Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a yönelik yazdığı mektubu paylaştı. İmamoğlu, Silivri'den farklı cezaevlerine sevk edilen kadınlar için yazdığı mektubunun 'siyaset üstü' bir konu olduğunu vurguladı ve "Aile Yılı ilan edilen 2025 yılında annelik gibi kutsal bir sorumluluğun bu denli ağır şekilde sekteye uğratılması, toplum vicdanını da derinden yaralamaktadır. Günahsız çocuklar annelerinden ayrı düşmekte" dedi.
Hakkındaki yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu, sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
DİLEK İMAMOĞLU'NDAN, EMİNE ERDOĞAN'A AÇIK MEKTUP
Dilek İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a yönelik yazdığı satırları paylaştı ve kendisinden destek istedi.
İmamoğlu yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Bir anne ve toplum vicdanının sesi olma sorumluluğunu yüreğinde hisseden bir kadın olarak bu mektubu size yazıyorum.
"TOPLUM VİCDANINI DERİNDEN YARALAMAKTADIR"
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan kadınlar, İstanbul dışındaki cezaevlerine sevk edilmeleri nedeniyle çocuklarından ve ailelerinden koparılmış durumdalar. Bu uygulama, yalnızca bu kadınların değil, geride kalan aile bireylerinin de hayatını derinden etkilemektedir. “Aile Yılı” ilan edilen 2025 yılında, annelik gibi kutsal bir sorumluluğun bu denli ağır şekilde sekteye uğratılması, toplum vicdanını da derinden yaralamaktadır.
"CİDDİ BİR SORGULAMA GEREKTİRMEKTEDİR"
Günahsız çocuklar annelerinden ayrı düşmekte, bu ayrılık onların ruhsal gelişimlerinde onarılması güç izler bırakmaktadır. Aile bütünlüğünün korunması, hukuk devleti olmanın en temel gereklerinden biridir. Bu tür uygulamalar, evrensel insan hakları ve çocuk hakları bakımından ciddi bir sorgulama gerektirmektedir.
"SİYASET ÜSTÜ VE VİCDANİ BİR ÇAĞRI"
Kadınların ve çocukların korunması adına gösterdiğiniz duyarlılığı biliyorum. Sizden ricam; bu meselenin insani yönüyle ele alınması, ilgili kurumlarla istişare edilerek kadın tutukluların ailelerinden koparılmamaları yönünde bir çözüm geliştirilmesidir. Bu çağrımın siyaset üstü, vicdani bir çağrı olarak değerlendirilmesini istirham ediyorum.