Haber / Murat ERVİN

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kasım ayı enflasyonunu yüzde 21.3 olarak açıklarken akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) enflasyonun gerçekte yüzde 58.65'i olduğunu söyledi. Böylece enflasyonda son üç yılın zirvesi görülmüş oldu. Diğer yandan TÜİK'in enflasyon hesabında hac ve umre ziyareti, yer döşemesi, davlumbaz gibi çok nadir satın alınan ürünlerin olması enflasyonun da düşük çıkmasına neden oldu.

'TUTARSIZLIKLAR VAR'

TÜİK'in önceki dönem başkanı Birol Aydemir açıklanan verilere kendisinin de inanmadığını çünkü kamu yönetiminde şeffaflık olmadığını söyledi. Kurumların, siyasilerin talimatlarıyla hareket etmeye başladığını ve bağımsızlığını yitirdiğini belirten Aydemir, “Açıklanan TÜİK verilerinde de tutarsızlıklar var. Örneğin enflasyon verisinde vatandaşları ilgilendiren TÜFE'ye hiç güvenmiyorum. Çünkü 30 - 40 yıllık veride ÜFE ile TÜFE arasındaki makas hiç bir zaman şimdiki gibi 25-26 puanı bulmadı. Şu anda üretici enflasyonu yani ÜFE 45 – 46 seviyesindeyken, TÜFE ise yüzde 21 civarında. Bu şu demek; üretici ürününde fiyatını artırıyor ama bu malı alıp satan kişi eski fiyattan satmaya devam ediyor; yani zararına satıyor. Hiç kimse 100 liraya aldığı bir malı 60-70 liraya vatandaşa satmaz. Bu akla mantığa uygun bir şey değil” diye konuştu.

'GOOGLE İLE BELİRLİYOR'

Akademisyenlerin kurduğu ENAG'ın, TÜİK'e göre 2-3 kat daha yüksek enflasyon oranı bulduğunu hatırlatan Aydemir, “Sepet aynı, ürünler aynı... Ama ENAG fiyatları kendisi topluyor. TÜİK ise fiyatları olması gerektiği gibi istatistik kurallarına uygun toplamıyor. Fiyatların toplanmasında ve enflasyonun hesaplanmasında müdahale yapılıyor. Google'dan ürünün taramasını yapıp en ucuz olanının verisi sisteme giriliyor. Yani TÜİK, Google ile enflasyonu belirliyor. Bu şekilde çalışan arkadaşlar önce kendilerine, sonra kurumlarına en sonra da ülkeye ihanet ediyorlar” ifadelerini kullandı.

'100 KİŞİDEN 7'Sİ İNANIYOR'

Bir araştırma şirketinin yaptığı araştırmaya atıfta bulunan Aydemir, “TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranına inanların oranı yüzde 7.3. Çünkü insanlar çarşıdan, pazardan alışverişini yapıyor ve gerçek rakamları biliyor. Enflasyon hesaplanırken olması gereken ise Türkiye'nin dört bir yanındaki köyünden büyükşehirine kadar büyük, küçük demeden bakkal ve marketlerin gezilerek fiyatların toplanması ve vatandaşın alışveriş yaptığı yerlerdeki verilerle enflasyonun belirlenmesidir” dedi.

RAKAMLAR EĞİLİP BÜKÜLMESİN

Prof. Dr. Coşkun Küçüközmen (İEÜ İşletme Fak.): Sepette yer alan ürünlerin toplumun ne kadarlık bir kısmını ilgilendirdiği önemli. Örneğin sizin sorduğunuz gibi sepette yer alan hac ve umreye veya yer döşemesine çok talep yoksa o zaman bu durum enflasyonu düşük çıkaracaktır. Aslında ne internetten bakmaya ne de anketörleri gezdirmeye gerek yok. Öyle bir sistem oluşturulur ve işletmelere bağlanarak zorunlu hale getirilir ki, işletmenin yapacağı her fiyat değişimi anında TÜİK sistemine yansır. Enflasyon oranında asgari ücrete zam yapmak ve enflasyon oranında faiz oranı belirlemek zorundasınız. Eğer siz enflasyon oranı altında faiz verirseniz kimse parasını, değer kaybedecek bir yere yatırmaz. O zaman daha korkunç bir dolarizasyona gideriz. Eğer siz rakamları eğip bükerseniz insanların da davranışlarını istenmeyen yönde etkilersiniz.   

TIRAŞ MAKİNESİNDEN HAC ÜCRETİNE

Enflasyon oranı belirlenirken 2021 listesindeki 415 ürünün fiyatları ve satış oranları değerlendiriliyor. Söz konusu ürünler arasında yer ve duvar döşemesi, PVC pencere, stor perde, numaralı gözlük camı ve çerçevesi, oyun konsolu, futbol topu, müzik aletleri, hac ve umre ücretleri, ameliyat ücreti, elektrikli saç kesme ve tıraş aletleri, saç bakım ürünleri, bebek arabası, koltuk takımları, beyaz eşyalar, davlumbaz, doğum ücreti, avukatlık ücreti de yer alıyor