Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) para politikasının seyrine ve enflasyonla mücadelenin geleceğine ışık tutan yılın son Enflasyon Raporu sunumu, hem açıklanan yeni hedeflerle hem de yapılan samimi değerlendirmelerle ekonomi gündeminin ilk sırasına oturdu. TCMB Başkanı Fatih Karahan'ın 2025 yılına ilişkin enflasyon tahminini yukarı yönlü revize ettiklerini açıklamasının ardından, Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay'ın enflasyondaki kırılma noktasına ilişkin yaptığı "Nerede takılacağını bilmiyoruz" şeklindeki şeffaf açıklaması, piyasalarda yankı uyandırdı. Bu açıklama, enflasyon ile mücadelenin ne denli veri odaklı ve dinamik bir süreç olduğunu gözler önüne serdi.
Yıl sonu hedefinde yukarı yönlü revizyon
TCMB Başkanı Fatih Karahan, merakla beklenen Enflasyon Raporu sunumunda, 2025 yılı için belirlenen yüzde 24'lük ara hedefin korunduğunu ancak yıl sonu tahmin aralığının güncellendiğini duyurdu. Buna göre, daha önce yüzde 25-29 aralığında olan 2025 yıl sonu enflasyon tahmini, yüzde 31-33 seviyesine yükseltildi. Bu revizyon, enflasyonla mücadelede karşılaşılan zorlukların ve mevcut patikanın bir yansıması olarak yorumlandı. Öte yandan, 2026 yılı için yüzde 16'lık ara hedef ve yüzde 13-19'luk tahmin aralığının sabit tutulması, Merkez Bankası'nın orta vadeli hedeflerine olan bağlılığının bir göstergesi olarak kabul edildi. Bu rakamlar, para politikasındaki sıkı duruşun önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdürüleceği mesajını verdi.
Başkan yardımcısından şeffaf yanıt: Kırılmanın nerede olacağını bilmiyoruz
Sunumun ardından gerçekleştirilen soru-cevap bölümü, raporun rakamlarından daha fazla konuşuldu. Özellikle bir ekonomistin, enflasyondaki ana eğilimde beklenen belirgin düşüşün, yani kırılmanın ne zaman gerçekleşeceğine yönelik sorusuna Cevdet Akçay'ın verdiği yanıt dikkat çekiciydi. Akçay, "Nerede takılacağını bilmiyoruz, bilmemiz mümkün değil," diyerek söze başladı ve bu belirsizliğin nedenini bilimsel bir temele dayandırdı. Yeterli miktarda verinin birikmesi ve bu verilerin kendilerine kırılma noktasını net bir şekilde göstermesi gerektiğini ifade eden Akçay, "Nerede olacağını kestirmek zor, geciktiği çok aşikar," ifadelerini kullandı. Bu samimi yaklaşım, para politikası kararlarının falcılıkla değil, biriken verilerin analiziyle alındığını bir kez daha ortaya koydu. Akçay, "Takıldığımız yer 44'lerdi, şimdi o kırıldı; bunun nerede yerleşeceğini bilmiyoruz. Belki eskisi gibi 12’de yerleşecek, belki 18 belki 22. Ancak bilmiyoruz, sizin bilmeniz de mümkün değil," diyerek sürecin doğasını anlattı.
Şirketlerin tamponları 'sıkılığı' geciktirdi
Cevdet Akçay, para politikasındaki sıkılaşmanın piyasada neden henüz beklenen tam etkiyi yaratmadığına dair de önemli bir analiz paylaştı. Şirketlerin, sıkılaşma dönemine ciddi finansal tamponlar ve düşük borçluluk oranları ile girdiğine dikkat çeken Akçay, bu durumun firmalar için iyi olsa da para politikasının etkinliğini geciktirdiğini belirtti. "Şirketlerin finansman tarafında sisteme ihtiyacı yoksa faiz yüksekken sorun olmuyor. Ne zaman tamponlar eriyor ve şirketler fonlama tarafında sisteme muhtaç hale geliyorlar, yüksek faiz o zaman sıkılık anlamına geliyor," diyen Akçay, bu nedenle 'piyasa 2 senedir sıkı' demenin yanlış olacağını vurguladı. Akçay, satrançtan bir benzetme yaparak, "Tehdit, icrasından daha kuvvetlidir. Bu çalışırsa, kırılma çok güzel yerlerde devreye girer," sözleriyle, piyasaların Merkez Bankası'nın sıkı duruşu sürdüreceğine olan inancının, kırılmanın zamanlaması üzerinde belirleyici olacağını ima etti.
Başkan Karahan'dan 'takılma' yorumuna düzeltme
Başkan Yardımcısı Akçay'ın "27-28’lerde takılabiliriz" şeklindeki ifadesinin yanlış anlaşılmaması için söz alan TCMB Başkanı Fatih Karahan, konuya netlik kazandırdı. Karahan, "Bir konuyu netleştirmek istiyorum, 27-28'lerde takıldı demedik. Şu anki ana eğilim orayı ima ediyor ama daha uzun vadeli enflasyon göstergesine bakacak olursak, kademeli ve sürekli takılmayan bir dezenflasyon süreci söz konusu. Dolayısıyla şu anda bir takılma mevcut değil," diyerek nihai hedeflerinin enflasyonu kalıcı olarak düşürmek olduğunu ve patikada bir 'takılıp kalma' beklemediklerini vurguladı. Bu düzeltme, bankanın iletişimdeki şeffaflığı ve ana hedefe olan odaklanmasını teyit etti.





