Dünya Bankası, 2025 yılına dair yayımladığı Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu’nda, dünya ekonomisinin 2008 küresel krizinden bu yana en zayıf büyüme dönemine girdiğini açıkladı. Ocak ayında yüzde 2,7 olarak duyurulan büyüme beklentisi, Haziran itibarıyla yüzde 2,3’e düşürüldü.

Bu oran, küresel çapta bir resesyon yaşanmadığı yıllar arasında en zayıf büyüme temposuna işaret ediyor. Raporda, mevcut tahminlerin gerçekleşmesi durumunda, 2020’li yılların ilk yedi yılı, 1960’lardan bu yana herhangi bir on yılın başlangıcına kıyasla en yavaş büyüme dönemi olacak.

Gelişmiş ekonomilerde büyüme hız kesiyor

Rapora göre, gelişmiş ülkelerdeki ekonomik büyümenin yıl boyunca düşük seviyelerde seyretmesi bekleniyor. 2025 yılında:

ABD ekonomisinin büyüme beklentisi %2,3’ten %1,4’e indirildi.

Avro Bölgesi’nin tahmini %1’den %0,7’ye çekildi.

2027’ye kadar bu bölgelerde büyümenin kademeli olarak toparlansa da düşük kalacağı öngörülüyor.

Gelişmekte olan ülkelerde de tablo parlak değil

Gelişmekte olan ekonomilerin yaklaşık yüzde 60’ında bu yıl büyümenin yavaşlaması bekleniyor. 2025 için bu grubun büyüme tahmini ortalama %3,8, 2026-2027 için ise %3,9 olarak belirlendi.

Raporda öne çıkan endişeler:

Yavaş büyüme, istihdam yaratma ve yoksulluğun azaltılması çabalarını baltalayacak.

Küresel gelir eşitsizliği artabilir.

Kişi başına gelirde gelişmiş ekonomilerle aradaki fark kapanamayacak.

Türkiye ekonomisi pozitif ayrıştı

Dünya Bankası, Türkiye ekonomisi için büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etti:

2025: %3,1 (önceki tahmin %2,6)

2026: %3,6

2027: %4,2

Raporda bu revizyonun nedenleri arasında, 2024’ün son çeyreğinde beklentilerin üzerinde gelen büyüme performansıve küresel petrol fiyatlarındaki gerileme gösterildi. Ayrıca, 2026 ve 2027’de özel tüketimin büyümenin ana motoru olmaya devam etmesi bekleniyor.

Ancak Türkiye için bazı sınırlayıcı unsurlar da dikkat çekiyor:

TL'nin reel değer kazanması,

Avro Bölgesi’ndeki zayıf dış talep,

Büyük ekonomilerdeki ticaret politikası belirsizlikleri,
ihracatın büyümeye katkısını azaltabilir.

Belirsizlikler büyümenin önünde engel

Raporda dünya ekonomisini etkileyen temel riskler arasında şu başlıklar öne çıkıyor:

Artan ticaret gerilimleri

Politika belirsizlikleri ve jeopolitik riskler

İş gücü piyasalarının dengesizliği ve küresel arz-talep uyumsuzluğu

Bu faktörler, sadece kısa vadeli değil, aynı zamanda uzun vadeli ekonomik toparlanma ve istikrar için de tehdit oluşturuyor.

Enflasyon beklentileri hâlâ yüksek

Küresel düzeyde enflasyonla ilgili verilerde sınırlı iyileşme öngörülse de, pandemi öncesi seviyelere dönüş halen gerçekleşmedi. 2025 yılı için ortalama küresel enflasyon beklentisi %2,9 seviyesinde kaldı. Özellikle gümrük tarifelerinin artışı ve sıkı iş gücü piyasaları, fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskıyı sürdürüyor.

Çin’in tahminleri sabit kaldı

Küresel ekonomide önemli bir rol oynayan Çin’in büyüme tahminleri ise raporda değiştirilmedi. Buna göre:

İsrail-İran gerilimi altını fırlattı: Yatırımcı güvenli limanlara sığındı!
İsrail-İran gerilimi altını fırlattı: Yatırımcı güvenli limanlara sığındı!
İçeriği Görüntüle

2025: %4,5

2026: %4

2027: %3,9

Çin’in mevcut büyüme trendinin devam edeceği ancak eski çift haneli büyüme günlerinin geride kaldığı görüşü hâkim.

Kaynak: HABER MERKEZİ