Dünyanın En Ürkütücü 9 Şehri! Bu Şehirlere Gitmek Cesaret İster... Mavi gezegendeki nüfusun sürekli arttığı bu dünyada, bir yaprağın bile kımıldamadığı terk edilmiş distopik şehirler olduğunu biliyor musunuz? Bu hayalet şehirlerin pek çoğunun ardında hüzünlü bir hikaye yatıyor. Kara turistler tarafından akına uğrayan en ilginç 9 şehri sizler için derledik, işte onlar:
George Orwell'ın 1984'ünü aratmayacak meşhur Blade Runner tarzında bu 9 şehri keşfetmeye ne dersiniz?
Dünyanın En Ürkütücü 9 Yeri
Kıyamet sonrası manzaralar, terk edilmiş şehirler ve insanlığın yozlaşmış yüzü, bu eserlerin içinde ön plana çıkan unsurlardır. Belki de bu nedenle distopik şehirler, ilgi çekici ve ürkütücü bir aura ile çevrilidir. Bu yazıda, dünyanın en ürkütücü 9 şehrine birlikte göz atacağız. İşte Dünyanın En Ürkütücü 9 Yeri
1. Pripyat, Ukrayna
1986 yılında yaşanan Çernobil nükleer felaketi sonucunda Pripyat, ölümcül radyasyon seviyeleri nedeniyle terk edilmiş bir şehir haline geldi. Daha öncesinde, 1970 yılında Çernobil Nükleer Santrali çalışanları için bir yaşam alanı olarak yapılandırılmıştı. Bugün doğayla iç içe geçmiş bu hayalet şehir, zamanın donup kaldığı bir destinasyon.
Radyasyonun etkileri hala hissedilirken, boşaltılan evler, parklar ve terk edilmiş eşyalar arasında dolaşmak, ziyaretçilere gerçek bir distopya deneyimi sunuyor. Öyle ki her sene bölgenin izinli bölgelerine sayısız “kara turizm” meraklısı akın ediyor.
2. Kapalı Maraş, KKTC
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin doğu sahilinde yer alan Kapalı Maraş, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatı'nın ardından terk edilen bir şehirdir. Zamanın ünlü Hollywood yıldızları, İngiliz kraliyet ailesinin dahi gözbebeği olan bu şehir, sonrasında terk edilmiştir. Evler, oteller ve plajlar hayalet bir şehre dönüşmüştür. Yeniden ziyarete açılan şehrin yalnızca üçte ikisi keşfedilebilir durumdadır.
Bilginiz olsun: Christopher Nolan imzalı Inception (Başlangıç) filmindeki rüya kasabası Kapalı Maraş'tan esinlenilerek tasarlanmıştır.
3. Kolmanskop, Namibya
Namib Çölü'nün ortasında yer alan Kolmanskop, 20. yüzyılın başlarında elmas madenciliği nedeniyle büyük bir zenginlik dönemi yaşamıştır. Çölün ortasına eğlence mekanları, casinolar ve oteller kurulmuştur. Ancak 1950’lerin sonlarında doğru elmas rezervlerinin tükenmesiyle şehir terk edilmiştir.
Klasik Alman mimarisini yansıtan evler, çölün ortasında Western temalı bir distopya filmi atmosferi yaratıyor. Eski evlerin sadece kumla dolu odaları, terk edilmiş hastane ve tiyatrosuyla Kolmanskop, zamanın durduğu bir çöl şehridir.
4. Centralia, ABD
Pennsylvania'da bulunan Centralia, 1866 yılında bir kömür maden şehri olarak kurulmuştur. Ancak 1962 senesinde Kuruluş Günü kutlaması için şehre yayılan çöplerin yakılmasına karar verilmiştir. Fakat alevler kontrolden çıkınca yeraltı maden yataklarıyla dolu olan şehir göçmeye başlamıştır. Alevler yeraltı madenlerine kadar ilerlemiş ve yeraltı tünellerinin çökmesine sebep olmuştur.
1983 yılında hükümet, evleri ve binaları yıkıp nüfusu tahliye etmiştir. Bugün Centralia, boş araziler ve çatlaklı yollarla dolu bir hayalet kasaba olarak kalmıştır. Yollardan yükselen dumanlar ve yeraltından gelen ısı dalgaları, bu distopik atmosferin bir parçası haline gelmiştir.
5. Hashima Adası, Japonya
Nagasaki kıyılarında yer alan Hashima Adası, 19. yüzyılda kömür madenciliği için kullanılan bir yerleşim bölgesiydi. Ancak ülkeye hakim olan petrol etkisiyle kömür endüstrisinin gerilemesinin ardından maden kapatılmış ve adada yaşayan insanlar evlerini terk etmek zorunda kalmışlardır.
Hashima Adası, çürümüş binalar, boş evler ve döküntülerle dolu mistik bir hale bürünmüştür. Bir zamanlar dünyanın en kalabalık şehri, ilk betonarme yapısına ev sahipliği yapan bu ada şehri, bugün karanlık tarihi ve klostrofobik atmosferi ziyaretçilere gerçek bir distopya deneyimi sunmaktadır.
Bilginiz olsun: James Bond filminin bazı sahneleri burada çekilmiştir.
6. Oradour-sur-Glane, Fransa
İkinci Dünya Savaşı'nın korkunç anılarına sahip olan Oradour-sur-Glane, 1944 yılında korkunç olaylara tanıklık etmiş Fransız bir köyüdür. Köyde yaşayan 652 sakin, 10 Temmuz 1944'te insanları topladılar ve ardından köy sakinlerini kilise ve mahzenlere hapsedip köyü ateşe verdiler. Köyün neredeyse tüm sakinleri öldürüldü ve evleri yakıldı. Bugün, Oradour-sur-Glane, savaşın izlerini taşıyan terk edilmiş bir anıt haline getirilmiş durumda.
7. San Zhi, Tayvan
San Zhi, Tayvan'ın kuzeyinde yer alan, resmi olarak "San Zhi UFO Evleri" olarak bilinen bir turistik proje olarak inşa edilmiş bir şehirdir. UFO ve uzay temasıyla tasarlanan evlerin projesi mali sorunlar nedeniyle tamamlanamadı ve bölge terk edildi.
Renkli ve fütüristik tasarımlara sahip olan bu yapılar, terk edildiklerinden beri zamanın yıkıcı etkilerine maruz kalmış durumda. San Zhi boşaltılmış, renkli ve hatta ürkütücü bir atmosfere sahip bir yer olarak ziyaretçileri büyülemeye devam ediyor.
8. Craco, İtalya Craco
Craco, İtalya'nın güneyinde Basilicata bölgesinde yer alan antik bir kasabadır. İtalya'nın en etkileyici terk edilmiş şehirlerinden biri olarak kabul edilmektedir. 1963 ve 1991 yılları arasında meydana gelen çeşitli doğal afetler özellikle toprak kaymaları, Craco'nun terk edilmesine yol açmıştır.
Bugün kısmen restore edilmiş olsa da boş sokaklar, yıkılmış binalar ve kiliseleriyle Craco, doğal afetlerin azizliğine uğramış şehirlerden biridir. Her yıl sayısız fotoğrafçıya ilginç kareler sunan Craco, sıradan turistik noktalardan sıkılanlar için ilginç bir tercih olabilir.
9. Kayaköy, Muğla
Türkiye'nin Muğla ilinde yer alan Kayaköy, Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasının ardından Yunan ve Türk nüfus arasında yapılan mübadele sonucunda terk edilen bir Rum köyüdür. Kayaköy, binlerce terk edilmiş ev ve kilisesiyle ülkemizde öne çıkan distopik adreslerden biridir.
Terk edilişinin üstüne bir de 1957 Fethiye depreminde hasar alan köy, mistik atmosfere sahiptir. Bu boş evler, duvarlarındaki çatlaklar ve yıkılmış çan kuleleriyle Kayaköy, mistik bir atmosfere sahip bir hayalet şehir haline gelmiştir. Köyün sokaklarında dolaşırken tarihin sessiz kalıntılarına tanıklık edebilirsiniz.
