İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturma kapsamında, itirafçı ifadelerinin yanı sıra ankesörlü/sabit hatlardan ya da kontörlü telefonlardan iletişim kurduğu, ayrıca askeri okul mülakatlarında örgütsel kodlama yaptığı belirlenen TSK mensubu ve sivil yapılanmasına yönelik 30 kişi hakkında önemli bilgi ve belgelere ulaşıldı. Yapılan soruşturma sonucunda 5'i Kara Kuvvetleri, 4'ü Hava Kuvvetleri, 1'i Sahil Güvenlik Komutanlığı ve 6'sı Jandarma Genel Komutanlığı'na mensup 10'u muvazzaf olmak üzere 16 asker ve 14'ü darbe girişimi sonrası ilişikleri kesilen askeri okul öğrencisi olmak üzere toplamda 30 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. 20 Aralık 2022 tarihinde düzenlenen operasyonda gözaltına alınanlardan Ö.Y., etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandı ve ifadesinde örgüt hakkında önemli detaylar verdi.

'DERS ÇALIŞMANIN DIŞINDA ÖRGÜTSEL FAALİYETLERE DEVAM ETTİK'
Örgüte lisede girdiğini belirten Ö.Y., "Örgütle ilk temasım lise 3'e giderken Antalya'da yaşayan ağabeyim N.Y.'nin yanına taşınmamla oldu. Ağabeyimin kaldığı evin örgüt evi olduğunu bilmiyorduk. Bu evde N.Y. dışında diğer ağabeyim O.Y. de kalıyordu. Ağabeyim ilk başlarda örgüt içerisinde 'ev ağabeyliği' görevini yapıyordu. İlerleyen süreçte ise Antalya'da büyük bölge lise mesulü görevini yaptığını biliyorum. Bu ilk evde kaldığım sürede birlikte cemaat şeklinde namaz kılma ve kitap okuma gibi faaliyet yapıyorduk. Ben sonra 2'nci eve geçtim. Burada da ders çalışmanın dışında örgütsel faaliyetlere devam ettik. İlerleyen zamanda bu eve örgütün daha üst hiyerarşisindekiler gelip bizlere, asker olup olmak istemediğimizi sordular. Biz de kabul ettik. Sonrasında bizi askeri okullara hazırlamaya başladılar. Bol bol deneme testi adı altında test çözdürdüler. Sözlü mülakatta dikkat etmemiz gereken konuları anlattılar. Ben Balıkesir Astsubay Okulu'nu kazandım. Diğer üç arkadaşım ise kazanamadı. Ben de mülakatta elendim" dedi.

'TSK'YA BİZİM GİBİ KİŞİLERİN GİRMESİ LAZIM'
Örgüt üyeleri tarafından asker olmaya teşvik edildiklerini belirten Ö.Y., "Lise bittikten sonra Gaziantep'e ailemin yanına döndüm. Bir süre sonra yine Antalya'ya döndüm. Başka bir eve yerleştirildim. O evin yetkilisi S. isminde birisiydi. Benim dışımda evde 2 lise mezunu daha vardı. Evin sorumluları bizi askeri okullara hazırlayacaklarını söylüyorlardı. Bu süreçte bizi kimseyle görüştürmüyorlardı. S.'nin sorumluluğunda bu evde Fetullah Gülen'in kitaplarını okuma, videolarını izleme, vaazlarını dinleme gibi örgütsel faaliyetlere devam ediyorduk. Bu eve H.B. isimli örgüt içerisinde konumu yüksek olduğunu düşündüğüm biri de geliyordu. Bu kişi geldiğinde ordu içerisinde alkol alan, zina yapan çok kişinin olduğunu, TSK'ya bizim gibi namazını kılan, dinini bilen kişilerin girmesi gerektiğini söylüyordu. Bir nevi bizi askeri okullara teşvik ediyordu. Örgüt içerisinde başka kişilerle görüşmememiz gerektiğini ve gizliliğin önem arz ettiğini söylüyordu. Bu sebeple bana kod ismi verildi. YGS sınav sonuçları açıklandıktan sonra ben Kara Harp Okulu'nu kazandım" ifadelerini kullandı.
'OKUL HAKKINDA BİLGİLER İSTİYORLARDI'
Bir dönem görüşmeleri aksattığı için 'şok mangası'na dahil edildiğini söyleyen Ö.Y., "Okulu kazandıktan sonra artık benimle başkasının ilgileneceği söylendi. 2010 yılı Temmuz- Ağustos ayı gibi İzmir Menteş ATAT kampına katıldım. Yaklaşık 60 günlük eğitim boyunca kimse beni aramadı. Kamp bittikten sonra benimle ilgilenecek kişi aramaya başladı. 1'inci sınıfta 2-3 kez görüştük. Esnaf evlerinde örgütsel faaliyetler yaptık. Kendisi bana Harp Okulu'nda hal ve hareketlerime dikkat etmemi, ima yoluyla namaz kılmamı söylüyordu. Bu kişiyle görüşmelere gitmek istemiyordum. Gitmeyince bizi tanıştıran A.G. Ankara'ya gelip benimle görüştü. Görüşmeleri aksatırsam okuldan mezun olamayacağımı, 'şefkat tokadı' yiyeceğimi söyledi. Harp Okulu 1'inci sınıfın sonunda yaklaşık üç hafta kadar 'şok mangası'na dahil edildim. Yaz tatili için memleketime döndüğümde K. isimli örgüt üyesiyle tanıştım. O da beni V.T. ve R.A. ile tanıştırıp Ankara'da görüşmelere birlikte katılacağımızı söyledi. Harp Okulu 2, 3 ve 4'üncü sınıfta üçümüz aynı koğuşta kaldık. Bunun tesadüf olmadığını ve örgütün ayarladığını düşünüyorum. Buluşmaları aksatmadan ayda bir olacak şekilde Ankara Keçiören'de bulunan örgüte ait evde O.I. isimli örgüt üyesinin sorumluluğunda görüşmelere devam ettik. O.I. bize okulda ima yoluyla namaz kılmayı hareketlerle anlatıyordu. Ayrıca kendisi ben ve arkadaşlarımdan okuldaki komutanlar ve öğrenciler ile ilgili bilgiler istiyordu. Komutanlardan alkol alan, bahis oynayan, çapkınlık yapan, bize kötü davranan kimsenin olup olmadığını, okuldaki askeri öğrencilerle ilgili olarak gözümüze batan, dikkatimizi çeken kişilerin olup olmadığını soruyordu. V.T. de okulla ilgili tüm bilgileri söylüyordu" dedi.

KOĞUŞTA İMA YOLUYLA NAMAZ KILAN BAŞKALARI DA VARDI'
Okuldan mezun olmadan önce örgüt elemanlarınca 'ByLock' indirmeleri istendiğini belirten Ö.Y., "17/25 Aralık olaylarının ardından örgütün yüzünü görmüş ve iyice soğumuştum. Görüşmelerin birçoğuna katılmıyordum. Bu yüzden V.T. ile tartıştık. Bir kez koğuşumuzda yer alan L.A.'nın kendi yatağında oturmuş kafasını ellerinin arasına almış şekilde gözleri açık vaziyette yaklaşık olarak 10-15 dakika sabit bir şekilde dışarı ile iletişim sağlamadan ima yoluyla namaz kıldığına şahit oldum. Aynı şeyi yapan başkaları da vardı. Harp Okulundan mezun olmadan iki ay önce örgütün beni mesleğimden atacağı korkusuyla bir kez daha O.I. ile buluştuk. Bize bir kez daha kod isimleri verdi. Son görüşmelerimizde bize 'ByLock' isimli bir programdan bahsedip, görüşmelerimizin bu program üzerinden mesajlaşma yöntemi ile olacağını söyledi" ifadelerini kullandı.

'SİZE UYGUN BİR EŞ BULACAĞIZ'
Ö.Y., mezun olduktan sonra örgüt üyeleri tarafından maaşlarının yüzde 25'inin örgüte verilmesini istediklerinin altını çizdi. Ö.Y, "O.I., mezun olduktan sonra kesinlikle kız arkadaşımızın olmaması gerektiğini, kendilerinin bize uygun eş adayları bulacaklarını da söylemişti. Yine maaşlarımızın yüzde 20-25'lik kısmını 'himmet' adı altında örgüte vereceğimizi, kredi çekmememizi, borçlanmamamızı söylemişti. Ailemin durumunun kötü olduğunu belirtip, bu durumu kabul etmedim. Diğer iki arkadaşım gönderdi. 2014 yılı Harp Okulu mezuniyetinden yaklaşık 10-15 gün önceden bu örgütle tüm bağımı kestim. Okuldan mezun olduktan sonra kimse ile bir görüşme yapmadım. Sadece R.A. ile 3-4 kez telefonda konuştum. Onlar da sohbet amaçlı görüşmelerdi. O.I.'yı 2015 yılında Ankara Beytepe Jandarma Subay Temel Kursu'ndayken kursiyer subay olarak gördüm. Üniformalıydı" dedi. (DHA)

Kaynak: dha