Bugün ilk kez hakim karşısına çıkacak olan Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticileri için açıklama yapan CHP'li vekiller Cumhuriyet'in yanındayız mesajı verdiler.


Haber/ Umut KARAKOYUN

Cumhuriyet gazetesinin yazar, çizer, muhabir, avukat ve yöneticilerinin “FETÖ, DHKP-C ve PKK örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunma” iddiasıyla yargılandıkları davanın il duruşması bugün yapılacak. Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek davanın ilk duruşması saat 10.30’da başlayacak ve 5 gün sürecek. Söz konusu davada, 11'i tutuklu 17 Cumhuriyet gazetesi çalışanı yargılanıyor. 267 gündür tutuklu bulunan Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerinin ilk kez hakim karşısına çıkacakları günün 24 Temmuz Basın Bayramı'na denk gelmesi ise ilginç bir ayrıntıyı oluşturuyor. Gazeteci meslek örgütleri, sendikalar, muhalif siyasi partiler ve bir çok sivil toplum kuruluşu ise “adalet ve özgürlük için” Çağlayan Adliyesi'ndeki duruşmaya katılım çağrısı yaptı.

MESAJIN FARKINDAYIZ

Maltepe Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nu ziyaret eden CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Cumhuriyet Gazetesi'nin basında sansürün kaldırılmasının yıldönümüne denk gelen duruşması için çağrıda bulundu. Bakan, "İddianamesi FETÖ sanığı bir savcı tarafından hazırlanan bu Cumhuriyet'e kumpas davası Türkiye tarihine bir rezillik olarak geçiyor. Cumhuriyet Gazetesi, Cumhuriyet ve onun çocuklarının, yani bizlerin gazetesidir. Bizler, Cumhuriyet Gazetesi'nin yazar ve yöneticilerin yaptığı gazeteciliğin tanığız. Duruşma tarihi seçilirken verilmek istenen mesajın da farkındayız. Basında sansürün kaldırılmasının yıldönümünde, 24 Temmuz günü, İstanbul Çağlayan Adliyesi'nde görülecek olan Cumhuriyet Davası'nda, Cumhuriyet'in yanındayız. Haber almak insan hakkıdır. Gazetecilik suç değildir" dedi.


GAZETECİLİK YARGILANIYOR


CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Cumhuriyet Gazetesi yazarlarının yargılandığı davanın içeriğinde tam 657 kez ‘haber’ kelimesi geçiyor. OHAL darbecileri ‘haber yapmayı’ terör suçuyla eşdeğer görüyor. Cumhuriyet’le birlikte aslında gazetecilik de yargılanıyor. Biz adalet için 450 km yol yürüdüğümüzde, gazeteciliğin onuruna sahip çıkmak, halkın haber alma özgürlüğünü savunmak için de yürümüştük. Bugün Cumhuriyet’i savunmak da yine boynumuzun borcudur. Gazeteciliğe ve basın özgürlüğüne sahip çıkmak isteyen herkes Cumhuriyet’in, gazeteciliğin yargılandığı o davada bulunmalıdır. Diğer taraftan, şundan kimsenin kuşkusu olmamalıdır: Karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu zamandır. İstibdat dönemleri nasıl bittiyse, bu karanlık baskı ve sansür dönemi de aynı şekilde bir gün bitecek. Gazeteciler özgürce dilediğini yazabilecek. Bu darbe döneminden sonra 24 Temmuz belki ‘bayram’ olarak değil ama ‘basın özgürlüğü için mücadele günü’ olarak hatırlanacaktır.”