İzmir'in Aliağa ilçesinde yapılmak istenen “Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi” projesi için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci kapsamında 'Halkın Katılım Toplantısı' Yukarı Şehitkemal Muhtarlık Binası’ında gerçekleştirilecekti. Bölge halkı ve çevreciler alana giderek, tesisi istemediklerini ve toplantıya katılmayacaklarını dile getirdi. İzmir Valiliği'nden gelen yetkililer ise toplantının yapılamadığına dair tutanak tuttu. Bölgedeki halkın tepkili olduğunu ifade eden Foça Çevre Platformu (FOÇEP) Sözcüsü Bahadır Doğutürk, şunları söyledi: “Orası dört tane şirketin göz diktiği bir alan haline geldi. Burada tehlikeli atık toplayıp onları yakmak gibi bir nihai hedefleri var. Ancak ÇED raporlarını süsleyerek ‘cüruf döküm alanı’ ve benzeri söylemler kullanıyorlar. Şirketin ÇED raporunu incelediğimizde Güney Marmara ve Batı Ege’de ne kadar demir çelik faaliyeti varsa onların cüruflarını oraya depolayacakları yönünde söylemler yer alıyor. Bu cüruflar uzun süre taşınacak şeyler değil. Maliyeti bile kurtarmaz. Dolayısıyla fikirlerin arkasında orada tehlikeli atık yakma tesisi olduğunu hissediyoruz. ÇED raporunda yazmasalar da durum böyle. Aliağa zaten zehrin, pisliğin içine batmış vaziyette. Sermaye gruplarının gözleri hala doymuyor.”

Herkesin gözü Aliağa'da

Aliağa’da çevrenin zaten fazlasıyla kirli olduğunu ifade eden Doğutürk, yetkililere çağrıda bulunarak, “Aliağa sahipsiz bir kent haline geldi. Dileyen dilediği tesisi burada kurmayı kendine hak görüyor. Buna hiçbir kişi veya kurum karşı çıkmıyor. Bizler, yöre halkının sesini duyurmaya çalışıyor. Aliağa çevresel kirlilik bakımından kritik eşiğin aşıldığı en önemli bölgelerin başında geliyor. Buraya bırakın yeni bir tesis yapmayı mevcut tesislerin rehabilite edilmesi gerekiyor. Buraya bir çivi bile çakılmaması lazımken ortalık sahipsiz olduğu için herkesin gözü burada. Nasılsa burası kirli bölge deyip kentin üzerine yükleniyorlar. Bu kent yurdun dört bir yanında yaşanan talanlara bir örnektir” ifadelerini kullandı.