İzmir’de mülkiyet sorunlarının sembolü haline gelen ve binlerce aileyi ilgilendiren Balçova arsa mağdurları meselesinde tünelin ucu nihayet göründü. Yaklaşık 50 yıldır bürokratik engellere, hukuki süreçlere ve siyasi çekişmelere kurban giden süreç, yerel yönetim ile merkezi hükümetin ortak paydada buluşmasıyla yeni bir evreye girdi. Balçova Belediye Başkanı Onur Yiğit, sorunun çözümü adına atılan dev adımları ve gelecek planlamasını kamuoyuyla paylaştı.

Sürecin en dikkat çeken yanı, farklı siyasi kanatların bu kez çözüm için tek vücut olmasıydı. Başkan Yiğit, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Balçova Belediyesi ve ilgili Bakanlık arasında tam bir mutabakat sağlandığını vurguladı. "İki ayrı devlet yoktur" çıkışıyla devlet ciddiyetine vurgu yapan Yiğit, sorunun çözümünün ancak kurumlar arası iş birliğiyle mümkün olabileceğini, geçmişte eksik olanın bu irade beyanı olduğunu dile getirdi. Yıllardır sağlanamayan bu birliktelik, mağduriyetin giderilmesi için en güçlü teminat olarak görülüyor.

Büyükşehir’den tam destek ve plan zaferi

Çözümün mimarları arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın rolü büyük. Başkan Yiğit, Tugay’ın kendilerine geniş bir yetki alanı tanıdığını ve sürece inandığını belirtti. Tugay’ın hem İnciraltı hem de arsa mağdurları konusundaki yapıcı tutumu, sürecin tıkanmadan ilerlemesini sağladı. Ayrıca AK Parti İzmir milletvekillerinin de desteğinin alındığı bu süreçte, bölgenin anayasası sayılan 1/100.000’lik plan Bakanlık onayından geçti.

Balçova Belediye Meclisi’nden oy birliğiyle geçen bu planın, Büyükşehir Meclisi’nde de aynı konsensüsle kabul edilmesi bekleniyor. Siyasi parti farkı gözetmeksizin meclis üyelerinin ortak hareket etmesi, İzmir siyaseti adına nadir görülen bir başarı örneği olarak kayıtlara geçti. Yiğit, bu durumun sadece İzmir’e değil, tüm Türkiye’ye örnek olacak bir iş birliği modeli olduğunu ifade etti.

İnşaat sürecinde kamu güvencesi formülü

Planların onaylanma aşamasına gelmesiyle birlikte gözler, araziler üzerinde yükselecek yapıların kim tarafından inşa edileceğine çevrildi. Hak sahiplerinin birçoğunun vefat etmesi ve miras yoluyla hakların devredilmesi süreci karmaşıklaştırsa da Başkan Yiğit’in kafasındaki model netleşmeye başladı. İnşaatların özel sektör yerine kamu gücüyle yapılmasının daha sağlıklı ve güvenilir olacağını savunan Yiğit, TOKİ ve Emlak Konut gibi devlet kurumlarını adres gösterdi.

Belediyenin de arazi payının bulunduğu bölgede, bu kurumların tecrübesi ve kurumsal yapısıyla sürecin hızlanması hedefleniyor. Yiğit, "Ellerinde kendilerine ait arsalar ve araziler mevcut. Bu işi belediyeler, büyükşehir veya ilçe belediyeleri yürütebileceği gibi devletimizin ilgili kurumları da yürütebilir" diyerek kamu eliyle çözümün önemine dikkat çekti.

İzmirli liselilerden Ege’nin gizli hazinesine yolculuk: “Bilinmeyen Miras” Atina yolcusu
İzmirli liselilerden Ege’nin gizli hazinesine yolculuk: “Bilinmeyen Miras” Atina yolcusu
İçeriği Görüntüle

Halkın çıkarı neyse o model uygulanacak

Başkan Yiğit, sürecin şeffaflıkla yürütüleceğinin altını çizdi. Planların hazırlanmasında izlenen katılımcı anlayışın, inşaat modelinin belirlenmesinde de sürdürüleceği mesajı verildi. "En doğru yöntem neyse, halkın çıkarına en uygun model hangisiyse onu uygulayacağız" diyen Yiğit, kamuoyuyla istişare kapılarını sonuna kadar açık tutacaklarını belirtti. Hak sahiplerinin mağduriyetinin giderilmesi ve bölgenin modern bir yapıya kavuşması için en uygun inşaat modelinin tartışarak belirleneceği vurgulandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ