2 Ocak 2024’te hayatını kaybeden usta sanatçı Ferdi Tayfur’un vasiyetnamesi, açıklanmasının ardından aile içinde büyük bir miras tartışmasını beraberinde getirdi.
Tayfur’un vasiyetine göre, Yalova ve İstanbul’daki taşınmazlarının bir bölümü Darüşşafaka Cemiyeti, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve LÖSEV’e bağışlandı.
Diğer mal varlıkları ise çocukları, torunları, yeğenleri ve eşi Zeliha Tayfur Bayburt arasında paylaştırıldı.
Ancak vasiyette adı yer almayan Tuğçe Tayfur Aydın ile kardeşi Timur Turanbayburt, karara itiraz etti. Aile, bağışlar dışındaki tüm mal varlığına tedbir konulması ve sürece kayyum atanması için mahkemeye başvurdu.
Tuğçe Tayfur: “Artık susmuyorum”
Bir açılışta basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tuğçe Tayfur Aydın, süregelen dava süreci hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Aydın, “7 yeğen fazla fazla para kazandı, haksızlıktan dolayı artık susmuyorum” diyerek vasiyetin adil olmadığını savundu.
Sanatçının kızı, babasının sağlık durumu ve vasiyetin hazırlanma sürecine dair de çarpıcı iddialar ortaya attı:
“Heyet raporu olmadan vasiyette yalnızca bir doktorun imzası var. Babam hastanedeyken ‘grip’ dediler, cenazesi geldi.”
Aydın’ın bu sözleri, sosyal medyada ve magazin dünyasında geniş yankı uyandırdı. Takipçileri, Tayfur ailesindeki miras anlaşmazlığının yeni bir yargı sürecine taşınabileceğini yorumladı.
Mirasın paylaşıldığı kurumlar ve tartışmanın nedeni
Ferdi Tayfur’un vasiyeti, sanatçının yardımsever kişiliğini de bir kez daha gözler önüne serdi.
Vasiyetle birlikte Tayfur’un taşınmazlarının bir kısmı Darüşşafaka, TSK Güçlendirme Vakfı ve LÖSEV gibi kurumlara bırakıldı. Ancak aile içindeki paylaşımlar konusunda eşitsizlik iddiaları tartışmaları büyüttü.
Bazı kaynaklara göre, Tayfur’un bıraktığı mal varlığı arasında İstanbul ve Yalova’da gayrimenkuller, müzik gelirleri ve marka hakları bulunuyor.
Tuğçe Tayfur Aydın ve kardeşi, bu varlıkların paylaşımında şeffaflık ve denetim talep ettiklerini belirtiyor.
