Adem YILDIRIM (Eğitim-İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı)

Daha yılın ilk gününde elektriğe yüzde 127, doğalgaza yüzde 50 zam yapanlar, kamu emekçisine yüzde 2.5’luk sefalet zammını müjde diye yutturmaya çalışmaktadır. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu trajikomik zammı duyurduğu konuşmasını “Allah hepinizin yardımcısı olsun” diye bitirmesi, durumu özetlemektedir. Zira belli ki kamu emekçisine bırakın yardımı, hakkını teslim edecek dahi kimse bulunmamaktadır.

Öncelikle kamu emekçisine yapılan zamma ilişkin havuz medya ve yandaş sendikalardaki yüzde 30 yalanı, ortadaki rezaletin üstüne tüy dikmektir. Halbuki gerçekler gün gibi açıktır:

- Kamu emekçisinin ücretindeki tüm artış, zam değildir. Yüzde 30 olarak lanse edilen rakamın yüzde 22.9’u enflasyon farkının geri ödenmesidir ve bu ödeme, zam değildir. Üstelik enflasyon ödemesi bile yetersiz yapılmıştır. Bu kalemdeki ödeme, eş-dost atamalarıyla arpalığa çevrilen ve yıllardır enflasyon oranını hayali rakamlarla açıklayan TÜİK’in son belirlediği yüzde 36’lık enflasyon oranının bile altında kalmıştır.

- Artıştaki yüzde 5’lik dilim ise daha önceki rezil TİS’ten gelen rakamdır. Yani zikretmekten çekindikleri için şişirdikleri zam oranı, sadece ve sadece yüzde 2.5’tur.

Son 1 yılda temel gıda malzemelerinde ortalama yüzde 70 artmış ve artmaya da devam ediyorken, kira ve faturalardaki artış nedeniyle tüm emekçiler daha aybaşında ay sonunu kara kara düşünmeye başlamışken yüzde 2.5’luk ek zam yapmak, büyük bir skandal ve ağır bir hakarettir. Elbette kamu emekçisi bu hakareti eden kadar ettireni de tanımakta, bilmektedir. Bu hakarette kamu emekçisine sefaleti reva gören iktidar kadar, ona çanak tutanların da payı büyüktür.

- Kuruluş ilkelerine aykırı olarak şeffaf ve tutarlı şekilde istatistik yayımlamayan TÜİK, bu sefalet zammının kullanışlı aparatıdır.

TÜİK’in açıkladığı veriler ekonominin ağır tablosunu göstermektedir. TÜİK açıkladığı rakama göre enflasyon, Aralık 2021'de yüzde 13.58 artarken, yıllık bazda yüzde 36.08 oldu. Kamu emekçilerine ve memur emeklilerine 2022 yılının ilk 6 ayı için yüzde 27.48 oranında zam yapılacaktır. Ancak Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş’in Ar-Ge birimi Kamu-Ar’ın halkın enflasyonu araştırmasında Aralık’ta yüzde 22, yıllık ise yüzde 78.4 oranında artış olduğunu kaydetti. AKP iktidarının politikaları, enflasyonu hafifletecek sonuçlar yaratması mümkün değildir. AKP iktidarının büyüme masalları krizi derinleştirmekte politikaları enflasyonu iyice arttırmaktadır.

Kamu emekçilerinin ağustos ayında imzaladığı toplu sözleşmede 2022 yılı için yüzde 5+7 zam belirlenmişti. Ancak bu komik ve yüzdelik kölelik oranlar kabul edilecek gibi değildir. Döviz kurundaki ani artışlar nedeniyle Türk lirası pula dönmüştür. Vatandaşın geliri hızla erirken temel tüketim ürünlerine peş peşe gelen zamlar nedeniyle, halkın satın alma gücü daha önce hiç olmadığı kadar azaldı. Bu durum Türkiye’de yüksek enflasyonun kronik hale geldiğini göstermektedir.

Kamu emekçileri ve emeklilerin maaşları artırılmadan 2022'nin ilk saatlerinde zam üstüne zam yapıldı. Motorinde litre başına 1.29, benzinde 0.61, LPG’de 0.78 TL zam yapılırken elektrikte ise konut, sanayi ve ticarethane abone grupları için yüzde 52 ila yüzde 130 arasında değişen oranlarda artış oldu. Doğalgazda konut aboneleri için yüzde 25, sanayi aboneleri için yüzde 50 zam yapıldı. Yeni yılda Avrasya Tüneli’nden geçişin karşılığı 53 TL olurken köprü geçiş ücretleri ise peşinen çift yönlü kesilecek, sürücüler 16.5 lira ödeyecektir.

Zam sorunu ve maaş sorunu kamu emekçilerinin yeni sorunu değildir son aylarda zamların büyümesi ve yaygınlaşması karşısında emekçiler açlığa sürüklenmektedir. Ülkemizin yaşadığı derin ekonomik krizler sonucunda ortaya çıkan aşırı zamlar, pahalılık, döviz kurlarındaki artış ve yoksulluk emekçilerin artık tükenmesine neden olmuştur. Sözde toplu sözleşme görüşmelerinde kamu çalışanlarına reva görülen 2 yıllık zamlar da yıl bitmeden çoktan erimiştir.

Son bir yılda tüketilmesi kaçınılmaz olan temel gıda ürünlerine yüzde 50'nin üzerinde zam gelmişken, biz kamu emekçilerine yapılan zam, TÜİK'in manipülasyonlu enflasyon rakamları olduğunu belirtiyoruz. Fiyat artışları önlenemezse alınan ücret ve maaş zamlarının kısa zamanda yok olacağına dikkat çekiyoruz.

- Görüşme masasında emekçinin alın terini satan, sefalet zammı açıklandıktan sonra ise itiraz edermiş gibi görünen sendikalar da bu rezil tablonun karanlık renklerindendir. O masada bir sendika rakam bile telaffuz etmemiş, diğeri ise sadece yüzde 3 ek zam istememiş gibi, şimdi “Bu ateş nasıl sönecek” diye göstermelik yakınmalara girmişlerdir. Bu sarı sendikaların, TÜİK’İn sahte rakamlarının altına imza atmamış gibi, “refahtan payımızı alıyoruz” diye gezenler kendileri değillermiş gibi, hükümetin bile ancak yalanlarla şişirerek açıkladığı zammı paşa paşa kabul etmemişler gibi sürdürdükleri tiyatroya artık kendi üyeleri bile kanmamaktadır.

Eğitim-İş olarak bu hakaret zammında imzası olan tüm aktörlere sesleniyoruz: Rezilliğinizden utanın! Kamu emekçisinin 1 yıllık emeğini masaya yatırıp ona tuvalet kağıdındaki artışın 35’te biri kadar bile zam alamayanlar, utanın! Bu sefalet zammını bir de başarı gibi yutturmaya çalışanlar, utanın! Bu zam üzerinden koltuk kavgasına düşenler, üyelerinden aldıkları aidatları sadece kendi konforları için kullananlar, utanın! Utanın ve bilin ki tarih sizi tam da bu üçkağıtlarınızla yazacak. Biz ise bu sefaleti kabul etmeyerek, sözümüzü ve gücümüzü büyüterek, mücadelede vites artırarak haklarımızı alacağız! Saraylarda süklüm püklüm bekleyerek değil, meydanlarda dik durarak kazanacağız!