Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) mısır ithalatı için harekete geçmesini eleştiren Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi, “Bu karar hem çiftçiyi hem de yumurta ve kanatlı sektörünü vuracaktır. Çünkü gelecekte dışa bağımlılığın yolu açılacak. Kaybeden yine bu topraklar olacak” dedi.

sinannYükselen kurlar, stokçuluk ve fırsatçılık gibi sebeplerle son dönemlerde bir hayli yükselen yem ve yem ham maddeleri fiyatları sonrasında Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) ithalat yetkisini kullanacak olmasının hiçbir şekilde sorunu çözmeyeceğini söyleyen Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Ferdan Çiftçi, “Tarım ürünlerinde son 10-15 yıldır ithalatın tüm ürünlere yayıldığını görüyoruz. Ancak bu ithalat kararlarının sonuçları tüketiciye yansımıyor. İç piyasadaki yüksek fiyatı regule etmek için ithalat yaptıklarını söylüyorlar. Özellikle hayvancılıkta 2008'den sonra hep bu yola başvuruldu. Fakat ne et fiyatları ne de tarım ürünlerinin fiyatları istenilen seviyeye gelmedi. Piyasa oturmadı. Hayvancılık sektörü üreticinin kazandığı, tüketicinin de uygun fiyattan bu ürünlere ulaşabildiği bir mekanizmayı kuramadı” diye konuştu.

[caption id="attachment_138563" align="aligncenter" width="800"] Ferdan Çiftçi, “Bu karar hem çiftçiyi hem de yumurta ve kanatlı sektörünü vuracaktır. Çünkü gelecekte dışa bağımlılığın yolu açılacak. Kaybeden yine bu topraklar olacak” dedi.[/caption]

YETERİNCE KAZANAMIYOR


Mısır ithalatı kararının gelecekte kalıcı sorunlar yaratacağını dile getiren Çiftçi, sözlerini şöyle sürdürdü; “Bunun yansıması doğrudan çiftçiyi, üreticiyi vuracaktır. Bu ithalat kararının zararını çiftçinin elinden belli bir fiyata ürünü alıp depolayanlar değil üretici görecektir. Dışarıdan gelen ürünle stokçunun belini kıramazsınız. Eğer bu yöntem doğru bir yöntem olsaydı daha önce yapılmış ithalatlarda bu sonucu görürdük. Biz her yıl 2 ile 4 milyon ton arası buğday ithal ediyoruz. Ama yüksek fiyatların önüne geçemiyoruz. Üretici hala yeterince kazanamıyor.”

ASIL ETKİ KASIM'DA


Topraktan üretim yapan gerçek çiftçinin para kazanabilir bir hale getirilmesi için politika geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Çiftçi, “Dövizin geldiği yer beli. Akaryakıtın, gübrenin, tohumun hepsi döviz hareketliliği ile direk etkileniyor. 2002 ile 2018'i karşılaştırdığımızda bu maliyetlerin yüzde 600 arttığını görüyoruz. Gübrede yüzde 700'lere yaklaşarak bir artış var. Ama ürün fiyatlarında ancak yüzde 250-300 civarı artış oldu. O nedenle çiftçi en az yarı yarıya yoksullaşmış durumdadır. Son dönemde dövizde yaşanan dalgalanmanın etkileri henüz çiftçiye yansımadı. Çünkü bu döviz atağı hasat sezonuna denk geldi. Üretim başladığında, gübre, tohum ihtiyacı arttığında neler olacağını göreceğiz. Önce kışlık sebze meyvede sonra yazlıklarda bu etki çok daha yakıcı olacak” şeklinde konuştu.