Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü tarafından düzenlenen Ayda Bir İzmir etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen “İzmir’in Bayraklı’sı” başlıklı konferans, akademisyenler, öğrenciler ve kent tarihi meraklılarını bir araya getirdi. 17 Aralık’ta yapılan konferans, Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Dr. Ertan Daş’ın açılış konuşmasıyla başladı. Ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültürel Mirasın Yönetimi ve Tanıtımı Şube Müdürü Ayşegül Güngören, Bayraklı’nın binlerce yıla yayılan tarihsel serüvenini ayrıntılarıyla aktardı.
Sunumda Bayraklı’nın geçmişi, Antik Smyrna dönemiyle ele alınarak hacılar ve seyyahların bölgeye olan ilgisi üzerinden anlatıldı. Antik kentin nekropol alanları, Tantalos Mezarı, Meles ve Halkapınar çevresindeki erken yerleşimler ile 1948 yılında başlayan arkeolojik kazılar, kronolojik bir bütünlük içinde dinleyicilerle paylaşıldı. Erken Cumhuriyet dönemine uzanan bu anlatı, Bayraklı’nın yalnızca bir yerleşim alanı değil, aynı zamanda İzmir’in tarihsel belleğinde özel bir yere sahip olduğunu ortaya koydu.
Çok kültürlü yaşam ve sahil kasabası kimliği
Konferansta Bayraklı’nın uzun yıllar boyunca taşıdığı sahil kasabası kimliği, denizle kurduğu ilişki ve bu ilişkinin gündelik yaşama yansımaları da vurgulandı. Sanat ve kültür hayatı, kıyı boyunca gelişen sosyal alanlar ve liman çevresinde şekillenen ekonomik yapı, Bayraklı’nın kent dokusunu belirleyen unsurlar arasında gösterildi.
Sunumun dikkat çeken başlıklarından biri, Bayraklı’da yüzyıllar boyunca bir arada yaşayan Müslüman, Rum, Ermeni ve Levanten toplulukların oluşturduğu çok inançlı ve çok kültürlü yaşam oldu. Farklı toplulukların ibadet mekânları, eğitim yapıları ve sosyal alanları üzerinden ortak bir kent deneyimi paylaştığı aktarıldı. Özellikle Yahya Hayat Paşa Köşkü gibi harem, selamlık ve mabeyn düzenine sahip üst düzey konutlar üzerinden dönemin sosyal yapısı ve sınıfsal ilişkileri değerlendirildi. Bu yapılar, Bayraklı’nın Osmanlı dönemindeki sosyo-kültürel çeşitliliğini gözler önüne seren önemli örnekler olarak ele alındı.
İtalyan izleri, mübadele ve kaybolan miras
Konferansta İtalyan etkisi, Bayraklı’nın tarihsel dokusu içinde özel bir başlık olarak öne çıktı. İtalyan okulları, Capucini rahipleri, San Antuan Kilisesi ve Levanten yerleşimlerin mekânsal etkileri ayrıntılı biçimde aktarıldı. Bu yapıların yalnızca mimari değil, toplumsal yaşam üzerindeki izleri de sunumda ele alındı. Mübadele süreciyle birlikte Bayraklı’nın demografik yapısında yaşanan büyük dönüşüm, kent kimliğinde oluşan kırılmalar üzerinden değerlendirildi.
Geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren araştırmacı Adil Akçamlı’nın Bayraklı’nın kültürel yaşamına dair oluşturduğu arşiv de konferansta katılımcılarla paylaşıldı. Arşiv fotoğrafları, günümüze ulaşmamış yapılar ve artık var olmayan kentsel dokular eşliğinde sunularak Bayraklı’nın kaybolan belleğine ışık tuttu. Sunum boyunca, korunamayan mirasın ve modernleşme sürecinde silinen izlerin, somut ve somut olmayan kültürel miras açısından taşıdığı önem vurgulandı.




