Haber/ Didar DEMİRCİ

Cumhurbaşkanı kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada 29 Nisan Perşembe ve 17 Mayıs Pazartesi gününe kadar sürecek tam kapanmayı duyurmuştu. Ardından İçişleri Bakanlığı, ‘tam kapanma’ başlığı altında nasıl bir yol izleneceğine ilişkin 81 il valiliğine genelge gönderdi. Gönderilen genelgede diğer kısıtlama şartlarının hemen hemen aynısı olması ise tam kapanma içeriğiyle bağdaşmaması noktasında eleştirilere neden oldu. Konuya ilişkin İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, gazetemize konuştu. Çamlı, “İş yerlerinde, fabrikalarda çarklar dönecekse buna tam kapanma diyemeyiz” dedi.

Satır Aralarında ‘TURİZM Kaygısı’ Var

Bilim insanlarının ve Tabip Odalarının aylardır tam kapanma çağrısı yaptığını hatırlatan Çamlı, “Şu anda tam kapanmanın gündeme gelmesi umut verici. Ancak, keşke bu 2 ay önce vaka artışları olduğunda gündeme gelseydi. Bilimin ışığında hareket etmek yerine ekonomik kaygılarla hareket edildi. Geldiğimiz noktada binlerce kişi hayatını kaybetti” diye konuştu.

Çamlı, tam kapanma uygulamasının satır aralarında ‘turizm sezonunu ıskalamama çabası’ olduğunu öne sürerek, “Zamanlama açısından baktığımızda sanki 17 Mayıs’tan sonra vakalar azalacak da turizm sezonu açılacak gibi bir algı oldu. Ama asıl amaç toplum sağlığı açısından pandemiyi kontrol altına almak olmalıdır” sözlerini kaydetti.

Ekonomik Ve Sosyal Paket Yok!

Daha önceki tam kapanma çağrılarında, vatandaşın mağdur olmaması açısından ekonomik ve sosyal paketlerin hayata geçirilmesi gerektiği konusuna da dikkat çektiklerini vurgulayan Çamlı, “Tam kapanmada baktığımız zaman, mutlaka ekonomik ve sosyal paketin hayata geçirilmesini önermiştik. Çünkü bu sürede elektriğini, suyunu, kirasını ödeyemeyecek insanlar var. Bu nedenle ekonomik açıdan yaşanacak mağduriyetlerin giderilmesi için ekonomik ve sosyal paketlerin olması gerektiğini söylemiştik. Sosyal ve ekonomik destek paketi olmadan tam kapanma kabul edilemez” şeklinde konuştu.

Çamlı, bu nedenle tam kapanmanın tabiplerin ve bilim insanlarının dile getirdiği şekilde olmadığını söyleyerek, “Oysa biz acil, zorunlu ve hayati sektörler dışında çarkların durmasını önermiştik. En fazla salgının görüldüğü, hastalığın en fazla yayıldığı ortamlar iş yerleri ev içi ortamlar. Bulaşın en fazla olduğu bu kapalı ortamlarda çalışan insanlar virüsü evlerine getirecek. Çarkların durmadığı sadece sokağa çıkma yasağının getirildiği bir süreç görüyoruz” dedi. Çamlı, ayrıca inşaat sektörünün genelgede istisna olan gruplar arasında olmasına dikkat çekerek, “Gördüğümüz kadarıyla inşaatlar devam edecek. Mesela Doğu Karadeniz’de HES inşaatı devam ederken, bunu protesto edenler sokağa çıkamayacak” dedi.

Çamlı, ayrıca bu 29 Nisan- 17 Mayıs tarihleri arasında sürecek tam kapanmanın toplum bağışıklığı ve virüs direncinin düşürülmesi için bir fırsat olduğunu da dile getirerek, “Bu tür kapanmalarda asıl hedef zaman kazanmadır. Yani aşı ile toplum bağışıklığı elde edebileceğimiz bir zaman ama aşı temininde sıkıntı var. Ayrıca, yine bu zaman aralığında sahadaki filyasyon çalışmaları ve test sayılarının artırılması, pozitif hasta takibinin yapılması gerekiyor” dedi.