Dolar kuru bugün ne kadar oldu? İşte 4 Eylül 2025 güncel döviz kurları
Dolar kuru bugün ne kadar oldu? İşte 4 Eylül 2025 güncel döviz kurları
İçeriği Görüntüle

Ekonomik aktiviteyi hızlandırmak ve Türkiye'yi bir üretim üssü haline getirme hedefini güçlendirmek isteyen hükümet, vergi politikalarında tarihi bir adım attı. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni tebliğ, özellikle büyük ve uzun soluklu yatırımlar yapan şirketlere adeta bir "vergi kalkanı" sunuyor. Düzenlemenin en dikkat çekici maddesi, indirimli kurumlar vergisi uygulamasının süresi ve oranlarıyla ilgili. Buna göre, yatırım teşvik belgesi sahibi şirketler, yaptıkları yatırımlar sayesinde elde ettikleri kazançlar için ödemeleri gereken kurumlar vergisini, indirim hakkının başladığı ilk hesap döneminden itibaren en fazla 10 yıl boyunca ve %60'a varan oranda indirimli olarak ödeyebilecek. Bu, bir yatırımcının, projesinin en kritik ve nakit akışının en zayıf olduğu ilk on yıllık periyotta, devlet tarafından ciddi bir vergi avantajıyla destekleneceği anlamına geliyor. Bu uzun vadeli destek, özellikle imalat, teknoloji, enerji ve turizm gibi yüksek sermaye gerektiren stratejik sektörlerdeki yatırımları teşvik etmeyi ve yatırımcıların önünü görmesini sağlamayı hedefliyor.

Cumhurbaşkanına geniş yetki: Bölgesel kalkınmaya özel teşvik

Yeni düzenleme, sadece genel bir vergi indirimi sunmakla kalmıyor, aynı zamanda bölgesel kalkınma farklılıklarını gidermeye yönelik esnek ve dinamik bir mekanizma da kuruyor. Tebliğ ile Cumhurbaşkanına, yatırım teşvikleri konusunda geniş yetkiler tanındı. Bu yetkilerin başında, illeri ve hatta ilçeleri sosyoekonomik gelişmişlik düzeylerine göre yeniden gruplandırma ve bu bölgelerde yapılacak yatırımlar için özel oranlar belirleme imkanı geliyor. Cumhurbaşkanı, kalkınmada öncelikli olarak belirlenen bölgelerdeki yatırımlar için, standart oranın üzerine ek olarak, %50'yi aşmayacak şekilde ilave bir yatırıma katkı oranı belirleyebilecek. Bu, az gelişmiş bölgelere yatırım yapmayı düşünen bir sanayicinin, İstanbul veya Ankara'daki bir yatırımcıya göre çok daha avantajlı bir teşvik paketinden yararlanabileceği anlamına geliyor. Bu "terzi usulü" teşvik modeli, yatırımların Anadolu'ya yayılmasını teşvik ederek, bölgeler arası gelir ve istihdam farklarını azaltmayı amaçlayan önemli bir stratejik hamle olarak öne çıkıyor. Bu yetki, hükümetin ekonomik konjonktüre ve bölgesel ihtiyaçlara göre teşvik politikasını hızlı bir şekilde adapte etmesine de olanak tanıyacak.

Sadece yeni yatırıma değil, tüm kazançlara indirim fırsatı

Yeni teşvik paketinin en devrimci ve yatırımcı dostu unsurlarından biri de, vergi indiriminin sadece yatırımdan elde edilen kazançlarla sınırlı kalmayacak olması. Cumhurbaşkanına verilen bir diğer önemli yetkiyle, şirketlerin sadece yeni yatırımlarından değil, mevcut diğer tüm faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlarına da indirimli kurumlar vergisi uygulanmasının önü açıldı. Tebliğe göre, hak edilen toplam yatırıma katkı tutarının %50'sini ve hak edilen toplam katkı tutarını geçmemek şartıyla, yatırımcılar yatırımın ilk dört yılı boyunca bu avantajdan faydalanabilecek. Yani, büyük bir fabrika yatırımı yapan bir şirket, o fabrikadan henüz kar etmeye başlamamış olsa bile, mevcut diğer ticari faaliyetlerinden (örneğin satış, kiralama vb.) elde ettiği kurum kazançlarına da indirimli vergi oranını uygulayarak, yatırımın finansman yükünü hafifletebilecek. Bu "çapraz kullanım" imkanı, özellikle yatırımın ilk yıllarında ortaya çıkan yüksek maliyetleri ve negatif nakit akışını dengelemek için şirketlere büyük bir finansal esneklik ve likidite desteği sağlıyor. Bu madde, yatırım karar alma süreçlerini doğrudan etkileyebilecek ve birçok projeyi fizibil hale getirebilecek kritik bir teşvik unsuru olarak kabul ediliyor.

Öngörülebilirlik ve hukuki güvence ön planda

Ekonomik düzenlemelerde yatırımcıların en çok önem verdiği konuların başında öngörülebilirlik ve hukuki güvence geliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı, yeni tebliğ ile bu beklentiyi karşılamayı hedefliyor. 24 Temmuz'dan itibaren alınan tüm yeni yatırım teşvik belgeleri için geçerli olacak bu düzenleme, uygulama usul ve esaslarını net ve anlaşılır bir şekilde ortaya koyarak, hem kamu otoriteleri hem de şirketler açısından belirsizlikleri ortadan kaldırıyor. Geçmişte sıkça değişen teşvik mevzuatları nedeniyle yatırımcıların yaşadığı tereddütlerin önüne geçmek amacıyla, bu yeni çerçevenin uzun vadeli bir perspektifle tasarlandığı vurgulanıyor. Şirketler, bir yatırıma başlarken 10 yıl boyunca hangi vergi avantajlarından nasıl yararlanacaklarını net bir şekilde bilecekler. Bu durum, yatırım fizibilite çalışmalarının daha sağlıklı yapılmasına, finansman modellerinin daha güvenilir bir zemin üzerine oturtulmasına ve uzun vadeli stratejik planlamaların daha isabetli olmasına olanak tanıyacak. Devletin, kuralları oyunun başında net bir şekilde koyması, yerli ve özellikle de uluslararası yatırımcıların Türkiye ekonomisine olan güvenini artıracak en önemli adımlardan biri olarak görülüyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ