Kırklareli’nin Lüleburgaz ilçesinde yaşayan T.Z. adlı kadın, doğum sırasında yaşanan trajik bir olayla bebeğini kaybetti. İddiaya göre, Edirne’deki bir üniversite hastanesinde doğum yapan T.Z.’nin bebeği, doğum esnasında doktorun elinden kayarak yere düştü. Bebeğin kısa süre sonra yaşamını yitirdiği bildirildi. Olayın ardından hem hastane hem de savcılık tarafından soruşturma başlatıldı.

Ailenin avukatı Hüseyin Oğulcan Yılmaz, olayın “başlı başına bir ihmal zinciri” olduğunu belirterek anne T.Z.’nin ameliyathane yerine servis odasında doğum yapmak zorunda bırakıldığını söyledi.
Tanık ifadelerine göre doğum sırasında bebeğin ağladığı ve hareket ettiği duyuldu. Ancak doğumun ardından aileye “ölü doğum” bilgisi verildi.

Epikriz raporunda, doğum sonrası 10 saniye içinde müdahale edildiği, bebeğe oksijen verildiği ve pediatri ekibine teslim edildiği yazıldı. Buna rağmen, bebeğin yaşamını 13.41’de yitirdiği kayda geçti.

Dilek İmamoğlu, eşinin mektubunu okudu: Ülkemi, seni ve çocuklarımı düşünüyorum
Dilek İmamoğlu, eşinin mektubunu okudu: Ülkemi, seni ve çocuklarımı düşünüyorum
İçeriği Görüntüle

Ambulans yerine özel araçla hastaneye gitmek zorunda kaldı

T.Z., doğum sancısı başladığında Lüleburgaz’daki özel hastaneye başvurduğunu, ancak doktorun izinli olduğu gerekçesiyle kendisine yardımcı olunmadığını anlattı.
İcapçı doktor tarafından, 32. haftada olduğu gerekçesiyle Edirne’deki üniversite hastanesine sevk edildiğini belirten anne, ambulans verilmediğini, “kendi aracınla git” denildiğini söyledi.

Yaklaşık 80 kilometrelik yolu kendi imkânlarıyla giden aile, hastaneye vardıklarında olumsuz tavırlarla karşılaştıklarını, doğumun “karın ağrısı” olarak değerlendirildiğini ve doğumhaneye değil, servis odasına alındıklarını dile getirdi.


“Bebeğim doktorun elinden kaydı”

Anne T.Z., doğum anını şu sözlerle anlattı:

“Üç saat boyunca sancı çektim. Sabah saatlerinde ayağa kalktığımda bebek bacaklarımın arasından süzüldü. Hemşireler geldiğinde doktor bebeği aldı, ama elinden kaydı ve yere düştü. Bebek hareket ediyordu, ben bunu gördüm. Annem de ağladığını duymuş.”

Doğumun ardından sedasyon yapılmadan iki saat bekletildiğini, daha sonra dikim işlemi uygulandığını belirten T.Z., “Bebeğimi yaşarken hiç göremedim, ertesi gün morgda gösterdiler” dedi.


“Doğum için neden heyet kararı gerekti?”

Ailenin avukatı Hüseyin Oğulcan Yılmaz, doğum öncesinde annenin tansiyon nedeniyle fakülte hastanesine yönlendirildiğini, burada “doğum için heyet kararı” alınacağı söylendiğini, ancak doğumun bu heyet toplanmadan servis odasında gerçekleştiğini vurguladı.

Yılmaz, “Normalde ameliyathane şartlarında yapılması gereken bir doğumun servis odasında gerçekleşmesi, hem tıbbi hem de hukuki açıdan ciddi bir ihmal göstergesidir” ifadelerini kullandı.


“Hastane sorumluluktan kaçtı”

Yılmaz, özel hastanenin sorumluluktan kaçtığını belirterek, “Doğumun yapılacağı günlerde anne sancı çekmeye başladığında hastane ‘biz sorumlu değiliz’ diyerek üniversiteye yönlendiriyor. Ambulans verilmemesi, NST cihazına bağlanmaması, hatta doktorların aşağılayıcı tavırları, tümüyle ihmali gözler önüne seriyor” dedi.

Ailenin, olay gecesine ait kamera kayıtlarının, telefon görüşmelerinin ve hastane loglarının incelenmesi için başvuruda bulunduğu öğrenildi.


Disiplin ve adli soruşturma sürüyor

Ailenin suç duyurusunun ardından Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada “görevsizlik kararı” verilerek dosya, üniversite bünyesindeki Tıp Fakültesi Dekanlığı’na devredildi.
Üniversite tarafından yürütülen disiplin soruşturmasının halen devam ettiği bildirildi.

Kaynak: Haber Merkezi