Akdağ'daki Kocayayla, Kurtini mağarası, Tokalı Kanyonu ve yılkı atları, geyikleri, yaban domuzları, kurtları ve diğer canlı türleriyle çok zengin bir yaşamı barındırıyor.

Bu hafta rotamızı Denizli'nin Çivril ilçesine çevirdik.Çivril adı geçtiğinde aklımıza hep Işıklı Gölü gelir ama Çivril ve çevresi aslında bir çok tarihi değere ve doğal güzelliklere sahip, Ege Bölgesi'nin keşfedilmesi gereken çok önemli turizm değerlerinden biri.
Gelin Çivril ve çevresinde uzun bir yolculuğa çıkalım ve yöreyi birlikte tanıyalım. İzmir'den Çivril'e ulaşmak için en uygun güzergahtan gidiyoruz. Kula, Eşme, Ulubey, Karahallı üzerinden 142 kilometrelik bir yolculuğun ardından ulaşıyoruz Çivril’e. Denizli’nin ilçesi ama Uşak’a daha yakın Çivril. Merkez nüfusu yaklaşık 60 bin olan Çivril, Kızılcasöğüt ve Menteş gibi büyük beldeleri olan gelişmiş ilçelerimizden biri. Elması, üzümü ve kirazı ile tanınıyor. Beldelerinin ve 55 köyünün verimli topraklarında yılda 100 bin ton elma, 37 bin ton üzüm ve 80 bin ton şekerpancarı üretiliyor. Göle adını veren Işıklı kasabası ise ilçeye 10 kilometre uzaklıkta.


KUŞLARIN UĞRAK YERİ


Önce Işıklı Gölü'ne gidiyoruz. Işıklı Gölü bir tatlı su gölü. 64 kilometrekarelik bir alana yayılıyor. En derin yeri 8.7 metre. Gölü, Kufi Deresi, Işıklı pınarları, Büyük Menderes ve Akçay Deresi'nin suları besliyor. Göl su kuşları için önemli yaşam, yumurtlama, kuluçka ve göç alanı. Bölgede kuluçkaya yatan ve konaklayan türler arasında küçük balaban, alacabalıkçıl, küçük-büyük akbalıkçıl, erguvan balıkçıl, çeltikçi, boz kaz, angıt, pasbaş dalağan, deniz kartalı, saz delicesi, kızıl şahin, uzunbacak, gülen sumru, kır incir kuşu yer alıyor. Işıklı Gölü'ne kış mevsiminde göç eden türler arasında ise küçük karabatak, büyük akbalıkçıl, sakarca, boz kaz, çamurcun, kıl ördek, kepçel ve batak çulluğu gözleniyor. Ayrıca deniz kartalı, sakallı akbaba, gökçe delice, büyük orman kartalı, şah kartal, bıyıklı doğan, ulu doğan bölgede kışlayan yırtıcı kuşlar arasında yer alıyor.Araştırmalar sonucu gölde 52 familyaya ait 217 kuş türünün varlığı belirlendi. Göl ve çevresi 2011 yılında koruma alanı ilan edildi.
Işıklı Gölü çevresini kuşatan balıkçı köyleri,kuşların beslenip yuvalarını gizlediği sazlıkları ve göl üzerinde sürekli gezinen, beslenen kuş sürüleri ile fotoğraf tutkunlarının geldiklerinde dönmek istemedikleri yerlerden biri. Göl aynı zamanda günbatımı tutkunları için de her mevsimde farklı sürprizler sunuyor.


BİR TABİAT HARİKASI


Çivril'den 18 kilometre uzaklıktaki Akdağ; yaylası, ormanları, barındırdığı yabani hayvanları, mağarası ve kanyonuyla bir tabiat harikası. Zirvesi 2.443 metre yükseklikte olan Akdağ, 2000 yılında “Tabiat Parkı” olarak tescil edildi. 14.781 hektarlık bir alanı kaplıyor. Tabiat parkının bir bölümü Çivril sınırları içinde yer alıyor. Akdağ'daki Kocayayla, Kurtini mağarası, Tokalı Kanyonu ve yılkı atları, geyikleri, yaban domuzları, kurtları ve diğer canlı türleriyle çok zengin bir yaşamı barındırıyor. Sorkun kasabasından itibaren stabilize orman yoluyla, meşe ormanlarıyla başlayan ve yükseldikçe çam ağaçlarının yoğunlaştığı virajlı yollardan 3 kilometre sonra Çamoğlu Köyü’nden geçilerek 1.600 metre yüksekliğindeki Kocayayla'ya ulaşılıyor. Sorkun-Kocayayla arası mesafe 13 kilometre. Kocayayla'dan Kurtini mağarasının bulunduğu yer olan Bökenin Yurdu 6 kilometre sonra. Aynı bölgede Menteş (Oktur) mağarası da bulunuyor. Tokalı Kanyonu'na ise Kocayayla'dan yaklaşık 9 kilometrelik bir yolculuk ile ulaşılıyor.Akdağ'da 124'ü endemik olmak üzere 1058 adet bitki türü bulunduğu, ayrıca 500 geyik yaşadığı araştırmacılar tarafından belirlendi.

GERÇEK YILKI ATLARI


Kocayayla'da yılkı atları yaşıyor. Anlatılanlara göre bir zamanlar yöre halkının yaşlandığı için özgürlüğünü geri verdiği atlar üremişler ve yabanileşmişler. Yılkı atları, 10-12 attan oluşan öğrekler (gruplar) halinde dolaşıyor. Çünkü zor kış şartlarında kendilerine saldırmak isteyen kurtlarla ancak bu şekilde mücadele edebiliyorlar. Her öğreğin bir lider atı var. Kocayayla'da yüzlerce yılkı atı var. Kışın yiyecek bulmak zor. Karın boyu metrelerce olabiliyor. Atlar burunlarıyla karı delerek altındaki ota ulaşıyor. Tek sığınakları da orman. Kar yağdığında ağaçların altına sığınarak yaşamlarını sürdürüyorlar. Atlar özgürlüklerine öylesine düşkün ki onlara 100 metreden fazla yaklaşmak olası değil. Kocayayla'da ayrıca köylülerin yaz aylarında bıraktıkları çok sayıda sığır ve gruplar halinde geyikler yaşıyor. Akdağ ve Kocayayla civarında doğa çam, meşe, ardıç, orman kavağı, alıç, kızılcık, ceviz, kuşburnu gibi ağaçlardan oluşuyor. Geyik dışında yaban domuzu, kurt, tilki, sansar, porsuk, sincap, tavşan, kartal, şahin, keklik yaban yaşamını oluşturuyor.



1.600 metreden başlayan Akdağ Tokalı kanyonu ise 20 kilometrelik uzunluğa sahip. Kanyon Çivril'in 900 metre yüksekliğindeki Gümüşsü beldesinde sona eriyor. Kanyonun 1.200 metre uzunluğundaki kısmı bıçakla kesilmişçesine yüksekliği yer yer 200 metreyi bulan kaya kütlelerinden oluşuyor. En geniş yeri 4 metre en dar yeri ise 1,5 metre. Bu kayaların arasından akan derenin oluşturduğu Akdağ kanyonu ancak 7-8 saatte geçilebiliyor. Kocayayla çevresinden kaynaklanan sular bir araya gelerek Akçay'ı, Akdağ'ın Çivril yamaçlarındaki kaynaklardan gelen sular Karanlıkdere'yi oluşturuyor. Bu iki derenin birleştiği noktada kanyon başlıyor. Bu bölgeden itibaren güneşi görmek derenin çizdiği mendereslere bağlı. Kanyonun kimi yerinde yürünüyor kimi yerinde tırmanılıyor. Kanyonun bir kaya kütlesinin düşerek tepesinde sıkışıp kaldığı en dar yerinden ise yüzerek geçmek gerekiyor. Bu dar geçitten sonra kayaların yükselişi yavaş yavaş azalıyor ve sonunda geniş vadilere dönüşerek Çivril ovasına ulaşılıyor. Dere yatağından yamaçlara tırmanıldığında ise Işıklı Gölü ve Gümüşsu kasabası görülüyor. Geçilmez denilen Tokalı kanyonundan ilk geçişin 1993 yılında 10 kişilik bir ekip tarafından yapıldığını da belirtelim.


30 METREDEN AKIYOR


Gümüşsu kasabası de seyyahların ilgisini çekecek yerlerden biri. Çivril-Dinar yolu üzerinde ve ilçeye 30 kilometre uzaklıkta. Buraya pınarlarından kaynayan nitelikli sular nedeniyle Gümüşsu adı verildiğini söyleniyor. Gümüşsu yaklaşık 30 metre yükseklikten akan şelalesi ile ilgi çeken yerlerden biri. Tokalı Kanyonu da kasabanın hemen arkasındaki yamaçlarda sona eriyor. Bölgenin tarihi değerlerinden Eumania antik kenti Işıklı kasabası yakınlarında . Kentin Bergama Kralı II. Eumenes adına kurulduğu biliniyor. Kasabadaki su kaynağının yakınlarında antik döneme ait izleri görmek mümkün. Bugün “Sarıbaba Tepesi” olarak adlandırılan dağlık bölgenin üzerindeki düzlük, özellikle Bizans döneminde kale olarak kullanılmış. Bu tepenin yamaçları ise Eumenia'nın nekrapolü.

DÖRT GÖZLÜ KÖPRÜ


Denizli Çivril yolu üzerinde Büyük Menderes Nehri üzerinde yer alan Çıtak Köprüsü'nün kitabesi günümüze ulaşmamış. Bu nedenle de yapım tarihi ve kimin tarafından yaptırıldığı bilinmiyor. Yapı üslubundan XVII. yüzyılda yapıldığı sanılıyorr. Köprü 62 metre uzunluğunda, 3.50 metre eninde. Dört gözlü olan köprünün kemerleri oldukça basık. Yapımında düzgün kesme taş kullanılmış. Orta kemeri tamamen yıkılmış durumda. Tampon duvarları kireç harçlı, moloz taşla örülmüş. Köprünün selyaranları yıpranmış ve yıkılmış. Ayrıca korkuluklarından da günümüze herhangi bir iz bulunmuyor.Köprünün restorasyon çalışmaları sürüyor.



Çivril'de görülmesi gereken önemli yapılardan.İki katlı, dışarısı taş, içerisi bağdadi olan yapı. İlk önce 1914 yılında hastane olarak kullanılmış. Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli eski hükümet konağı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ait. Müze olması kararlaştırılan bina ören yeri gelirlerinden restore ediliyor. Müze açıldığında Çivril'de Beyce Höyüğü’nde yapılan kazılardan çıkan Anadolu medeniyetleri eserleri ve Pamukkale Arkeoloji Müzesi'nde bulunan 800 parça eser burada sergilenecek.