 2020 tarihli konuşmalarında TSK'nin Suriye ve Libya'daki faaliyetlerini küçümser bir havanız var. Hulusi Akar'a Hulusi diyorsunuz, gerizekalılar diyorsunuz. Siz TSK'da ayrı bir cenahta mısınız? Bu küçümsemenin nedeni ne?” sorusu sonrasında da, “TSK benim canımdır. Eleştirmek için söyledim” dedi.

Baran’ın mahkemedeki ifadesi şöyle:

"Türk askerinin Libya'ya gitmesi olayı Aralık 2019'dan itibaren tartışılmaya başlamıştı. 7 Ocak'ta TBMM'de tezkere çıktı. Bununla birlikte tüm Türk medyası ve uluslararası medya konuyla ilgili haber yaptı.

Müyesser Yıldız ve İsmail Dükel ile tanışıklığımız var. Gerek sosyal medyada gerek ulusal ve uluslararası basında gündeme gelen konularla ilgili ben onları ararım, onlar da beni arar. İddianamede yer alan tapelerdeki konular açık kaynaklardaki konulardır.

Libya'da, Suriye'de neler oluyor diye sorardı Müyesser Yıldız. Ben de basından okuduğumun üstüne katarak anlatırdım. Bir olay olduktan sonra İsmail Dükel'i arardım, haberi olmazdı bazen."