ÖZEL/ Didar DEMİRCİ - Çiftçi, ektiği ürünü iklim krizinin etkilerinden korumakta zorlanıyor. Ektiği ürünü, iklim krizinin etkilerinden korumak için fazladan emek ve masrafa girmesi gereken çiftçi, alınterinin karşılığını alamaz duruma geldi. Bunun yanında var olan girdilerin fiyatlarının artması da çiftçiyi neredeyse ekemez duruma getirdi. Urla Noğutalan Mahallesi’nde kavun üretimi yapan Mustafa Tutan da (65) alınterinin karşılığını alamayanlardan… Bölgede yaşadığı su sorunu nedeniyle susuz tarıma yönelen ve kavun yetiştirmeye başlayan Tutan, tarlaya tankerle suyun taşınması için de mazota ihtiyaç olduğunu belirterek, artan mazot fiyatlarından yakındı. Tarlada verdiği mücadeleden kazançlı çıkmak için ürünlerini hale göndermediğini aktaran Tutan, mümkün olduğunca pazara çıkmaya çalıştığını söyledi. Tutan, “Borcum yok, çünkü kendi ürettiğimi kendim pazarda satıyorum. O şekilde dümeni döndürmeye çalışıyorum. Öbür türlü hale göndermeye kalksam borçlu kalırım. Çünkü hale götürdüğümüzde kazanç olmuyor. Hamalı, nakliyesi, işgaliyesi derken ettiğin kar da uçup gidiyor” dedi.

CAN SUYUNUN MALİYETİ

Yarım asırdır çiftçilikle uğraşan Tutan, susuzluğun ürün miktarını etkilediğini dile getirerek, “Şimdi su yok. Herkes de artezyen vuramıyor. Belgelerin olmadığı zaman artezyen vuramıyoruz. Susuz tarımda da mutlaka bir can suyu vermek gerekiyor. Can suyunu da tarlaya tankerle getiriyoruz. Onun da maliyeti var. Her şey mazota yükleniyor. Mazotun bir litresi 26 lira… Ben tarlayı traktörle bir kere sürmüyorum. 3-4 defa sürüyorsun, çapa çekiyorsun. Mazotu da su gibi içiyor traktör. O yüzden gelir gideri karşılamıyor” sözlerini kaydetti.

SICAKLIKLAR ALIN TERİNİ KURUTUYOR

Susuz tarımın emek maliyetine dikkat çeken Tutan, “Haziran’ın başlarında kavun ekimi başlıyor. Tam sıcaklara denk geliyor. Bu sefer mahsulün kökeni derinde kalmazsa daha çabuk kurur, o da zarara uğratır. Daha derine ekeceksin ve sonra da boğazını suyla dolduracaksın ki mahsul gıdasını alsın. Derine eker ve az bir suyunu verirsen o toprak nemini kaybetmiyor, kaybetmediği zaman da mahsulü daha güzel oluyor. Ona da çok emek istiyor. Aşağı yukarı 25-30 santimlik çukur açıyoruz. Tahmini 800-1000 tane çukur açıyoruzdur. Bunları ekmesi bir hafta sürüyor. Eğer sıcaktan koruyamazsak da kavunun kökleri kuruyor. Kökleri kuruduğu zaman kavun kendini besleyemiyor ve zarara neden oluyor. Sıcakların çok etkisi var. Hava olayları dengesiz, hiçbir şey mevsiminde olmuyor. Geçen senelerde dolu yağdı. Tarladaki kavunu delik deşik etti, parçaladı. Oldukça bir zarar ettirdi” sözlerini kaydetti. Tarladaki zarardan korunmak için TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) yaptırıp yaptırmadığına ilişkin sorumuza da Tutan, şu cevabı verdi:

TARSİM yok. Çünkü onu karşılayacak bütçem yok. Zaten gelir gideri karşılayamıyor. Elektrik dünya parası geliyor. TARSİM’i nasıl ödeyeceğim?”