Türkiye’nin batı kıyıları, daha iyi bir yaşam umuduyla Avrupa’ya geçmeye çalışan göçmenlerin tehlikeli yolculuklarına tanıklık etmeye devam ediyor. Özellikle hava şartlarının değişkenlik gösterdiği ve denizin hırçınlaştığı dönemlerde, insan kaçakçılarının elinde birer ölüm tuzağına dönüşen lastik botlar, facia haberleriyle gündeme geliyor. Son olarak İzmir açıklarında yaşanan olayda, kapasitesinin çok üzerinde insan yüklenen ve teknik donanımı yetersiz olan bir bot, Ege’nin serin sularında felaketin eşiğinden döndü. Edinilen bilgilere göre, yasadışı yollarla yurt dışına çıkmaya çalışan bir grup göçmen, bindikleri lastik botun motorunun aniden durmasıyla denizin ortasında mahsur kaldı. Akıntının ve rüzgarın etkisiyle kontrolsüzce sürüklenmeye başlayan bottaki 38 kişi için korku dolu anlar başladı.

İşgalci minibüsçülere Kaf-Kaf'tan yanıt gecikmedi!
İşgalci minibüsçülere Kaf-Kaf'tan yanıt gecikmedi!
İçeriği Görüntüle

Hırçın dalgalar arasında çaresiz bekleyiş

Olayın yaşandığı saatlerde denizin ortasında kaderine terk edilen göçmenlerin yardım çağrısı, olası bir faciayı önledi. Motorun arızalanmasıyla birlikte manevra kabiliyetini yitiren lastik bot, dalgaların insafına kaldı. Botun içindeki düzensiz göçmen grubu, sürüklenmenin yarattığı panikle yardım talebinde bulundu. İnsan hayatını hiçe sayan organizatörlerin tedarik ettiği derme çatma botun, açık denizin zorlu koşullarına dayanamayarak motor arızası yapması, bu rotadaki tehlikenin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Yardım çağrısını alan Türk makamları, koordinatları belirleyerek bölgeye en yakın deniz unsurlarını hızla sevk etti.

Sahil güvenlik timleri zamanla yarıştı

İhbarın alınmasının hemen ardından harekete geçen Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş çaplı bir tarama faaliyeti başlattı. Sürüklenen botun konumunun tespit edilmesiyle birlikte operasyon düğmesine basıldı. Sahil Güvenlik botu, kısa sürede olay yerine intikal ederek, batma tehlikesiyle karşı karşıya olan lastik bota ulaştı. Ekiplerin profesyonel yaklaşımı sayesinde, bottaki panik havası yatıştırıldı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunabileceği değerlendirilen 38 kişilik grup, güvenlik önlemleri altında Sahil Güvenlik gemisine tahliye edildi. Ege Denizi sularında yaşanan bu can pazarı, Türk Sahil Güvenlik personelinin hızlı ve etkin müdahalesi sayesinde can kaybı yaşanmadan atlatıldı.

Karaya ayak basan göçmenler işlemleri için sevk edildi

Denizin ortasındaki kurtarma operasyonunun ardından göçmenler güvenli bir şekilde limana getirildi. Karaya ayak bastıklarında yaşadıkları korku ve yorgunluk yüzlerinden okunan göçmenlere, ilk insani yardımlar güvenlik güçleri tarafından yapıldı. Sağlık kontrollerinden geçirilen ve yiyecek-içecek ihtiyaçları karşılanan grup, yasal prosedürlerin işletilmesi amacıyla ilgili birimlere teslim edildi. İzmir Valiliği’ne bağlı İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne sevk edilen 38 düzensiz göçmen hakkında, Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu çerçevesinde idari işlemler başlatıldı. Bu süreçte, göçmenlerin ifadeleri doğrultusunda onları bu tehlikeli yolculuğa sürükleyen insan kaçakçılarına yönelik de soruşturma yürütüleceği belirtildi.

Umuda yolculuk rotası yine faciaya davetiye çıkardı

Ege Denizi’nde yaşanan bu son olay, düzensiz göç sorununun insani boyutunu ve insan kaçakçıları tarafından yaratılan güvenlik risklerini tekrar gündeme taşıdı. Standartlara uygun olmayan, can yeleği gibi temel güvenlik ekipmanlarından yoksun ve kapasite aşımı yapılan lastik botlar, göçmenler için açık bir mezar niteliği taşıyor. Türk güvenlik güçleri, "Mavi Vatan" sınırları içerisinde 7 gün 24 saat esasına göre devriye gezerek, hem sınır güvenliğini sağlıyor hem de olası geri itme olaylarına ve deniz kazalarına karşı teyakkuzda bekliyor. Kurtarma operasyonu ile hayata döndürülen 38 kişi, istatistiklere birer rakam olarak geçse de, her biri yarım kalan hayalleri ve çaresizliği temsil ediyor. Yetkililer, denizlerdeki denetimlerin artarak devam edeceğini ve insan hayatını tehlikeye atan organizasyonlarla mücadelenin kararlılıkla süreceğini vurguluyor.

Kaynak: AA