CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü, Türkiye’de 2016 yılından beri uygulanan sabit saat uygulamasının sona erdirilmesi için TBMM’ye kanun teklifi verdi. Süllü, teklifinin gerekçesinde, sabit saat uygulamasının enerji tasarrufu sağlamadığını, toplumun çeşitli kesimlerini olumsuz etkilediğini ve Avrupa ile saat farkının artmasına neden olduğunu belirtti.
Sabit saat uygulaması nedir?
Sabit saat uygulaması, yaz ve kış saatleri arasında geçiş yapmaksızın, yıl boyunca aynı saat dilimini kullanma uygulamasıdır. Türkiye, 2016 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla, enerji tasarrufu gerekçesiyle sabit saat uygulamasına geçti. Bu kararla, Türkiye, bulunduğu coğrafi konuma göre kış saati yerine yaz saati kullanmaya başladı. Bu da, kış aylarında günün geç aydınlanması ve erken kararması anlamına geliyordu.
Sabit saat uygulamasının sonuçları nelerdir?
Sabit saat uygulamasının sonuçları, hem enerji hem de sosyal açıdan tartışmalıdır. Enerji Bakanlığı, sabit saat uygulamasıyla elektrik tüketiminde azalma olduğunu ve 6 milyar TL tasarruf sağlandığını iddia ediyor. Ancak, bu iddia, bilimsel verilerle desteklenmiyor. İTÜ tarafından hazırlandığı söylenen ancak kamuoyuyla paylaşılmayan bir rapor, sabit saat uygulamasının 508 ila 801 milyon TL arasında bir tasarruf sağladığını öne sürüyor. Elektrik Mühendisleri Odası ise, sabit saat uygulamasının 5 ayda elektrik dağıtım şirketlerine 2.8 milyar TL ekstra kazanç getirdiğini, enerji tasarrufu iddiasının gerçekleşmediğini ve elektrik tüketiminde artış olduğunu raporluyor.
Sabit saat uygulamasının sosyal sonuçları da olumsuzdur. Özellikle öğrenciler, çalışanlar ve kadınlar, kış aylarında karanlıkta okula veya işe gitmek ve dönmek zorunda kalıyor. Bu durum, güvenlik, sağlık, verimlilik ve gelişim açısından sorunlar yaratıyor. Ayrıca, sabit saat uygulaması, Türkiye’nin Avrupa ile olan saat farkını da artırıyor. Bu da, ticari, kültürel ve siyasi ilişkilerde aksamalara yol açıyor.
Süllü’nün kanun teklifi neyi öngörüyor?
CHP’li Süllü’nün kanun teklifi, Günün Yirmi Dört Saate Taksimine Dair Kanun’da değişiklik yaparak, sabit saat uygulamasını kaldırıyor ve yaz-kış saati uygulamasına geri dönülmesini öngörüyor. Süllü, teklifinin gerekçesinde, sabit saat uygulamasının hukuki dayanağının olmadığını, Danıştay’ın kararını tanımayan siyasi iktidarın keyfi bir uygulama yaptığını, vatandaşların tepkisini görmezden geldiğini ve bilimsel çalışmaları dikkate almadığını ifade ediyor. Süllü, teklifinin yasalaşmasıyla, enerji tasarrufu sağlanacağını, öğrencilerin, çalışanların ve kadınların karanlık saatlerde mağdur olmayacağını ve Avrupa ile olan saat farkının azalacağını savunuyor.
