Milyarlarca insanın günlük yaşamının ve iş akışının ayrılmaz bir parçası olan Google hizmetlerinin küresel ölçekte çökmesi, sadece kullanıcıları değil, devletleri de alarma geçirdi. Dijital altyapının sürekliliğinden ve siber güvenlikten sorumlu olan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, krize anında müdahale etti. Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı kritik açıklamada, yaşanan kesintinin boyutlarını teyit ederek, "Google, Android ve bağlı servislerinde Türkiye ile Avrupa bölgesini kapsayan bir kesinti yaşanıyor" ifadelerini kullandı. Açıklamanın en önemli kısmı ise Türkiye'nin teknoloji devinden resmi bir hesap sorması oldu. Sayan, bakanlığa bağlı olarak faaliyet gösteren ve ülkenin siber savunma kalkanı olan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi'nin (USOM), derhal Google yönetimiyle temasa geçtiğini ve kesintinin kök nedenini açıklayan detaylı bir teknik rapor talep ettiğini duyurdu. "Süreci yakından takip ediyoruz" mesajı, hükümetin bu olağanüstü durumu sıradan bir teknik arıza olarak görmediğini ve olası tüm senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu gösteren net bir duruş olarak yorumlandı.
Kesintinin haritası endişeleri artırdı: Merkez üssü Türkiye mi?
Bakan Yardımcısı Sayan'ın açıklamasını daha da endişe verici kılan gelişme ise, internet kesintilerini takip eden platformlarda yayınlanan haritalar oldu. Bu haritalar, küresel çapta bir sorun yaşansa da, kesintinin coğrafi olarak belirli bir bölgede yoğunlaştığını net bir şekilde ortaya koydu. Kullanıcı bildirimlerine göre oluşturulan kesinti haritası, problemin merkez üssünün Türkiye, Karadeniz ve Balkanları da içine alan geniş bir coğrafya olduğunu gösteriyor. Haritada, Türkiye ve çevresindeki bölgenin "koyu kırmızı" renkle, yani en yüksek seviyede kesinti bildirimiyle işaretlenmesi, sorunun basit bir sunucu arızasından daha karmaşık olabileceği şüphelerini artırdı. Batı Avrupa ülkeleri olan İngiltere, Fransa ve Almanya'da da bölgesel kesinti noktaları görülse de, yoğunluğun bu denli Türkiye merkezli olması, "acaba hedef Türkiye mi?" sorusunu gündeme getirdi. Bu görsel kanıt, kesintinin sadece teknik bir aksaklık mı, yoksa belirli bir bölgeyi hedef alan organize bir eylem mi olduğu konusundaki tartışmaları alevlendirdi.
Milyarlarca dolarlık dijital ekonomi durma noktasında
Google'ın çöküşü, sadece bireysel kullanıcıların e-postalarına erişememesi veya YouTube'da video izleyememesi anlamına gelmiyor. Bu kesinti, modern dünyanın üzerine inşa edildiği dijital ekonomi altyapısına indirilmiş dev bir darbe niteliğinde. Milyonlarca işletmenin iletişim, proje yönetimi ve veri depolama için kullandığı Google Workspace (Docs, Sheets, Drive) hizmetlerinin durması, şirketleri fiilen felç etti. Lojistik firmalarından kurye servislerine, e-ticaret sitelerinden turizm acentelerine kadar binlerce işletmenin bel kemiği olan Google Haritalar API'ının çalışmaması, sevkiyatların ve hizmetlerin durmasına neden oldu. Daha da önemlisi, Google'ın devasa reklam ağı Google Ads'in devre dışı kalması, hem Google'ın kendi gelirlerinde hem de bu platform üzerinden satış yapan sayısız şirketin cirosunda anlık ve büyük bir ekonomik kayıp yarattı. Uzmanlar, kesintinin devam ettiği her saatin küresel ekonomiye maliyetinin milyarlarca doları bulabileceğini ve bu krizin, şirketlere dijital altyapılarını tek bir sağlayıcıya bağımlı kılmanın risklerini acı bir şekilde hatırlattığını belirtiyor.
Siber kalkan USOM devrede: Senaryolar masada
Türkiye'nin siber olaylara karşı ilk müdahale ve koordinasyon merkezi olan USOM'un sürece dahil olması, devletin olayı ne kadar ciddiye aldığının en somut göstergesi. USOM, bünyesindeki uzmanlarla kesintinin teknik analizini yaparken, bir yandan da Google'dan gelecek resmi raporu bekliyor. Siber güvenlik uzmanları, bu ölçekteki bir kesintinin birkaç olası nedeni olabileceğini belirtiyor. Bunlardan ilki, Google'ın ana yönlendirme sistemlerinde (BGP - Sınır Ağ Geçidi Protokolü) meydana gelen büyük bir yapılandırma hatası. Bu tür bir hata, internet trafiğinin yanlış yönlendirilmesine ve servislere erişimin tamamen kaybolmasına neden olabilir. İkinci ve daha endişe verici senaryo ise, Google'ın veri merkezlerini hedef alan sofistike bir hizmet engelleme (DDoS) saldırısı veya daha derin bir sızma operasyonu. Kesintinin coğrafi olarak Türkiye ve çevresinde yoğunlaşması, özellikle siber saldırı ihtimalini daha da güçlendiriyor ve konuyu bir ulusal güvenlik meselesi haline getiriyor. USOM'un yapacağı incelemeler ve Google'dan gelecek veriler, bu senaryolardan hangisinin gerçeği yansıttığını ortaya çıkaracak. Türkiye'nin bu süreçte proaktif bir rol alarak doğrudan bilgi talep etmesi, siber egemenlik ve ulusal veri güvenliği konularındaki kararlılığını da pekiştiriyor.
Vatandaş ne yapmalı? Panik ve dezenformasyona dikkat
Küresel çapta yaşanan bu tür kriz anlarında, dezenformasyon ve panik havası hızla yayılabilir. Yetkililer, vatandaşları ve kurumları sakin olmaya ve sadece resmi kanallardan gelecek bilgileri dikkate almaya çağırıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan'ın açıklaması, bu yöndeki ilk resmi bilgilendirme oldu. İlerleyen saatlerde hem Google'dan hem de Türk yetkililerden daha detaylı açıklamalar yapılması bekleniyor. Bu süreçte, kullanıcıların şifre çalmaya yönelik oltalama (phishing) saldırılarına karşı özellikle dikkatli olmaları, "sorunu çözdüğünü" iddia eden sahte internet sitelerine, e-postalara ve uygulamalara itibar etmemeleri büyük önem taşıyor. USOM ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) gibi kurumların yapacağı resmi duyurular, krizin yönetimi ve vatandaşların doğru bilgilendirilmesi açısından kritik rol oynayacak. Türkiye'nin, küresel bir dijital krize karşı ulusal kurumlarıyla organize ve hızlı bir şekilde reaksiyon göstermesi, son yıllarda siber güvenlik alanında kat edilen mesafeyi göstermesi açısından da önemli bir örnek teşkil ediyor.