Merkez Bankası (TCMB), Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğle zorunlu karşılık uygulamasında hem sadeleşmeye hem de sıkılaşmaya gitti.

Zorunlu karşılık oranlarını bankaların reel kredi büyümesine bağlayan ve daha çok kredi veren bankalardan daha az zorunlu karşılık alınmasını öngören düzenlemeden vazgeçen TCMB, oranı tekleştirdi.

Bankadan açıklama

Açıklamada “TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak için zorunlu karşılık düzenlemesinde değişikliğe gitmiştir” denildi.

Karar şöyle özetlendi:

“* Reel kredi büyümesine göre farklılaşan zorunlu karşılık ve faiz/nema oranları uygulamasının yürürlükten kaldırılmasına,

* Zorunlu karşılık ve faiz/nema oranlarının tüm sektör için aynı oranlar üzerinden uygulanmasına,

* Bu doğrultuda Türk lirası ve yabancı para zorunlu karşılık oranlarının aşağıdaki şekilde belirlenmesine,

* Türk lirası cinsinden zorunlu karşılıklara ödenen faiz/nema oranının tüm sektör için yüzde 12 olarak uygulanmasına,

* ABD doları cinsinden mevduat/katılım fonu yükümlülükleri için tesis edilen zorunlu karşılıklara yüzde 1,25 olarak uygulanan komisyon oranının yüzde 0 olarak belirlenmesine karar verilmiştir.”

Uzmanlar, kararı hem sadeleştirme hem de sıkılaşma olarak yorumladı. Yabancı para mevduatlar için zorunlu karşılıkların artırılması, rezervleri de artıracak.

Rezerv 5,7 milyar dolar artacak

Açıklamada değişikliğin rakamsal karşılığı, “Yapılan bu değişikliklerle, rezerv opsiyon kullanım oranlarının aynı seviyede kalması halinde, sistemin zorunlu karşılık tesislerinin yaklaşık 12,3 milyar Türk lirası ve 5,7 milyar ABD doları karşılığı döviz ve altın cinsinden artması öngörülmektedir” ifadeleriyle aktarıldı.

Döviz ve altın cinsinden zorunlu karşılıklar, TCMB rezervlerine dahil ediliyor.

Bankalar, topladıkları mevduat ve katılım fonlarının bir kısmını “zorunlu karşılık” olarak TCMB’de tutmak zorunda. Zorunlu karşılık oranları, mevduatın vadesine ve para biriminin TL ya da yabancı para olmasına göre değişiyor. Bankalar, TL zorunlu karşılık yükümlülüklerinin bir kısmını yabancı para cinsinden tutabiliyor. Zorunlu karşılıklar, hem riskten korunma hem de bir likidite aracı olarak kullanılıyor.

Dün işareti verilmişti

19 Kasım'da yapılan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının dün yayımlanan özet metninde zorunlu karşılık düzenlemesinde değişiklik yapılacağına şu ifadelerle işaret edilmişti:

“Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak için zorunlu karşılık düzenlemesinde değişiklik ihtiyacı olduğunu değerlendirmiştir.”

Sadeleşme ve sıkılaştırma adımları

Ekonomi yönetimindeki değişim sonrasında TCMB, faiz politikasında da sadeleşmeye gitmiş ve tüm fonlamanın yüzde 10,25’ten yüzde 15’e yükseltilen 1 haftalık repo ihalesi faiziyle (politika faizi) yapılacağını açıklamıştı.

BDDK da, bankaları kredi vermeye zorlayan Aktif Rasyosu uygulamasının yıl sonu itibarıyla sona ereceğini açıklamıştı.

Özel bankalar, Aktif Rasyosu uygulamasının kaldırılmasını ve zorunlu karşılık oranlarının kredilere endekslenmemesini istiyordu.