Haber/ Gökçe ADAR

Eğitim-İş İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Adem Yıldırım, eğitim emekçilerinin yaşadığı sorunları paylaşarak, Eğitim-İş Sendikası olarak bu sorunların çözümü için çalıştıklarını dile getirdi. Kamu emekçilerinin maaşlarını ve emekli ikramiyelerini belirlemede önemli bir unsur olan 3600 ek göstergenin, eğitim emekçilerine çıkması gerektiğini ifade eden Yıldırım, “Bu bir mitinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müjde olarak verdiğini söylediği bir şey. Ancak bu müjdeye hala ulaşamadık. 3600'ü yıl ve yaş olarak hakketmiş, ekonomik durumu iyi olmayan öğretmenler var. Eğer, 3600 ek gösterge verilirse, çalışan öğretmen ile emekli öğretmen arasındaki makas daralmış olacak. Eğitimciler emeklilik döneminde biraz daha iyi bir koşula sahip olacak. Bizim yüz bin diye tahmin ettiğimiz emekliliği hak etmiş öğretmenlerin emekli olduğu takdirde takdirde dışarıda atama bekleyen öğretmenlerin de yolları açılmış olacak. Şu an nasıl EYT'liler gündemdeyse, bizim gündemimiz de 3600 ek göstergedir” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2020 bütçesi ile ilgili yaptığı görüşmelerde, 3600 ek göstergenin pas geçildiğini ifade eden Yıldırım, “Görüşmelerde konunun çok da üzerinde durulmadı. Ancak biz bu talebimizden vazgeçmiş değiliz. 3600 ek gösterge eğitimciye çıkmalı. Çıkmalı ki; emeklili gelen öğretmenlerimiz emekli olsun atanamayan öğretmenlerimiz de atansın" diye konuştu.

'Yoksulluk sınırının altında yaşıyorlar'

Eğitim emekçileri olarak tüm emekçilerin yakındığı vergi adaletsizliğini de hissettiklerini dile getiren Yıldırım, öğretmenlerin yoksulluk sınırının altında yaşadıklarının altını çizdi. Yıldırım, şu ifadeleri kullandı: “Hükümet vergi dilimlerini ve vergi oranlarını güncellemeli. Kaşıkla verdiğini kepçe ile almaya başladı. Herkes öğretmen maaşlarının çok yüksek olduğunu dile getiriyor. 'Öğretmenler az çalışıyor, üç ay tatili var, çok maaş alıyor' gibi söylemler mevcut. Hiç bir öğretmen 3 ay tatil yapmıyor. Çok da maaş almıyor. Yoksulluk sınırının altında yaşıyorlar.” Yıldırım, emekçilerin güvencesiz çalıştırılmasına karşı olduklarını da belirterek, “Eğitim sisteminde, performansa dayalı sistem getirilirse ve bu sisteme göre eğitimciler ücret alırsa biz Eğitim-İş olarak buna dur deriz. Çünkü bu sistemle birlikte eğitim sisteminin ticarileşmesi artarar, eğitim emekçilerin daha fazla mağdur olmasına sebep olur. Zaten, pek çok eğitim emekçisi özel eğitim kurumlarında çalıştığı hizmetin karşılığını alamıyor, maaşlarında düzensizlikler yaşıyor" ifadelerini kullandı.

Devrimci eğitim şurası

Eğitimcilerin sorunlarına yönelik Eğitim-İş'in hassasiyetle çalıştığının altını çizen Yıldırım, sorunların çözümü için Nisan ayında bir şura gerçekleştireceklerini belirtti. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü; “Biz, değişen yönetmeliklerle ilgili raporlar hazırlayıp bu raporlarla bakanlığı besleme çabası içerisindeyiz. Eğitim-İş olarak 9-10-11 Nisan 2020 tarihlerinde Ankara'da Devrimci Eğitim Şurası gerçekleştireceğiz. 1968 ve 2014 yılından bu yana Türkiye'nin hiç bir yerinde eğitim şurası yapılmadı. Çocuk ve eğitim, eğitim hakkı, öğretmenlik mesleği, öğrenim kademeleri ve yönlendirme, eğitim örgütü ve yönetim ana başlıklarında 5 şura komisyonu oluşturduk. Bununla ilgili tüm kamu ve kuruluşlarına çağrıda bulunduk. Şurada olan tüm raporlar birleşecek, beş başlıkla ilgili kapsamlı bir rapor hazırlanacak ve bu bir kitap haline getirilerek kamuoyu ile paylaşılacak.”

Genel başkan gelecek

Yıldırım, yarın Eğitim-İş 1 No'lu Şube olarak yeni ofislerinde açılış yapacaklarını ekleyerek, “Genel merkezimizin desteğiyle mülkiyeti sendikamıza ait olan şube binamıza sahip olduk. Yarın saat 15.30'da Genel Başkanımız Orhan Yıldırım, Genel Sekreterimiz Ebru Sungar ve diğer merkez yönetim üyelerimizle birlikte ofisimizin açılışını yapacağız. Ayrıca, her yıl 24 Kasım dolayısıyla emekli öğretmenlerimize plaket takdim ediyoruz onu da yarın gerçekleştireceğiz” diye konuştu.