Haber/ Didar DEMİRCİ
Pandeminin Türkiye’de görülmeye başlamasından bu yana yaklaşık 1,5 yıl geride kaldı. Bu süreçte en çok kafe, bar, restoran, lokanta sahipleri ve çalışanları mağdur oldu. Çünkü bazısı hep kapalı kaldı, bazısı da açılsa da bir kazanç elde edemedi. Bu nedenle bir çok kez geçim derdinden dolayı intihar vakalarına şahitlik ettik. Şimdi ise Türkiye, 17 günlük tam kapanmayı geride bıraktı. Ramazan Bayramı’nı da içine alan bu tam kapanma sürecine ekmek kavgasıyla giren esnaf, İçişleri Bakanlığı’nın son yayınladığı genelgede yine kapalı olduklarını görünce isyan etti. Konuya ilişkin, pandemi sürecinde ülkenin çeşitli bölgelerindeki esnafı bir araya getiren İnternet Kafe İşletmecisi Durmuş Dağlı, Ankara’ya yürüme kararı aldıklarını söyledi. Dağlı, “Artık masaya yumruğumuzu vurmanın vakti geldi” dedi. Esnafın borç yükünden belinin iyice büküldüğüne de dikkat çeken Dağlı, “Her yer açık benim işletmem kapalı. Çok saçma bir genelge oldu. Öyle bir şey oldu ki her yer açık sadece eğlence sektöründen bu virüs yayılıyormuş gibi bir ortam yaratıldı. İnsanların cebinde ekmek alacak parası kalmadı. Sıkıntılar büyük. Günden güne de büyümeye devam ediyor. İnsanların ailelerine bakabilmesi için çalışması gerekiyor. İş yerinizi açamadığınız gibi en ufak bir gelirimiz de yok. Kira ve gelir kaybı desteği ise hala yatmadı” sözlerini kaydetti.

Öte yandan Dağlı, tam kapanma sürecinde çeşitli gerekçelerle kalabalıkların sokaklara meydanlara inmesine dikkat çekerek, “Bunun etkisini iki hafta sonra göreceğiz. Vakalar artınca da bizlere kapan diyecekler. Oysa ben özellikle tam kapanma süresi boyunca sadece ekmek almaya çıktım. Dışarda sadece biz evimizde oturuyormuşuz gibi bir imaj vardı. Bunu turizm sezonu için yaptılar. Düşününce güzel ama 17 gün boyunca kapandıktan sonra bu normalleşme adına hiçbir şey göremiyorum. Ben neden 17 gün kapandım o zaman?” dedi.

Bizim kapalı olmamızın bir mantığı yok!

İzmir’in en eski lokantalarından, Tarihi Adil Müftüoğlu Uğur Lokantası Sahibi Alpay Okyay da tam kapanma sürecinin ardından yayınlanan genelgeyle ilgili görüşlerini paylaştı. Okyay, “Bu iş 17 günden ibaret bir durum değil! Hemen hemen bir buçuk yıldır bununla uğraşıyoruz. Türkiye’de yeme içme sektörü kapatıldı. Bu 1,5 sende bizi kapatarak bu işi kurtaramayacakları görüldü. Alışveriş merkezleri açıkken, binlerce kişiyle kongre yapıyorken, bizi kapattılar. Devletin destekleri de yetersiz kaldı. Kredilerimiz devam etti, kiralar işledi, vergilerimiz devam etti. Yapılandırma yapıyorlar, ancak yapılandırılan borçları dükkanlar kapalıyken ödeyemeyiz. Yanımızda çalışanlar var bu insanlara ne yapacaklar. Bizde hiçbir maddi destek olmadı. Borçların biz ertelenmesini bekliyorduk” açıklamasını yaptı. Öte yandan Okyay, vatandaşlara da büyük sorumluluk düştüğüne değinerek, “Burada hükümetin aldığı kararları eleştiriyorum ama vatandaşlarımızdan da duyarlılık bekliyorum. Her gün intihar haberi okuyoruz. İnsanlar başa çıkamıyor. Vatandaşların da duyarlı olması lazım. Vatandaş da duyarsız davranıyor. Dikkat etmek lazım. Artık bu saatten sonra bu iş nasıl toparlanır bilmiyorum. Her yer açıkken bizim kapalı olmamızın bir mantığı yok. Biz de her yer gibi hijyen kurallarına uyarak çalışmak istiyoruz” dedi. Ayrıca sektördeki istihdam kaybına ve işsizlik oranının artmasına da dikkat çeken Okyay, “Sektörde işsizlik söz konusu. Her gün birileri beni arıyor iş istiyor ama kapalıyız. Bu süreç böyle devam edecek gibi duruyor” sözlerini ekledi.