İzmir'de düzenlenen 9. Olivtech Fuarı, zeytine ömrünü adamış emekçi kadınları 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde bir araya getirdi. Zeytin ve kadını bir araya getiren sembolik törende, sektör için yılmadan çalışan kadınlar saygı ile anıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından düzenlenen Olivtech 9. Zeytin, Zeytinyağı, Süt Ürünleri, Şarap ve Teknolojileri Fuarı bu yıl özel bir etkinlikle gündeme geldi. Fuarın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne denk gelmesi sebebiyle zeytin sektörüne ömrünü adamış emekçi kadınlar adına bir ödül töreni düzenlendi. Kadın ve zeytin ağacının aynı anda anıldığı bu özel günde sektöre önemli katkıları bulunan öncü kadınlara ödül verildi. Törende, dalından sofraya zeytin ve zeytinyağı üretiminde emeği geçen tüm kadınlar saygıyla anıldı.

Tören kapsamında Oleatrium Zeytin ve Zeytinyağı Tarihi Müzesi kurucusu Gürsel Tonbul, Köstem Zeytinyağı Müzesi Kurucusu Güler Köstem, zeytin ve zeytinyağı üzerine önemli araştırmaları bulunan Prof. Dr. Güler Nişli ile 60 yılı aşkın bir süredir zeytin üreticiliği yapan Münevver Gönül'e tüm emekçi kadınlar adına ödül verildi.

Dünya Kadınlar Günü'nün fuara denk gelmesinin oldukça önemli olduğunu dile getiren Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Ümmühan Tibet, "Zeytin ve zeytinyağı üretiminde emeği geçen kadınlarımızı onurlandırmak istedik. Çünkü zeytine dokunan çok kadın var. Bu özel günde çok simgesel isimler üzerinde durduk. Zeytine ömür veren, hiçbir beklentisi olmadan bu konuda yatırım yapan ve senelerdir bu konu üzerinde çalışan çok değerli kadınlar var aramızda. Bu ödülleri kendilerine zeytine dokunan tüm kadınlarımız adına veriyoruz" dedi.

'Hep birlikte gelecek nesillere aktaracağız'

Zeytin ağacı, zeytin ve zeytinyağına duyulan saygı ve sevgi ile bir sosyal sorumluluk projesi olarak, zeytin ve zeytinyağının Anadolu'da bilinen tarihini gelecek nesillere aktarmak üzere, Oleatrium Zeytin ve Zeytinyağı Tarihi Müzesi'ni kuran Gürsel Tonbul, "Biz bir şey yapmadık aslında. Sizler bizi teşvik ettiniz. Müzemiz, olea ve atrium kelimelerinin birleşerek oluşturduğu zeytine ait geniş alan anlamına geliyor. 2500 yıl öncesi dönemden başlayıp bir zaman tüneline giriyoruz ve günümüzden çıkıyoruz. Bu süre içerisinde zeytinyağının geçirdiği süreci anlatmaya çalışıyoruz. Sıfırdan yapılandırılarak dönüştürülmüş bir müze olması ve bir kurguya sahip olması sebebiyle ilgi gördü. Umuyorum ki böylesi bir kültürel değeri hep birlikte gelecek nesillere aktarmayı başaracağız" dedi.

'Anlatmaktan bıkmayacağız'

Köstem Zeytinyağı Müzesi kurucusu Güler Köstem de, "Zeytine emek veren çok arkadaşımız var. Onlar adına alıyoruz bu ödülü. Biliyorsunuz zeytin ağacı ölmez bir ağaç. Biz çok emek veriyoruz o da kendince bize karşılığını veriyor. Anadolu zeytinin anavatanı. Hatay yöresinden zeytin ağacı Avrupa'ya ve Kuzey Afrika'ya yayılıyor. Fakat yurt dışında Anadolu'nun adı geçmiyor. Biz bunu fark ettiğimizde üzüldük ve zeytinin üretilip ticareti yapılan Urla bölgesine bunu anımsatmak için bir müze yaptık. Eğitim amaçlı bir müze burası. Zeytini ve zeytinyağını unutturmamak adına anlatmaktan bıkmayacağız" dedi.

'Zeytinsiz bir hayat düşünemiyorum'

Yöresel kıyafeti ile büyük ilgi toplayan ve ömrünü zeytin üreticiliğine harcayan Münevver Gönül ise, "76 yaşındayım, 60 seneden fazladır ellerim topraktan ayrılmıyor. Zeytin benim için hayat demek. Zeytinsiz bir hayat düşünemiyorum. Bu yaşıma kadar zeytinle yaşadım. Zeytin yetiştirmek emek ister, sevgi ister fakat size karşılığını fazlasıyla verir. Dalından yağına kadar her bir aşaması bizim için paha biçilemez. Sağlık için, uzun yaşamak için biz hep zeytin yedik, zeytinyağı içtik. Ona olan tutkumuzu anlatmaya kelimeler yetmez. Gençlerin bizden sonra bu mücevhere sahip çıkması lazım" dedi.

Kaynak: dha