Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, 26 Eylül’de şarkıcı Gül Tut’un yaşamını yitirdiği olayla ilgili soruşturmayı çok yönlü olarak sürdürüyor. 52 yaşındaki sanatçı, Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi’ndeki 6 katlı bir binanın üzeri kapalı teras katındaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmişti. Olayın ardından ilk anda ölüm nedeni “yüksekten düşme” olarak kayıtlara geçse de, soruşturma sürecinde ortaya çıkan iddialar dosyanın seyrini değiştirdi.

Savcılık, olayın “kaza” ihtimalinin yanı sıra “kasten öldürme” boyutunu da değerlendirmeye alarak, özellikle olay anında evde bulunan kişiler üzerinde yoğunlaştı. Bu kapsamda, hem teknik takip hem de tanık beyanları doğrultusunda deliller derlenirken, şüpheli konumundaki isimlerin iletişim ve hareket trafiği mercek altına alındı.

Kızı Tuğyan Ülkem Gülter’e tutuklama talebi
Soruşturma kapsamında en dikkat çeken gelişme, sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter hakkında “kasten öldürme” suçlamasıyla işlem yapılması oldu. Gülter, yürütülen soruşturma çerçevesinde Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade verdikten sonra, savcılık tarafından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Bu talep, savcılığın elde ettiği bulgular doğrultusunda Gülter’i olayın baş şüphelilerinden biri olarak değerlendirdiğine işaret ediyor.

Gülter’in ifadesinin içeriğine ve savcılığın suçlamayı hangi delillere dayandırdığına ilişkin resmi ayrıntılar kamuoyuna açıklanmazken, sevk gerekçesinde “kasten öldürme suçuna yönelik kuvvetli şüphe” ve “kaçma ihtimali” gibi unsurların değerlendirilmiş olabileceği tahmin ediliyor. Ancak yargı süreci devam ettiği için, iddiaların mahkeme kararıyla netlik kazanacağı vurgulanıyor.

Aynı odadaki arkadaşa adli kontrol talebi
Olay gecesi sanatçı Gül Tut ile aynı evde ve aynı odada bulunduğu belirtilen arkadaşı Sultan Nur Ulu da soruşturmanın önemli isimlerinden biri. Ulu, savcılıkta verdiği ifadenin ardından bu kez adli kontrol şartı talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. Bu talep, Ulu’nun soruşturmada şüpheli konumunu koruduğunu ancak tutuklama yerine yurt dışına çıkış yasağı, imza yükümlülüğü gibi kontrol tedbirleriyle sürecin devam ettirilmesinin düşünüldüğünü gösteriyor.

Diğer yandan Sultan Nur Ulu’nun babası Arif Ulu ile birlikte gözaltına alınan 2 kişi daha, savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Bu durum, soruşturmanın merkezindeki doğrudan şüphe odağının Gül Tut’un kızı ile olay anında aynı mekânda bulunan arkadaşı üzerinde yoğunlaştığına işaret ediyor.
Adliye ve hastane önünde gergin bekleyiş
Yalova’daki adli süreç, sadece adliye koridorlarında değil, bina önünde toplanan kalabalığın tepkileriyle de gündem oldu. Tuğyan Ülkem Gülter, adliyeye sevk edilmeden önce sağlık kontrolünden geçirilmek üzere hastaneye götürüldü. Ancak hastane önünde bekleyen bir grup, Gülter’e yönelik tepki gösterince güvenlik açısından güzergâh değişikliği yapıldı ve Gülter doğrudan Yalova Adalet Sarayı’na getirildi.
Adliye önünde toplanan kalabalık, Gül Tut’un ölümüyle ilgili gelişmeleri yakından takip ederken, Gülter aleyhine sloganlar attı ve alkışlı protestoda bulundu. Güvenlik güçleri, olası bir gerginlik yaşanmaması için adliye çevresinde tedbirleri artırdı.
Şarkıcı Gül Tut’un şüpheli ölümü
Müzik dünyasında “Güllü” sahne adıyla tanınan Gül Tut, 26 Eylül gecesi Çınarcık’taki evinin teras katındaki penceresinden düşerek hayatını kaybetmişti. Olay, kısa sürede hem yerel hem ulusal basının gündemine oturmuş, ilk aşamada ölüm nedeni “henüz belirlenemeyen sebeple yüksekten düşme” şeklinde kayda geçmişti. Otopsi işlemleri tamamlanan sanatçının cenazesi, daha sonra İstanbul’da toprağa verilmişti.
Olayın ardından Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı geniş kapsamlı bir inceleme başlatmış, apartmandaki kamera kayıtları, telefon trafiği ve tanık anlatımları gibi unsurlar doğrultusunda dosya derinleştirilmişti. Soruşturma sürecinde, Gül Tut’un kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve olay gecesi aynı odada olduğu belirtilen Sultan Nur Ulu’nun bir süredir teknik takibe alındıkları, daha sonra yurt dışına çıkış hazırlığı yaptıkları iddiası üzerine İstanbul’da gözaltına alınıp Yalova’ya getirildikleri ortaya çıkmıştı. Aynı soruşturma kapsamında Arif Ulu ve iki kişi daha kısa süreli gözaltı sonrası serbest bırakılmıştı.
Süreç nasıl işleyecek?
Şu anda yargı süreci devam ederken, kamuoyu Gül Tut’un ölümünün bir “kaza” mı yoksa “kasten öldürme” fiili mi olduğuna ilişkin verilecek kararı bekliyor. Tuğyan Ülkem Gülter hakkında istenen tutuklama ve Sultan Nur Ulu için talep edilen adli kontrol kararı, sulh ceza hakimliklerince değerlendirildikten sonra netlik kazanacak. Soruşturma makamları, delil toplama ve bilirkişi incelemeleri dahil olmak üzere süreci çok yönlü yürütüyor.
Şarkıcı Gül Tut’un ölümüne ilişkin dava dosyasının önümüzdeki dönemde iddianameye dönüşmesi ve olayın tüm boyutlarıyla yargı önüne taşınması bekleniyor. Sanatçının sevenleri ve kamuoyu ise, bu kritik dosyada maddi gerçeğin açığa çıkarılmasını ve adaletin eksiksiz tecelli etmesini talep ediyor.




