20 Haziran 1952 tarihinde yürürlüğe giren 5953 sayılı Basın İş Yasasında 27 Mayıs İhtilalinin ardından, o zaman etkili olan gazetecilerin de önemli katkısıyla önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu bağlamda Basın İş Yasasının 1'inci maddesine göre Türkiye'de yayınlanan gazete ve sürekli yayınlar (mevkuteler) ile haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışanlar ile bunların işverenlerine, Basın İş Kanunu hükümleri uygulanır. Yine bu maddenin 2'nci fıkrasına göre bu yasa kapsamına giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir.
Buna göre bir kimsenin “gazeteci” sayılabilmesi için öncelikle Türkiye’de yayınlanan sürekli yayın ve gazeteler ile haber ve fotoğraf ajanslarına ait işyerlerinde çalışması, ayrıca bu işyerlerinde fikir ve sanat işi yapması gerekmektedir.
Öte yandan gazeteler ile radyo ve televizyonların haberle ilgili birimlerinde çalışan herkesin Basın İş Yasası hükümlerine tabi olması mümkün değildir. Burada temel ölçü bu kuruluşlarda çalışanlardan haberin oluşumunda doğrudan etkisi olan, öz olarak fikir ve sanat işi yapanların Basın İş Yasası kapsamında değerlendirilmeleridir. Yoksa gazetecileri götürüp getiren aracın şoförü, temizlik işçileri, matbaalarda dizgici ve baskıcı olarak çalışanlar, gazetelerin pazarlama, satış, personel, muhasebe ve sekreterlik yapanlar gazeteci sayılmadıkları için Basın İş Yasası’na değil 4857 sayılı İş Yasası’na tabi olacaklardır.
Bunlarla birlikte gazetecinin haklarının bir kısmına bu yazıda değinmek gerekirse; 5953 sayılı Basın İş Yasası’nın 6'ncı maddesine göre meslekte en az beş yıl çalışmış olan gazetecinin kıdem tazminatı hakkı vardır ve kıdemi mesleğe ilk girişten itibaren hesaplanır. Sözleşmenin feshi halinde gazeteci, bu süreye göre hesaplanacak tazminatı almaya hak kazanır. Aralıksız olarak gazeteciliği en az beş yıl sürmüş olan gazetecinin işine son verilmesi, yapılacak yazılı ihbardan itibaren üç ay geçtikten sonra geçerli olur. Yani ihbar öneli 3 aydır. Beş yıldan az hizmeti olanlar için bu ihbar süresi bir aydır. İhbar önelinin son günü olan tarih tazminata esas tutulur ve yıllık izinden sayılmaz. Gazeteci yıllık iznini kullanmamışsa, işine son verilmesi halinde, izin süresine ait ücreti kendisine peşin olarak verilir. İşine son verilen gazeteciye gazetede geçen her hizmet yılı için, son aylığı esas alınmak suretiyle her yıl için bir aylık ücreti tutarında kıdem tazminatı ödenir. Bu ödeme yapılırken yıllık hizmetin altı aydan az kısmı dikkate alınmaz. Altı aydan fazla örneğin 7 ay 20 gün sürmüş ise bu süre içinde oranlama yoluyla kıdem tazminatı ödenir. Bir kere kıdem tazminatı alan gazetecinin kıdemi, yeni işine girişinden itibaren hesaplanır. Ancak, buna aykırı olarak işverenle gazeteci arasında yapılacak sözleşme geçerlidir. İşverenin maddi imkânsızlık sebebiyle gazetecinin tazminatını bir defada ödeyememesi halinde, ödeme en çok dört taksitte yapılır ve bu taksitlerin tamamının süresi bir yılı geçemez. Ayrıca, bu bölünme o işyerinin mali vergisini tahakkuk ettiren maliye şubesinin, müessesenin zarar etmekte olduğu kararı üzerine yapılabilir.
Gazeteci en az bir ay önce işyerine yazılı olarak bildirmek koşuluyla iş sözleşmesini her zaman feshedebilir.
Yasanın 11'inci maddesi gereğince çalıştığı gazetenin yayın ilkelerinde gazeteci için şeref veya şöhretini veya genel olarak manevi çıkarlarını bozucu bir durum yaratacak şekilde açık bir değişiklik yapılması halinde, gazeteci ihbar müddetini beklemeden iş sözleşmesini feshedebilir.
Yine gazetecilere ücretlerini zamanında ödemeyen işverenler, bu ücretleri, geçecek her gün için yüzde beş fazlasıyla ödemek zorundadır.
Gazetecilerin günlük çalışma saatleri, 4857 sayılı İş Yasasına tabi olarak çalışanların günlük 7.5 saat olan çalışma saatinden fazla olarak günlük 8 saat olarak belirlenmiştir. Gazeteci bu saatlerin üzerinde fazla çalışma yaptığı takdirde bunun ücreti, saat başına düşen ücretinin yüzde 50 zamlı tutarı üzerinden, ayrıca ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı zaman bu çalışma da fazla çalışma sayıldığından bu günün ücreti normal günlük ücretinden ayrı olarak 1.5 kat fazlası ile ödenir.
Fazla çalışmalara ait ücretin, aylık ücretle birlikte ödenmesi zorunludur. Fazla çalışma ücretlerinin gününde verilmemesi halinde, her geçen gün için yüzde 5 fazlasıyla ödenir. Fazla çalışma günde 3 saati geçemez.